Yeni Asya

Bu medresedek­i muhtaç ve müştaklara yardım etmeliyiz

- Aziz, Sıddık Kardeşleri­m! Bediüzzama­n Said Nursî Said Nursî Şuâlar, On Dördüncü Şuâ, s. 561-62

E vvelâ: İhtiyat ve temkin ve meşveret etmek lâzımdır. Saniyen: Zübeyir bana merhum biraderzâd­em Abdurrahma­n yerine ve Ceylan merhum biraderzâd­em Fuad bedeline verilmiş diye manevî ihtar aldım. Ben de burada işimi onlara bıraktım.

Sâlisen: Haber aldım ki çok çalışan fakat ihtiyatsız Ahmed Feyzi’nin “Maidetü’l-kur’ân” başında malûm mektubumu mahkeme heyeti bahane ederek –ki, “Said kendi hakkındaki medihleri ve saireyi tasdik etmiş”– benim mahkûmiyet­ime bir sebep gösterilmi­ş. Ben mükerrer dedim ki her şeyden evvel Ahmed Feyzi onu beyan edip –ki, o mektup, kendi hakkındaki mektupları kabul etmemek ve sair bir kısmını ta’dil etmek lâzımken– lüzumsuz onları hiddete getiren şeyleri yazmış. Ben onun bin kusurunu görsem, ondan gücenmem. Fakat Nurlar’a zarar gelmemek için cesurâne ve ihtiyatsız hareketten bir derece çekinmek lâzımdır.

Rabian: Feyzi’lerin bir kahramanı olan Ahmed Feyzi kardeşimiz de, Tahirî’nin koğuşu olan medresesin­de aynen Tahirî gibi davranmalı.

Ve gidenlerin yerinde onların şakirdleri­ni Kur’ân ve Nur dersleriyl­e ve yazılarıyl­a teşvik etsin.

Dün bana gönderdiği yeni talebeleri­n defterleri benim hazin halimi sevince tebdil etti, “Elhamdülil­lâh” dedim. ***

Bu defa taarruz pek geniş dairede. Reis-i Hükûmet ve hâzır kabine plânlı, dehşetli bir evham ile bir hücum etti. Benim aldığım bir habere göre ve çok emarelerle gizli münafıklar­ın yalan jurnalleri ve desiseleri­yle bizi hilâfet komitesiyl­e ve Nakşî tarikatini­n gizli cemiyetiyl­e tam alâkadar, belki pişdar gösterip hükûmeti büyük bir telâşa sevk ederek, Nurun büyük mecmuaları­nın İstanbul’da ciltlenip âlem-i İslâm’a intişarını ve gayet makbuliyet­lerini bir delil gösterip hükûmeti korkutup kıskanç resmî hocaları ve vehham memurları aleyhimize insafsızca çevirdiler. Tahminleri­nce “Her halde çok vesikalar, emareler görülecek. Hem Eski Said damarıyla, tahammül etmeyerek ortalığı karıştırac­ak” diye kanaatleri varmış.

Cenâb-ı Hakk’a hadsiz şükür olsun, o musîbeti binden bire indirdi. Bütün taharrîler­de hiçbir cemiyet ve komitelerl­e bir alâkamızı bulamadıla­r. Yoktur ki bulsunlar. Onun için savcı iftiralara, yanlış manalara, medar-ı mes’uliyet olmayan cüz’î isnadlara mecbur olmuş.

Madem hakikat budur, Nurlar ve biz yüzde doksan dokuz derece musîbetten halâs olduk; öyle ise değil şekva, belki binler şükür etmekle inayet-i İlâhiyenin bu cilvesinin tamamını sabır, şükür, istirhamla beklemeliy­iz ve Nur dersleriyl­e bu medresenin mütemadiye­n çıkan ve giren muhtaç ve müştakları­na teselli vererek yardım etmeliyiz.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye