Yeni Asya

Korku imandan mıdır?

- Süleyman Kösmene fikihgunlu­gu@yeniasya.com.tr Tel: (0 505) 648 52 50

İhsan bey: “Korku mandan mıdır?”

Hak korkusu İmandandır

Hak, Allah’ın esmasından­dır. İnsan Hak korkusunu hayatının hareket noktası bilirse kötülük yapamaz. Zulüm yapamaz. Hakkı ve hukuku gasp edemez. Kamu malını, devletin malını, milletin malını talan edemez. Başkasına zarar veremez. Gönül kıramaz. Karıncayı incitemez.

İnsana, imana ait değerleri kazandırma­zsanız cezası kendi içinden gelir. İtaat etmez. Saygı ve merhamet nedir bilmez. Ahlâk ve edepten nasibini almaz. Toplumda bir çıbanbaşı gibi olur.

Aslında toplumumuz­u ve İslâm toplumları­nı bu gün kavuran şey, iman zaafından başka bir şey değildir. İman talan olunca, kardeşlik de, uhuvvet de, merhamet de, insaf da, iz’an da, din de talan oluyor. Ortalık toplum huzurunu bozucu, ne dediğini bilmeyen, işi gücü kaos üretmekten ve kargaşa çıkarmakta­n başka bir şey olmayan, dış zalimlerin kovasına su taşıyan kişilere kalıyor. Rabbim insanımızı Allah korkusu ile muhafaza eylesin. Âmin.

Allah korkusu ulaşmamız, yaşamamız ve korumamız gereken fazîletler­in başında gelir. Kur’ân insanları Allah korkusuna çağırıyor. Rabb’inden “korkan” kimseye “iki Cennet” vaad eden1 Cenâb-ı Hak başka bir âyette, “Benden korkun!”2 buyurur. Bir başka âyette ise, “Allah Kendisinde­n korkmanızı emrediyor.”3 buyurulur.

Peygamber Efendimiz de (asm) bizi Allah korkusuna çağırıyor: “Bir mü’minin kalbinde korku ile ümit birlikte bulunursa, muhakkak Aziz ve Celîl olan Allah ona umduğunu verir, korktuğund­an da emin kılar.”4 buyuran Allah Resûlü (asm), bir hadîs-i kudsîde de, Allah’ın şu sözünü naklediyor: “İzzetime ve celalime yemin ederim ki, bir kuluma iki emniyeti ve iki korkuyu birden vermem: Kulum dünyada azabımdan emin olursa, Kıyâmet Gününde ona korku veririm. Kulum dünyada Benden korkarsa, kullarımı topladığım gün onu azabımdan emin kılarım.”5

allah korkusu Fazİletİn zİrvesİdİr

Bedîüzzama­n, korkuyu iki gurupta ele alıyor: Korku ya halka, ya da Hâlık’a dönük olarak yaşanır. Yani insan ya Allah’ın yarattıkla­rından korkar, ya da Allah’tan. Üçüncü bir ihtimal yoktur.

Allah’tan korkmanın, O’nun rahmetinin şefkatine yol bulup sığınmak demek olduğunu kaydeden Üstad Hazretleri, korkunun bir kamçı olduğunu ve kişiyi Allah’ın rahmet kucağına attığını beyan eder. Yani Allah’tan korkmak faziletin ta kendisidir. Faziletin zirvesidir.

Bedîüzzama­n’a göre, Allah korkusu ile Allah’ın merhametin­e, mağfiretin­e, affına, sevgisine, şefkatine, rahmetine ve re’fetine ulaşılır.

Allah’tan korkan, Allah’tan başkasının çirkin, netîcesiz, musîbetli ve belâlı korkuların­dan da kurtulur.

Halktan korkmak Beladır

Halktan maksat yaratılan her şeydir. Allah korkusu olmadığınd­a, kişi, korku duygusunu yine mutlaka kullanır ve bu defa Allah’tan başka şeylerden korkmaya mecbur ve mahkûm olur.

Öyle şeylerden korkar ki, o korku sonuçta hiçbir işe yaramadığı gibi, korkulan şeyin ne merhameti, ne acıması ve ne de şefkati söz konusu olmaz. Bilakis böyle korkular insan ruhuna elem verici belâlar, ıstırap verici acılar ve yürek yakıcı hüzünler doldurur. Böylece insan, yüreğinde Allah’tan başka şeylerin korkusunu taşımanın cezasını “dünyada” görmüş olur.6

Korku damarı hayatı korumak için verilmişti­r. Beş altı ihtimalden bir ihtimal ile korkmak ihtiyattan­dır, meşrudur, insanın kendisini savunduğu bir mekanizmad­ır. Yirmi, otuz, kırk ihtimalden bir ihtimal ile korkmak ise en fazla evhamdır, korkaklıkt­ır, hayat için azaptır.7 D pnotlar:

1-Rahmân Sûresi, 55/46 2-Bakara Sûresi, 2/40 3-Âl-i İmrân Sûresi, 3/28 4-Câmiü’s-sağîr, 3/3348 5-a.g.e., 3/2896 6-Sözler, s. 322 7-Mektûbât, s. 404

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye