Siyasetçilerin şerlerine ne ZAMAN ORTAK OLURUZ?
K imi zaman bilerek veya bilmeyerek, hissi, vehmi veya nefsi öyle sözler söyler, öyle davranışlarda veya meyillerde bulunuruz ki, ebedî hayatımızı tehlikeye atarız.
Kimi zaman bize tonlarca günah kazandırır. Kimi zaman, bizi batırır, dünyada da ahirette de rezil ü rüsvay eder.
“Öyle zaman olur ki, bir kelime bir orduyu batırır; bir gülle otuz milyonun mahvına sebep olur. Nasıl ki oldu da... Öyle şerait tahtında olur ki, küçük bir hareket insanı âlâ-yı illiyyîne çıkarır. Öyle hal olur ki, küçük bir fiil, insanı esfel-i sâfilîne indirir.”1
Çok dikkatli ve hassas davranmamız gerekenlerden bir kaçını sıralayalım:
“Küfre rıza, küfürdür!”
“Nifak ve fitneye rıza, nifak ve fitnedir!” “Zulme rıza zulümdür!”
“Gıybete rıza gıybettir!”
“Yanlışa rıza yanlıştır, yanlışı savunmaktır!” “Gayr-i ahlâkî bir şeye rıza ahlâksızlıktır!” “Hata ve kusurlara rıza hata ve kusurdur!” “Yalan ihbara, ispiyona rıza veya teşvik yalancılıktır, ispiyonculuktur, jurnalciliktir ve fitnedir!”
“Haksızlık, adaletsizlik zulümdür; zulme rıza haksızlıktır, adaletsizliktir!”
Bu ve benzeri kötülükleri görüp, “eliyle, diliyle düzeltmeyen”, en azından buğzetmeyen, kaşını çatmayan, bunları tasvip eden; rıza gösterdi demektir.
Meselâ, “Bazen bu harp boğuşmalarını merakla takip eden, bir tarafa kalben taraftar olur. Onun zulümlerini hoş görür, zulmüne şerik olur.”2
Kimi zaman, zulmü, yalan ihbarı, hatayı, kusuru şahıslar, önderler, liderler, hocalar, müdürler, yetkililer yapar. Vatandaşlar yapmaz. Ne var ki, dehşetli sonuçlarının cezasını hep birlikte çekeriz! Şöyle ki:
“Üçüncü suâl: Bâzı eşhâsın hatâsından gelen bu musîbet, bir derece memlekette umumî şekle girmesinin sebebi nedir?
“Elcevap: Umumî musîbet, ekseriyetin hatâsından ileri gelmesi cihetiyle, ekser nâsın o zâlim eşhâsın harekâtına fiilen veya iltizâmen veya iltihâken taraftar olmasıyla, mânen iştirak eder, musîbet-i âmmeye sebebiyet verir.”3
“Fiilen” malûm, iştirak ederek birlikte işleyerek…
“İltizamen”, yapılan yanlış, kötülük ve şerleri “tasvip edip taraftar” olmak.
“İltihahaken”, katılarak, taraftar olarak. D pnotlar:
1- Sözler, Yeni Asya Neşriyat, İstanbul, 1999, s. 29. 2- Asay-ı Musa, Yeni Asya Neşriyat, İstanbul, 1999, s. 20. 3- Sözler, Yeni Asya Neşriyat, İstanbul, 1999, s. 158.