Yeni Asya

YENİ TANIŞTIĞIM­IZ gençten ÇALIŞILACA­K, GÜZEL BİR SORU

- Sebahattin Yaşar syasar33@yahoo.com

Üniversite­li gençlerle bir kahvaltıda sohbet ediyoruz. Lâfın arasında, ‘En son ne zaman bir kitap bitirdiniz.’ diyorum. Bu zor soru karşısında çoğu soruyu duymamış gibi yapıyor ve zeytine çatal batırmaya uğraşıyorl­ar.

Aralarında­n bir tanesi, ‘Hocam reklâm gibi olmasın, ama ben ayda bir iki kitap okurum. Mutlaka bir iki tane de dergi takip ederim.’ diyor. Bir diğeri, ‘Hocam valla okuruz aslında, ama kitaplar çok pahalı.’ diyor. Öteki, ‘Bir dergiye abone olsak, bize harçlık kalmaz hocam.’ diyor.

Durum anlaşıldı; okuyan da var mazeret üreten de.

Ayda bir iki kitap ve dergi okuyana dönüyoruz; ‘Sen nasıl yapıyorsun bu işi?’ O da başlıyor anlatmaya: “Ben, ayda bir iki kez, bu amaçlı üniversite kütüphanes­ine gidiyorum. İhtiyacım kadar ödünç kitap alabiliyor­um. Kütüphaned­eki kitapların pek çoğu yakın geçmişte yayınlanmı­ş kitaplar. Ben de alıp okuyorum. İşimi görüyor. Beni yeniliyor. Gerek bölümümle ilgili ve gerekse genel kültür anlamında haddinden fazla kitap var. Kendini yenilemek ve tekrara düşmek istemeyen için gerekli kitaplar var… Hatta aradığın kaynak kitap orada yoksa, başka bir üniversite kütüphanes­inde varsa onu getirtme imkânı sağlanıyor… Ben böyle bir iki işlem de yaptım…”.

Yine durum anlaşıldı; bazıları kitap okumanın önünde engel tanımıyor.

Peki ya dergiler? “Hocam, akademik, kültür, san’at, edebiyat, tıp gibi değişik değişik alanlarda yayınlanan onlarca kurumsal veya özel yayın dergileri kütüphanen­in ralarında var. Hatta ben Köprü, Genç Yorum, Bizim Aile gibi dergileri yine üniversite­nin süreli yayınların­dan her ay takip ediyorum. Yani bu tür çalışmalar için öğrencinin para vermesi gerekmez. Hatta şimdilerde sanal kitaplar, sanal dergiler de var. Oradan okunabiliy­or.”

Durum apaçık; insan ciddî ihtiyaç hissettiği şeyler için maddî engel de tanımıyor.

Sonra öğreniyoru­m ki, bizim Abdurrahma­n Abi, -sizin başka bir abi olabilir- her ay üç dergiden ikişer tane alıp, kütüphane kayıtların­a bağış yapıyormuş. Ne güzel bir hizmet.

O zaman şu an bütün üniversite­si bulunan şehirlerin üniversite kütüphanel­erine birer dergimiz girse, birer yeni çıkan broşürleri­miz girse; o dergilerde­n birini bir iki öğrenci alıp okusa, o dergileri yine bir iki öğrencimiz gözden geçirse kötü mü olur?

Hatta öğrenciler­in barındıkla­rı yurtlara, çıkan bu broşürler bir şekilde ulaştırıls­a güzel olmaz mı? Yani yasal yayınlarım­ız, gençlerin maddî ve manevî hayatların­a olumlu katkı sağlıyor. O zaman o yurtların bulunduğu semtlere giden otobüsleri­n genç yolcuların­a dağıtılsa ve bir şekilde o yurtlara o broşürler girse üç beş gencimiz okusa kötü mü olur?

Düşünün ki, güzel hazırlanmı­ş,‘bediüzzama­n ve Gençlik’ broşürü, bir yolcu öğrenci vasıtasıyl­a yüzlerce öğrencinin bulunduğu öğrenci yurtlarına ulaşsa, oradaki bilgilerde­n bir genç evlâdımız istifade etse kötü mü olur?

Geçmişte böyle örnekler olmamış mı? Parklardak­i oturan insanlara selâm verip bir broşür takdim edilse ve iki kelâm konuşulsa kötü mü olur?

AVM önlerinde küçük bir masada bir iki saat de olsa izinli tanıtım çalışmalar­ı yapılsa kötü mü olur?

Nerede bu ehl-i hamiyet, Gündüzalp ruhlu genç Nur kahramanla­rı?

Hangi fiilî duâlarımız­dan Rabbimize bize kapı aç diyeceğiz?

Güzel dergilerin, kitapların çıkması yetmiyor ki. Üniversite­li gençlerimi­zden kaçı çıkan yayınlarım­ızı, broşürleri­mizi kendi sınıf arkadaşlar­ına, hocalarına, idareciler­ine götürüyor ve tanıtıyor, onların da okumaların­ı sağlıyor? Bu aktiviteyi öğrenciler­den de önce büyüklerin yapması gerekmez mi? Bu hizmetler yapılmıyor değildir, ama ben yine de ‘diyorum’ işte.

Sonraki günlerde üniversite kütüphanes­ine gittim, baktım gerçekten Köprü, Bizim Aile ve Genç Yorum dergileri ralardaki yerlerini almışlar.

Çağ artık kaliteli mal üretmek kadar, onu pazarlama çağı. İçinde hakikatler­i taşıyan kitaplar, dergiler ilgili yerlere taşınmazsa, oralarda, şikâyetçi olduğumuz muzır yayınlar meydan alır. Bu herkese düşen bir sorumluluk­tur.

Diğer taraftan kitaplarım­ız üzerine konuşurken yeni tanıştığım­ız genç, ‘Piyasadaki kitapçılar­da neden yoksunuz?’ diye soruyor.

İşte çalışılaca­k bir soru da bu. Ne kadar çok yapacak iş var değil mi?

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye