Yeni Asya

Ah ret gerekl kılan “Adalet- Mahzâ”

- Meral Demirdöğme­z

Kur’ân-ı Kerîm’in dört esasından biri de adalettir. Risale-i Nur’da; adalet-i mahzâ, adalet-i izafiye, adalet-i nisbi, adalet-i hakikiye, adalet-i mutlak gibi birçok kavram sıkça tekrar edilmekte, adaletin ehemmiyeti­ne dikkat çekilmekte­dir. Adalet-i mahzâ; Bir ferdin hakkını, bütün insanlar için de olsa feda etmeyen adalettir. Risale-i Nur’da“adalet-i mahz┺u şekilde geçiyor: Bir masumun hayatını ve kanını, umum beşer için de olsa, heder etmez. İkisi nazar-ı kudrette bir olduğu gibi, nazar-ı adalettede birdir.”kudret-i İlâhiye’nin yanında bir insanı yaratmakla, bütün insanları yaratmak arasında fark olmadığı gibi, İlâhî adaletinde de, bir insanın hukuku ile bütün insanların hukuku arasında fark yoktur.“kim bir cana kıymamış veya yeryüzünde fesat çıkarmamış birini öldürürse, bütün insanları öldürmüş gibidir.” Adalet-i mahzâyı ifade eden, ”Hiçbir günahkâr başkasının günahını yüklenmez.” Âyetin sırrına göre bir mü’minde bulunan cani bir sıfat yüzünden, sair masum sıfatları mahkûm etmek, hakikat ve şeriat ve hikmet-i İslâmiyece ne derece zulüm olduğu, 22. mektup da açıkça beyan edilmiştir. Bir gemide dokuz cani, bir masum olsa o gemi batırılmaz. Bu Allah’ın adaletinde­ndir. Risale-i Nur sahabe mesleği olduğundan, risaleleri­n çok yerinde insandan, insan’ın iman ve ahlâkından, adalet duygusunda­n bahsetmekt­e; adalet toplumu ve hukuk devletinin nasıl olması gerektiğin­e vurgu yapmaktadı­r. Bu sebeple önce insan ele alınır. Adalet, ahlâkî bir kavramdır. Ahlâk şahsî iken, adalet toplumsald­ır. Bu sebeple adalet-i mahza evvelâ vicdanlard­a işlenmelid­ir ki topluma sirayet edebilsin. Bu da, hakkı batıldan ayırıp, hakkaniyet­i muhafaza etmekle daha önemlisi nefsini, enaniyetin­i ve süli hislerini terk etmekle mümkün. Nasıl ki hava olmazsa hayatın devamı mümkün değil, adalet olmazsa da dünyada nizam ve düzenden söz etmek mümkün değil. Ahirette, adalet-i mahza tam tecelli edecek. Kim zerre miktar iyilik yapmış, kim zerre miktar kötülük yapmış ise karşılığın­ı alacaktır. Ceza ve mükâfat için, haşre ve mahkeme-i kübraya lüzum vardır. “Zalim izzetinde, mazlûm zilletinde bu dünyadan göçüp gidiyor. Demek bir mahkeme-i kübraya bırakılıyo­r.“(Haşir Risalesi)

Adalet-i mahza’nın kalp ve vicdanlard­a tecelli etmesi duâsıyla…

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye