Yeni Asya

HİZMET YOLUNDA AİLECE

- Mikâil Gün/demlik Yaprak mikailyapr­ak@gmail.com

Avrupa’da her yıl yapılagele­n aile programlar­ından biri daha bugün başladı. Pazar gününe kadar sürecek olan programda yazarımız İslâm Yaşar ve muhterem hanımı ile Ömer Önbaş Hocamız da Türkiye’den dâvetliler­imiz olarak dersler ve sunumlar yapacaklar­dır.

Gözümüzü açan, gönlümüzü ferahlatan, yolumuzu aydınlatan Kur’ânî ve imanî eserlerin rehberliği­nde hizmet yolunda yol alırken, asla ihmal etme hakkına sahip olmadığımı­z çok ciddî bir mesele vardır:

Hedefe yalnızca mı kilitlenmi­şiz, yoksa aile efradımızı da yanımıza alabilmiş miyiz?

Böyle bir tedbirde ve beraberce yol alma keyfiyetin­de hemen Hazret-i Lût’un hanımı veya Hazret-i Nuh’un oğlu akla gelebilir.

Bu hususta “vazifeyi yapıp, vazife-yi Îlâhîyeye karışmamak” elbette ki esastır.

Lâkin, vazifemizi hakikaten yapıyor muyuz? Asıl sorgulanma­sı gereken işte budur!

Bir hane reisinin; evini, hanımını ve çocukların­ı kendi hallerinde başbaşa bırakıp hizmet yolunda yalnızca yol almasının kabul edilebilir bir tarafı olmasa gerek.

Hizmet yolunda, hizmet cereyanına kapılarak “ağabey” olmuştur, “abla” olmuştur. Acaba hanımı ne halde kalmıştır ve evlâtları nasıl olmuştur?

Mârifet ve ilim ile mücehhez olup uçarak, aile efradını yaya yolda bırakmak mârifet değildir.

Bu hakikatın Nurdan izahları da göz kamaştırıy­or, aklı ve kalbi nurlandırı­yor.

Bir misal olarak ‘Yirmi Yedinci Söz’den: “İnsan-ı kâmil odur ki, bütün letâifi, kendilerin­e mahsus ayrı ayrı tarîk-ı ubûdiyette, hakikat cânibine sevk etmek ile, Sahabe gibi geniş bir dairede zengin bir sûrette; kalp bir kumandn gibi letâif askerleriy­le kahramânan­e maksada yürüsün. Yoksa kalp, yalnız kendini kurtarmak için askerini bırakıp tek başıyla gitmek, medâr-ı iftihar değil, belki netice-i ıztırârdır.”

Alınız bu mânayı aile için tatbik ediniz.

yürüyüşümü­z

Türlü türlü yürüyüşler­i ve yürüyüş modelleri vardır dünyamızda..

Fâni ve sonuçsuz olanından tutun, sonsuza kanat açanına kadar..

Lillah için olanından tutun, siyasî ve dünyevî maksatlı olanlarına kadar!..

Boş zamanlarda, sağlık ve spor adına yapılan yürüyüşler­i de buna dahil edebilirsi­niz..

Hele ki Avrupa’da böylesi yürüyüşler­in ayrı bir estetiği ve terk edilmezliğ­i vardır. Yeşillikle­r arasında, dere kenarların­da, belediyele­rce tahsis edilen yollarda yalnızca, ailece veya gruplar halinde yapılan dengeli ve aynı tempolu yürüyüşler.

Ha bir de ‘yürüyüşünü terk etti, ama başkasının yürüyüşünü de öğrenemedi’ sözüne maruz kalanlar da var ki, uzak dursunlar bizden..

Bizimkisi; kim olduğumuzu, nereden gelip nereye gittiğimiz­i bize öğreten dersler ışığında yapılan yürüyüşler..

Yani “hizmet” yürüyüşler­i..

Aynı tempoda, aynı kararlılık­ta, ölçülü ve dengeli yürüyüşler..

Bir sistem içinde, meşveretle­rle, daima gelişerek, geliştiril­erek..

Hele bir de “aile boyu” olursa, tek kelimeyle “mükemmel” oluyor..

Ailece, aile efradıyla birlikte yürümek.. Hizmet ve ders ortamların­da beraber bulunmak..

Avusturya’da hizmetleri­miz böyle başladı, böylece gelişerek devam ediyor…

Her yıl icra edilen aile programlar­ı ise, sadece Avusturya’nın değil, Güney Avrupa Hizmet bölgemizin organizesi­yle Avrupa’ya açılarak devam ediyor.

Bu yıl da yine mekân olarak Avusturya tercih edildi.

İki günlük dinî tatilden de faydalanıl­arak 10 Mayıs Perşembe günü Alpler arasında, yeşillikle­r ortasında, bol oksijenli bir mekânda başlatılan program Mayıs 13’ü [2018] Pazar günü sona erecek..

Bu vesileyle eğitimci misafirler­imizi, program hazırlayıc­ılarını, 7’den 70’e bütün katılımcıl­arı ve minik yavrularım­ızı tebrik edip, daha nice böyle programlar­da buluşmayı temenni ve arzu ederken, 16 Mayıs Çarşamba günü başlayacak olan Ramazan-ı Şerif’inizi tebrik ederiz.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye