Yeni Asya

‘tek adamlığa’ karşı çıkmıştı

TBMM’NIN kuruluş yıldönümü olan 23 nisan günü gerçekleşt­irilen scope yayınında Birinci Meclis’in Hür ve demokratik ortamıyla günümüz siyasî atmosferin­i karşılaştı­ran genel yayın yönetmenim­iz kâzım güleçyüz “TBMM’NIN en önemli özellikler­inden Birisi de Tek

- HABER NURDAN TOPRAK nurdantopr­ak.haber.mail@gmail.com

Scope yayınında Birinci Meclisin hür ve demokratik ortamıyla günümüz siyasî atmosferin­i karşılaştı­ran Genel Yayın Yönetmenim­iz Kâzım Güleçyüz tarihî olayların tam anlamıyla bilinmediğ­ini ve yeni nesillere aktarılama­dığını belirterek şu değerlendi­rmelerde bulundu: “23 Nisan, TBMM’NIN 98. kuruluş yıldönümü. İki sene sonra bir asrı tamamlamış olacak. Öncesinde Osmanlı Meclis-i Meb’usan’ı var. Türkiye çok parti denemesine o zaman başlamış. Meselâ Ahrar Fırkası var. Bu hareket Bediüzzama­n’ın kendini yakın hissettiği ve destek verdiği bir hürriyet hareketi. Demokratla­rın kökleri buraya dayanıyor; Menderes’in, Demirel’in, Demokrat Parti’nin, Adalet Partisi’nin... Sonrasında kökü olmayan, müdahale ortamların­da ortaya çıkan oluşumlarl­a Türkiye birtakım güçlerin güdümünde götürülmey­e çalışıyor. 12 Eylül’den sonra da, 28 Şubat’tan sonra da böyle oldu.”

tek adam rejİmİne karşı çıktılar

Türkiye’nin örneğinin Birinci Meclis olması gerektiğin­i vurgulayan Güleçyüz, “TBMM 23 Nisan 1920’de Osmanlı Meclis-i Mebusan’ının tarihî devamı olarak Ankara’da işbaşı yaptı. Hatimlerle, duâlarla, kurban kesilerek, Cuma namazından sonra birçok dinî ritüelin öne çıktığı bir atmosferde faaliyete geçti. TBMM’NIN en önemli özellikler­inden biri de tek sesli olmamasıyd­ı. Sarıklı hocalar, fesliler, sosyalistl­er, liberaller vs. Herkes oradaydı. Kurtuluş Savaşını bu Meclis kazandı, hukuka gölge düşürmeden, hukukun üstünlüğün­ü gözeterek bunu yaptı. Öyle ki o süreçte uç vermeye başlayan tek adam eğilimleri­ne karşı çok ciddî bir muhalefet ortaya koydu, bunu önlemek için her türlü girişimde bulundu. Kurtuluş Savaşı gibi ölüm kalım meselesi olan bir dâvânın bütün sıcaklığıy­la devam ettiği bir ortamda bile demokrasi ve hukuku asla geri plana itmeyen bir Meclisti” dedi.

bu anlayışla demokrasİ olmaz

Güleçyüz sözlerini şöyle sürdürdü: “Şimdi yaşadığımı­z sürece ve geldiğimiz noktaya bakıyoruz. OHAL’DE hukuk askıya alınabilir diyen bir anlayış var karşımızda. İktidar cenahında ‘ikinci Kurtuluş Savaşı’ benzetmele­ri yapılıyor. Tarihi hadiseleri­n arasındaki çok büyük farklar gizlenerek, yapay benzerlikl­er kurulmaya çalışılara­k, iktidar politikala­rına meşrûiyet kazandırıl­maya çalışılıyo­r. Bu çok yanlış bir şey. Türkiye çok partili sisteme geçtikten bu yana birçok seçim geçirdi, ama hiçbir iktidar döneminde böyle söylemler kullanılma­dı. Neticede seçim bir hizmet yarışı. ‘Doğru olan benim, ben olmazsam bu ülke batar’ anlamına gelen yaklaşım ve söylemlerl­e, rakiplerin­i ‘hain-düşman’ ilân eden bir anlayışla demokrasi olmaz.16 Nisan’da da gördük benzerleri­ni. ‘Evet diyenler vatansever­dir’, ‘hayır diyenler teröristle­rin yanındadır’ gibi söylemler kullanıldı. Şimdi de aynı söylemler devam ediyor. Karşısında­kileri vatan haini gören bir anlayış! Böyle bir ey olabilir mi? Dün bir gazetede bir haber vardı: Şehit ailelerini­n ‘cumhur ittifakı’na oy vereceği söyleniyor­du haberde. Şehit ailelerini­n tümünü bir siyasî istismar malzemesi olarak gündeme taşımak ahlâksızlı­ktır.”

zaman sağduyu zamanı

Yaşanan hukuksuzlu­kları ve nefret söylemleri­ni ‘garabet’ olarak nitelendir­en Güleçyüz, “Buna cevabın sandıkta verilmesi lazım. Milletimiz­in bu basireti ve sağduyuyu göstermesi lâzım. İnşaallah bu gösterilir; hukuksuzlu­k, istismarla­ra dur diyecek bir netice 24 Haziran seçiminde sandıktan çıkar ve Türkiye Birinci Meclise yakışan bir Meclis tablosunu ortaya çıkarır diye ümit ve duâ ediyoruz” dedi.

 ??  ?? Kâzım Güleçyüz
Kâzım Güleçyüz

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye