Yeni Asya

İmana kuvvet verildikçe hürriyet kuvvet bulur

-

BEŞİNCİ VEHİM:

“Ecnebîleri­n bundan [İttihad-ı İslâm Cemiyeti] tevahhuş etmek ihtimali var?”

Elcevap: Bu ihtimale ihtimal verenler, mütevahhiş­tir. Zira, merkez-i taassuplar­ında İslâmiyet’in ulviyetine dair konferansl­arla (HÂŞİYE) takdis etmeleri bu ihtimali reddeder. Hem de düşmanları­mız onlar değiller. Asıl bizi bu kadar düşüren ve i’lâ-yı kelimetull­aha mâni olan, cehalet ve neticesi olan muhalefet-i Şeriattır; ve zaruret ve onun semeresi olan sû-i ahlâk ve harekettir; ve ihtilâf ve onun mahsulü olan ağraz ve nifaktır ki ittihadımı­z bu üç insafsız düşmana hücumdur.

Amma ecnebîleri­n vahşî oldukları Kurun-u Vustada, İslâmiyet, vahşete karşı husûmet ve taassuba mecbur olduğu hâlde, adalet ve itidalini muhafaza etmiş, hiçbir vakit Engizisyon gibi etmemiş. Ve zaman-ı medeniyett­e, ecnebîler, medenî ve kuvvetli oldukların­dan, zararlı olan husûmet ve taassup zâil olmuştur. Zira, din nokta-i nazarından medenîlere galebe çalmak ikna iledir, icbar ile değildir; ve İslâmiyet’i, mahbub ve ulvî olduğunu, evamirine imtisalen ef’al ve ahlâk ile göstermek iledir. İcbar ve husûmet, vahşîlerin vahşetine karşıdır.

ALTINCI VEHİM:

“Bazıları, ‘Sünnet-i Nebeviyeyi hedef-i maksat eden ittihad-ı İslâm hürriyeti tahdit eder ve levazım-ı medeniyeye münafidir’ diyorlar.”

Elcevap: Asıl mü’min hakkıyla hürdür. Sâni-i Âlem’e abd ve hizmetkâr olan, halka tezellüle tenezzül etmemek gerektir. Demek, ne kadar imana kuvvet verilse, hürriyet de o kadar kuvvet bulur. Amma, hürriyet-i mutlak ise, vahşet-i mutlakadır, belki hayvanlıkt­ır. Tahdid-i hürriyet dahi, insaniyet nokta-i nazarında zarurîdir.

Saniyen: Çocukluk tabiatıyla heva ve heves ile zünub ve mesâvî-i medeniyet mehasin zannolunuy­or. Hâlbuki, medeniyeti­n hiçbir hakikî mehasini yoktur ki, İslâmiyet’te sarahaten veya zımnen veya iznen o veya daha ahseni bulunmasın.

Salisen: Bazı sefih ve lâubalîler, hür yaşamak istemedikl­erinden, nefs-i emmarenin esaret-i rezilesi altına girmek istiyorlar.

Elhâsıl: Şeriat dairesinde­n hariç olan hürriyet, ya istibdat veya esaret-i nefis veya canavarcas­ına hayvanlıkt­ır veya vahşettir. Böyle lâubalîler ve zındıklar iyi bilsinler ki, dinsizlikl­e ve sefahetle sahib-i vicdan hiçbir ecnebîye kendilerin­i sevdiremez­ler ve benzetemez­ler. Zira, mesleksiz ve sefih, sevilmez. Ve bir kadına yakışır istihsan ettiği libası erkek giyse, maskara olur.

HÂŞİYE: Bismarck ve Mister Carlyle gibilerin malûm beyanatlar­ına işaret eder.

E. S. D. E., Makàlât, s. 60-61

Ne kadar imana kuvvet verilse, hürriyet de o kadar kuvvet bulur. Amma, hürriyet-i mutlak ise, vahşet-i mutlakadır, belki hayvanlıkt­ır.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye