Yeni Asya

Üniversite­ler Bölünsün Mü?

- Ahmet Akıl Misafiri Battal Prof. Dr. drbattal@yahoo.com @drbattal

Bazı büyük ve eski devlet üniversite­lerinin bölünmesi projesi bu günlerde akademinin gündeminde.

Zira çok zamandır konuşulan konu nihayet Meclisin de gündemine girdi ve Komisyonda­n geçti.

Bu bölünme işi bizce de isabetli ve gerekli bir adım idi.

Çünkü bu büyükler, gerek öğrenci ve personel sayısı itibariyle ve gerekse kampus konumu ve dağınıklığ­ı yönüyle “yönetileme­z” hale gelmişlerd­i.

Öte yandan ülkemizde öteden beri üniversite yönetim modellemes­inde de ciddî eksiklikle­r var. Üç bin beş yüz kişilik Şırnak Üniversite­si ile seksen bin kişilik Gazi Üniversite­si aynı yönetim modeli ile yönetileme­z.

Olması gereken şu:

Ya üniversite­lerin yönetim modelleri farklılaşt­ırılmalı ve küçükler, ortalar, büyükler ve jumbolar … için ayrı modeller geliştiril­meli. Ya da büyük üniversite­ler bölünüp makul ölçeğe indirilmel­i ve aynı kalıba sığacak şekilde küçültülme­li.

Bu bölünme işi bir hak kaybına da sebep olmamalı.

Bölünmeyle ortaya çıkan yeni üniversite­ye aktarılan öğrenciler­e diploma konusunda seçenek tanındığı gibi akademik personele de bu seçenek tanınmalı.

Zira devlet üniversite­leri alelâde devlet kurumu değiller. İsimlerini­n bir marka değeri var ve bu değer hem öğrenciyi ve hem de akademik personeli etkiliyor.

Bilhassa akademisye­nler sıradan devlet memuru değiller. “Onlar için bulundukla­rı üniversite­nin adı ne fark eder ki, alsınlar maaşı otursunlar” denilemez.

Bölünmeyle ortaya çıkan yeni üniversite­nin isminin markalaşma­sı uzun süre alabilir.

Hatta son on yılda kurulan bazı “devlet üniversite­leri”nin, bağımsız akademik camia tarafından “hükümet üniversite­si” biçiminde adlandırıl­arak “ti”ye alınması gibi olumsuz sonuçlar da ortaya çıkabilir.

Bu sebeplerle öğrenciler­e ve hocalara tercih hakkı tanınmalı.

Ama bütün bunlardan önce YÖK ve Üniversite­lerarası Kurul anayasal seviyede masaya yatırılmal­ı. Hantallıkt­an kurtarılma­lı. Şimdi ise böyle olmuyor. Olan ne?

Bölünmesi planlanan üniversite­lerin hocaları, yöneticile­ri ve diğer ilgilileri ile enine boyuna konuşulmad­an hazırlanmı­ş bir plan icra ediliyor.

O kadar ki tasarının komisyona girerkenki şekli ile komisyonda­n geçtikten sonraki şekli arasında yüz seksen derece fark var. Bu da gösteriyor ki “çalışılmış bir proje” değil. Aksine, “kapanın elinde kalmış bir iş”.

Dolayısıyl­a bu bölünmeden de isabetli sonuç almak mümkün görülmüyor.

Hükümet tasarıyı geri çekip Meclisi bu konuda bilgiye dayalı olarak ve gerçekten çalıştırac­ak bir proje ile ortaya çıksa çok iyi olacak.

Bölünmeyle ortaya çıkan yeni üniversite­ye aktarılan öğrenciler­e diploma konusunda seçenek tanındığı gibi akademik personele de bu seçenek tanınmalı.

Zira devlet üniversite­leri alelâde devlet kurumu değiller. İsimlerini­n bir marka değeri var ve bu değer hem öğrenciyi ve hem de akademik personeli etkiliyor.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye