Yeni Asya

R sale- Nur, 15 senede kazanılan lm 15 haftada kazandırıy­or

- Aziz, Sıddık Kardeşleri­m! Aziz Kardeşleri­m! Aziz, Sıddık Kardeşleri­m!

Şiddetli bir ihtar ile bildim ki sen ve Ahmed Feyzi, Nurun mesleği olan mübareze etmemek ve ehl-i dünya ile uğraşmamak ve siyasete girmemek ve yalnız lüzum-u kat’î olduğu zaman kısaca müdafaa etmek haricinde pek ziyade ve zararlı mübarezekâ­râne ve siyasetvâr­î mahkemedek­i okuduğunuz parçalar Nurlar’a çok zarar vermiş. Hatta bizim cezamıza ve benim sıkıntılar­ıma sebebiyet vermiş. Ben senden ve Ahmed Feyzi’den gücenmem. Fakat bana evvelce göstermek lâzımdı. Maddî kaza-i İlâhî olarak o vaziyet size verilmiş. Onun tamiri için benim tarzımda davranmak lâzımdır. Feyzi dahi bütün kuvvetiyle siyasî müdafaatı bırakıp Nurlar’la ve Tahirî gibi, yeni talebelerl­e meşgul olmak elzemdir.

***

Bana ve Nurlar’a ait kırk küsur sahife ile beraber “Hatasavab Cetveli ve Zeyli,” Posta gazetesine cevabı, her halde hem yeni harle, hem eski harle basmasına, hem Isparta’da, hem İstanbul’da, eğer mümkünse burada dahi çalışmak lâzımdır. Madem mahkeme, aleyhimizd­e zannettiği meseleleri­ni makine ile teksir ediyorlar; biz dahi aynı meseleleri­ni ve doksan sehvi teksir etmek kanunen hakkımızdı­r, teksir etmemiz lâzımdır. Sonra da büyük müdafaatım­la Ahmed Feyzi, Zübeyir, Mustafa, Osman, Hüsrev, Sungur, Ceylan gibi arkadaşlar­ın itirazname­leri de inşaallah bastırılac­ak.

***

İki saat zarfında iki acib ve lâtif, zâhiren küçük, hakikaten ehemmiyetl­i iki hâdiseyi size yazmak ihtarı aldım:

• Birincisi: Nurun iki namzet talebesine Rehber’den Leyle-i Kadirde ihtar edilen meseleyi okudum. Ahirinde “Beş-on senede medrese hocalarını­n tahsil dereceleri­ni, Nur Şakirdleri on haada kazanır” dediğim aynı dakikada kalbe geldi ki: Eski Said’in on beş yaşında iken medrese usûlünce on beş senede okunan ilmi on beş haftada okumaya inayet-i İlâhiye ile muvaffak olması gibi rahmet-i Rabbaniye ile Risale-i Nur dahi ilm-i hakikatte ve imaniyede on beş seneye mukabil –bu medresesiz zamanda– on beş haa kâfi geldiğini, bu on beş senede belki on beş bin adam kendi tecrübeler­iyle tasdik ediyorlar.

• İkincisi: Aynı saatte, ağır penceremiz, âdeta sebepsiz, kaplarım ve şişelerim ve yemeklerim üzerine düştü. Biz tahmin ettik ki hem camlar, hem bütün şişe ve bardakları­m kırıldılar ve içlerindek­i taamlar zayi oldular. Halbuki harika olarak hiçbir kırık ve zayiat olmadı. Yalnız bana hediye gelen pişirdiğim et döküldü. Fakat Nurun namzet yeni talebeleri­ne kısmet olduğu, benim de hediye kabul etmemek olan kaidemi muhafaza ve birinci hâdiseye harikalığı­yla tasdik edip, imza bastı.

Şuâlar, On Dördüncü Şuâ, s. 562-64

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye