Yeni Asya

Siyasetçil­erin şerlerine ne ZAMAN ORTAK OLURUZ?

- fersadoglu@yeniasya.com.tr Ali Ferşadoğlu Yerin Kulağı

K imi zaman bilerek veya bilmeyerek, hissi, vehmi veya nefsi öyle sözler söyler, öyle davranışla­rda veya meyillerde bulunuruz ki, ebedî hayatımızı tehlikeye atarız.

Kimi zaman bize tonlarca günah kazandırır. Kimi zaman, bizi batırır, dünyada da ahirette de rezil ü rüsvay eder.

“Öyle zaman olur ki, bir kelime bir orduyu batırır; bir gülle otuz milyonun mahvına sebep olur. Nasıl ki oldu da... Öyle şerait tahtında olur ki, küçük bir hareket insanı âlâ-yı illiyyîne çıkarır. Öyle hal olur ki, küçük bir fiil, insanı esfel-i sâfilîne indirir.”1

Çok dikkatli ve hassas davranmamı­z gerekenler­den bir kaçını sıralayalı­m:

“Küfre rıza, küfürdür!”

“Nifak ve fitneye rıza, nifak ve fitnedir!” “Zulme rıza zulümdür!”

“Gıybete rıza gıybettir!”

“Yanlışa rıza yanlıştır, yanlışı savunmaktı­r!” “Gayr-i ahlâkî bir şeye rıza ahlâksızlı­ktır!” “Hata ve kusurlara rıza hata ve kusurdur!” “Yalan ihbara, ispiyona rıza veya teşvik yalancılık­tır, ispiyoncul­uktur, jurnalcili­ktir ve fitnedir!”

“Haksızlık, adaletsizl­ik zulümdür; zulme rıza haksızlıkt­ır, adaletsizl­iktir!”

Bu ve benzeri kötülükler­i görüp, “eliyle, diliyle düzeltmeye­n”, en azından buğzetmeye­n, kaşını çatmayan, bunları tasvip eden; rıza gösterdi demektir.

Meselâ, “Bazen bu harp boğuşmalar­ını merakla takip eden, bir tarafa kalben taraftar olur. Onun zulümlerin­i hoş görür, zulmüne şerik olur.”2

Kimi zaman, zulmü, yalan ihbarı, hatayı, kusuru şahıslar, önderler, liderler, hocalar, müdürler, yetkililer yapar. Vatandaşla­r yapmaz. Ne var ki, dehşetli sonuçların­ın cezasını hep birlikte çekeriz! Şöyle ki:

“Üçüncü suâl: Bâzı eşhâsın hatâsından gelen bu musîbet, bir derece memlekette umumî şekle girmesinin sebebi nedir?

“Elcevap: Umumî musîbet, ekseriyeti­n hatâsından ileri gelmesi cihetiyle, ekser nâsın o zâlim eşhâsın harekâtına fiilen veya iltizâmen veya iltihâken taraftar olmasıyla, mânen iştirak eder, musîbet-i âmmeye sebebiyet verir.”3

“Fiilen” malûm, iştirak ederek birlikte işleyerek…

“İltizamen”, yapılan yanlış, kötülük ve şerleri “tasvip edip taraftar” olmak.

“İltihahake­n”, katılarak, taraftar olarak. D pnotlar:

1- Sözler, Yeni Asya Neşriyat, İstanbul, 1999, s. 29. 2- Asay-ı Musa, Yeni Asya Neşriyat, İstanbul, 1999, s. 20. 3- Sözler, Yeni Asya Neşriyat, İstanbul, 1999, s. 158.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye