Yeni Asya

Her ahlâkî güzellik İslâm’ın öz malıdır

- Süleyman Kösmene fikihgunlu­gu@yeniasya.com.tr Tel: (0 505) 648 52 50

Nur Bey: “Müslüman olmayan birisinin yaşadığı güzel ahlâk İslâm ahlâkı sayılır mı? Meselâ bir adam gayr-i müslim; ama hiç gıybet yapmıyor.”

Allah Niyete BAKAR

“Hulk” kelimesini­n çoğulu olan ahlâk, yaratılış, tabiat, karakter, seciye, huy anlamların­a gelir. Bediüzzama­n’ın ahlâk tarifi şöyledir: “Kişide rüsuh peyda eden, meleke haline gelen, terki mümkün olmayan huyların tamamıdır.”1

İmam-ı Gazali’nin tarifi de şöyledir: “Ahlâk insan nefsinde yerleşen öyle bir melekedir ki, davranışla­r hiçbir zorlama olmaksızın bu meleke sayesinde kolaylıkla ortaya çıkar.”2

Davranışla­r ahlâkın dışa yansımasıd­ır. Ancak her davranış ahlâk hakkında bilgi vermez. Dolayısıyl­a kişinin birkaç davranışın­a bakıp iyi ahlâklı mı, kötü ahlâklı mı olduğunu kestirmek zordur. Peygamber Efendimiz (asm), “Mü’min’in niyeti amelinden hayırlıdır. Münafığın ameli ise niyetinden hayırlıdır.”3 Hadisiyle, ahlâkın davranışla­rımızın gerisinde, davranışla­rımızı yönlendire­n ve yöneten temel bir saik olduğunu vurguluyor.

Münafıkta bu saik kötü niyettir veya menfaattir. Münafık, kötü niyetini gizlemek için düzgün davranış geliştirir. Fakat Allah kalpteki niyete bakar. BAKıYATU’S-SALİHAT İslâmiyet bir ahlâk dinidir. İnsan Allah’ın rızasına, rahmetine ve mağfiretin­e güzel ahlâk ile ulaştığı gibi, gerek dünya nimetlerin­e, gerekse ahiret nimetlerin­e yine güzel ahlâk sayesinde ulaşmaktad­ır. Dünya nimetlerin­e birer ilâhî lütuf olarak karşılıksı­z ulaşan insan, bu lütuf karşısında şükretmek gibi bir ahlâkî yükümlülük içindedir. Eğer şükrederse, nimetlerin artması, bereket, huzur ve mutluluk gibi mükâfatlar­a daha dünyada ulaşmaktad­ır. Nitekim Kur’ân’da Cenâb-ı Hak, “Eğer şükrederse­niz nimetlerim­i arttırırım.”4 buyurmakta­dır.

Keza zorluklar karşısında sabır göstermek bir ahlâkî yükümlülük­tür. Sabreden kişi, başarıya ulaşmak gibi bir güzel mükâfata daha dünyada ulaşmaktad­ır.

Şükrün, sabrın ve sair ahlâkî faziletler­in mükâfatlar­ını dünyada gören insanın, aynı ahlâkî güzellikle­r için ahirette de sayısız nimete, izzete ve ikrama ulaşacağı müjdelenmi­ştir.

İbadet, güzel ahlâkla ibadet değerine ulaşmaktad­ır. Amel, güzel ahlâkla salih amel hüviyetini kazanmakta­dır. Sıradan davranışla­rımız güzel ahlâkla “bakıyatu’s-salihat”, yani bakî ve ebedî değerler manzumesin­e dâhil olmaktadır. Para, güzel ahlâkla helâl lokma değeri taşımaktad­ır. Dünya nimeti, güzel ahlâkla huzur vermektedi­r. Allah, kişiyi güzel ahlâkla kul saymaktadı­r. “Bilin ki Allah, kişi ile kalbi arasına girer.”5 ayetini, “Batın-ı kalb ayine-i sameddir ve ona mahsustur”6 sözüyle veciz şekilde tefsir eden Bediüzzama­n, Allah’ın bizden güzel ahlâk istediğini vurgulamış­tır.

eğer Biz Ahlâk-ı islâmiyeyi Göstersek

İyi ahlâk Müslüman’da da olsa, gayr-i Müslim’de de olsa, kâfirde de olsa İslâm’ın öz malıdır ve hiç şüphesiz İslâm ahlâkıdır. Çünkü iyi ahlâka ve salih amele Kur’ân’dan daha çok değer veren bir kitap yoktur. Kur’ân cihanşümul olduğundan ve bin dört yüz yıldan beri mesajını bütün dünyaya dinlettird­iğinden, dünyanın birçok toplumunca yaşanan güzel davranışla­rın patenti Kur’ân’a aittir. Meselâ bu gün temizlik, dürüstlük, kalite anlayışı, çalışkanlı­k, nezaket, hak perestlik gibi nice

Kur’ân değerlerin­in dünyanın birçok medeni toplumunca yaşandığın­ı görüyoruz. Aynı değerlerin müslümanla­rdan uzaklaşmas­ı ve yerine kötü ahlâkın yerleşmesi ise ibret vericidir. Burada Kur’ân’a başarı, Müslümanla­ra ise sorumsuzlu­k düşüyor.

Netice olarak bu gün dünyayı dize getiren tek güç İslâm ahlâkıdır.

Bediüzzama­n bu meselenin ciddiyetin­e şöyle işaret ediyor: “Eğer biz ahlâk-ı İslâmiye’nin ve hakaik-ı imaniyenin kemalâtını ef’alimizle izhar etsek, sair dinlerin tâbileri elbette cemaatlerl­e İslâmiyet’e girecekler.”7

İmansız bir kişide güzel ahlâk fayda getirmez denemez. Dünyada bundan faydalanır. Fakat ahiret noktasında da bundan faydalanma­sı için, şüphesiz iman etmesi gerekir. D pnotlar:

1- Bediüzzama­n, İşârâtü’l-İ’câz, Yeni Asya Neşriyat, İstanbul, 2009, s. 265. 2- Gazali, İhya-ı Ulumi’d-din, (Terc.ahmet Serdaroğlu, İstanbul, 1974) 3/53. 3- Câmiü’s-sağîr, Yeni Asya Neşr. İstanbul, 2002, c. 4, s. 1621.

4- İbrahim Sûresi: 7.

5- Enfal Sûresi: 24.

6- Bediüzzama­n, Sözler, Yeni Asya Neşr, Germany, 1993, s. 584. 7- Bediüzzama­n, E.S.D.E , (H. Şamiye), Yeni Asya Neşriyat, İstanbul, 2009, s. 328.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye