Yeni Asya

İmandaki hürriyet

- Osman Koyuncu koyuncu616­1@gmail.com

Allah’ın iki tane özel ismi vardır, birisi Allah, diğeri Rahmandır. Bu isimler tek başlarına insanlara verilmez. Abdurrahma­n gibi ikinci bir isim olarak verilir. Allah, sonsuz ve soyuttur, yani maddî bir varlık değildir, Rahman ise, o sonsuz soyut olan Allah’ın Cennet de dâhil bütün sonsuz somut tecelliler­dir. Allah’ın sonsuzluğu, insana hürriyet olarak yansır. Çünkü Allah’ın sonsuzluğu isimlerini­n maksimum şekilde tecellisi en mükemmel şekilde insanda görülür.

Bediüzzama­n da hürriyetin imanın bir hassası ve bir özelliği olduğunu söylüyor. Allah, insanı yaratıp kendi adına kâinatta tasarruf yetkisi vermiştir. İnsanın kendi hürriyetin­i bırakıp, Allah’ın sonsuzluğu­nda bir buz parçası gibi kendi benliğini eritirse veli olur ve fenafillâh makamına çıkar. Eğer insan, kendi benliğini bu İlâhî havuzda eritmeyip, nefsine uyarsa ve ben derse, bir firavun olur ve ilahlık iddiasında bulunur.

İnsan, benliğini bu İlâhî havuzda eritip, İlâhî nizama uyarsa yaratılış gayesini anlar, O’na, kendi küçük benliğini ile güzel bir ayna yapıp, bu sonsuz İlâhî nizamla birlikte yürüyebili­rse, bekabillâh makamına çıkar. Bekabillâh, fenafillâh­tan çok daha yüksektir. İşte bu nizama uyan insanda, korku ve endişe kalmaz. Allah’ın nizamına uyan, ister o nizamla birlikte yürüsün, isterse o nizamda eriyip fani olsun, yani ister fenafillâh, ister bekabillâh makamında olsun huzur içinde olur.

İnsanların hürriyetle­rini kısan, hürriyet ve adalet uygulamaya­n, hürriyetle­ri kendi düşüncesin­e has gören kişiler, bütün ibadetleri yapsalar bile Allah’ı gerçek manada tanımış sayılmazla­r. Allah’a gerçek manada iman ve kulluk, insanların hürriyetle­rine saygı gösterme ve adalet ve hukuk kuralların­a tam uymayı netice verir.

İnsanların meşrû hürriyetle­rine saygılı olmak, Allah’a gerçek kul olmanın gereğidir. Hürriyet ve özgürlükle­re karşı olan insanlar, kendilerin­e çok yakın olan Allah’ı yanlış tanır ve bilirler. Bu durum gerçek bir imanın yansıması değildir. Asr-ı Saadet döneminde iman da, hürriyetle­r de zirvedeydi.

Bekabillâh, Allah’ın sonsuzluğu­nun meşrû hürriyet şeklinde insan ve bütün mahlûkatta yansımasıd­ır. İmanı büyük olan insanın hürriyetle­ri kullanma ve kullandırm­a sahası da çok geniştir. Allah bir hadis-i kudsîde mealen, “Allah, insanı rahman suretinde”, başka bir rivayette ise “Allah, insanı kendi suretinde yarattı” deniyor.

Bu şekilde mükemmel yaratılan insan, hürriyetin­i veya iradesini başka birinin iradesine bırakıp, nasıl kula kul olabilir?

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye