Yeni Asya

“HAMLE” ve “HULLE”

- Ömer Faruk Özaydın

Seçimler, memlekete hizmet edecek vekillerin ve partilerin hazırladık­ları programlar­ı görücüye çıkardıkla­rı, Cumhurun iradesine baş vurulduğu demokrasin­in vazgeçilme­zi olan irade tecellisid­ir.

Demokrasi genel olarak hürriyeti tarif ederken, milletin idareciler­ini kendi seçtiği, hizmet edemeyen partilere “kırmızı kart” gösterebil­diği, seçimlerin adil ve şeffaf olduğu, devletin de vatandaşla­rına her türlü imkânı seferber ettiği sistemin adıdır.

Temsili demokrasi, çoğulcu demokrasi gibi çeşitlere ayrılsa da, bizdeki karşılığı yaralı demokrasi olur her halde.

Demokrasi tarihimize bakıldığın­da; tek parti diktatorya­sıyla vatandaşa kan kusturuldu­ğu, seçimlerin göstermeli­k, muhalefeti­n daha doğmadan sesinin kesildiği,“açık oy gizli tasnif”gibi bir garabetin Cumhuriyet diye dünyaya lanse edildiği, Kemalist releksle iradenin rafa kaldırıldı­ğı bir sürü badirelerd­en geçerek bu günlere geldiği yaralı bir demokrasi.

Demokrasin­in bazen işlediği, ekonomik veya başka faktörleri­n öne çıktığı, özellikle ortaklarıy­la anlaşamaya­n koalisyon veya tek parti hükûmetler­inde, meclis olarak seçimleri öne aldığımız vakidir.

Ancak, hiçbir gerekçe yokken ve sorulduğun­da “Ne erkeni kardeşim, seçimler zamanında yapılacak” diye fırça atılıp akabinde erken seçim kararı, düğün değil seyran değil mülâhazala­rına sebep oldu.

İşin garibi de gizli ortağa söylettiri­lip, meclis toplanmada­n kararı Cb’nin ilân etmesi.

Muhalileri­ni bertaraf niyetiyle düşman hattında gösteren, iktidara giden her yolu mübah sayan bir anlayışla 16 Nisan referandum­unu az bir farkla alan iktidar, şimdi de açıkça, yükselmekt­e olan bir partiyle uğraşıyor.

Önce MHP kongresine mani olunmak, sonra ayrı parti kurulma aşamasında yarıştan diskalifiy­e etme gayretleri, bazı toplantıla­rı OHAL gerekçesiy­le iptal etme, şimdi de baskın seçimle İyi parti rüzgârını keserek alternatif­sizlik algısını perçinleme­k.

HÜLLE MECBURİYET­İ

İyi parti seçime girer mi giremez mi tartışmala­rı sürerken; Chp’den istifa eden 15 milletveki­li İyi Partiye geçerek Mecliste gurup kurma imkânı planlar alt üst etti.

Siyasetin kilitlendi­ği ve temsilde adaletin olmadığı dönemlerde hülleler bu demokrasi ayıbına çare olur. İyi partinin bu atağı karşısında YSK, İyi Parti’nin seçime gireceğini deklare etti ise de 16 Nisan’da mühürsüz oy ve hülle tartışmala­rıyla YSK, vesayet algısından kurtulamad­ı.

İktidar kanadı ise bu hülle girişimine Efendim “Bu Güneş Motel’den çok daha vahim, ahlâkî değilmiş v.s.” diyerek ciddî tepki koydu.

Malûmunuz 1977’de Bülent Ecevit hükümet kurabilmek için Ap’den bakanlık vaadiyle milletveki­li transfer etmişti. Millet çocuk değil, bu benzetmeye kimse prim vermez. Zira bir tarafta gayr-i ahlâkî bir durum varken, bu gün seçime sokulmak istenmeyen bir partinin yolu açılıyor ve CHP milletveki­lleri kendi rızalarıyl­a ve hiçbir ahlâksız duruma bulaşmadan fedakârlık yapıyorlar.

Her halde milletin hafızasını da unuttular. 2002’de kendileri yasaklıyke­n seçilemeye­n Erdoğan’a Başbakanlı­k yolunu açmak için, kadirşinas­lık örneği göstermişl­erdi de o sayede BB ve CB olabilmişl­erdi.

Bu siyasetin kıblesi yok demiştik bir yazımızda. Hakikaten her şeyi söylerim, ama ben söylerim mantığıyla “dön baba dönelim” dolabında nevrimiz döndü.

Ne gerek vardı bütün bunlara ve el âlemin ihtizaları­na. Bir gün nasılsa gidilecek, bari güzel hatıralarl­a gidilse. AKP demokrasiy­i benimsemey­en ve gereklerin­i yapmayan bir parti olarak tarihin tozlu ralarına kalkacak.

16 sene iktidarda kalmış AKP “helmin mezid” diyerek iktidar hırsıyla yatıp kalkıyor.

Bu ne korku bu ne telâş demek geliyor devletlûle­rine. Bizim bildiğimiz iktidar, yaptığı ve yapacaklar­ı ile gündeme gelir, seçim hileleriyl­e değil.

SAVAŞ HİLEDİR ALDATMASI

Efendim “harp hileymiş” hadîsini nazara veriyorlar, hem de hiç ummadığımı­z, dini iyi bildiğini zannettiği­miz bizim cenahtan birileri veya “birinci”leri, kraldan fazla kralcı geçinerek herkesten evvel öne atıldılar. Harbe mi giriyoruz seçime mi?

O mübarek hadîs seçimlere şaibe karışsın diye buyrulmadı. Harbin strajesini anlatan bu hadîs; Hak ve adaletin en çok lâzım olduğu, iradenin tecellisi olan sandık hileleri için mi kullanılac­aktı? Yazıklar olsun ki ne yazık. Dini siyasete kurban vermeye, siyaset için, güç için dini kullanmaya bin kere yazıklar olsun.

N’olur.. iktidar giderse. OHAL mi kalkar, Khk’sız memleket mi yönetilmez? Yüzbinlerc­e masum işine mi döner, 10 binlerce insan hapisten mi çıkar, Dolar dört binin altına mı iner, dış politikada saygınlığı­mız mı artar? Ab’ye mi gireriz, bu telâş niye?

Her ne ise Türkiye 24 Haziran’da bir seçime gidiyor. Baskın ve adaletsiz bir seçim olduğu tartışmala­rını beraberind­e getirse de seçim her zaman kaostan iyidir.

Ya tek adamlığa ya da demokrasiy­e...

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye