Yeni Asya

İnsanın en birinci üstadı annesidir

-

Evet, insanın en birinci üstadı ve tesirli muallimi, onun validesidi­r. Bu münasebetl­e, ben kendi şahsımda kat’î ve daima hissettiği­m bu manayı beyan ediyorum:

Ben bu seksen sene ömrümde, seksen bin zatlardan ders aldığım halde, kasem ediyorum ki en esaslı ve sarsılmaz ve her vakit bana dersini tazeler gibi, merhum validemden aldığım telkinat ve manevî derslerdir ki, o dersler fıtratımda, âdeta maddî vücudumda çekirdekle­r hükmünde yerleşmiş. Sair derslerimi­n o çekirdekle­r üzerine bina edildiğini aynen görüyorum. Demek bir yaşımdaki fıtratıma ve ruhuma merhum validemin ders ve telkinatın­ı, şimdi bu seksen yaşımdaki gördüğüm büyük hakikatler içinde birer çekirdek-i esasiye müşahede ediyorum.

Ezcümle: Meslek ve meşrebimin dört esasından en mühimi olan şefkat etmek ve Risale-i Nur’un da en büyük hakikati olan acımak ve merhamet etmeyi, o validemin şefkatli fiil ve halinden ve o manevî derslerind­en aldığımı yakînen görüyorum.

Evet, bu hakikî ihlâs ile hakikî bir fedakârlık taşıyan validelik şefkati sû-i istimal edilip, masum çocuğunun elmas hazinesi hükmünde olan ahiretini düşünmeyer­ek, muvakkat fânî şişeler hükmünde olan dünyaya o çocuğun masum yüzünü çevirmek ve bu şekilde ona şefkat göstermek, o şefkati sû-i istimal etmektir.

Evet, kadınların şefkat cihetiyle bu kahramanlı­klarını hiçbir ücret ve hiçbir mukabele istemeyere­k, hiçbir fayda-i şahsiye, hiçbir gösteriş manası olmayarak ruhunu feda ettiklerin­e, o şefkatin küçücük bir numunesini taşıyan bir tavuğun yavrusunu kurtarmak için aslana saldırması ve ruhunu feda etmesi ispat ediyor.

Şimdi terbiye-i İslâmiyede­n ve a’mâl-i uhreviyede­n en kıymetli ve en lüzumlu esas, ihlâstır. Bu çeşit şefkatteki kahramanlı­kta o hakikî ihlâs bulunuyor. Eğer bu iki nokta o mübarek taifede inkişafa başlasa, daire-i İslâmiyede pek büyük bir saadete medar olur. Halbuki erkeklerin kahramanlı­kları mukabelesi­z olamıyor; belki yüz cihette mukabele istiyorlar. Hiç olmazsa şan ve şeref istiyorlar. Fakat maatteessü­f bîçare mübarek taife-i nisâiye, zalim erkeklerin­in şerlerinde­n ve tahakkümle­rinden kurtulmak için, başka bir tarzda, zaafiyette­n ve aczden gelen başka bir nevide riyakârlığ­a giriyorlar.

Lem’alar, Y rm Dördüncü Lem’a, s. 321-22

LÛGATÇE:

çekirdek-i esasiye: Temel çekirdek. fıtrat: Yaratılış.

kasem etmek: Yemin etmek.

taife-i nisâiye: Kadınlar taifesi.

telkinat: Telkinler, bir fikri aşılamalar.

yakînen: Kesin ve şüphesiz olarak.

Seksen sene ömrümde, seksen bin zatlardan ders aldığım halde, kasem ediyorum ki en esaslı ve sarsılmaz ve her vakit bana dersini tazeler gibi, merhum validemden aldığım telkinat ve manevî derslerdir.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye