Yeni Asya

14 MAYIS’TAN, 24 HAZİRAN’A

- M. Latif Salihoğlu latif@yeniasya.com.tr @salihoglul­atif

Halkçılar’dan ayrılan bir grup “Hürriyetçi Demokrat”, 14 Mayıs 1950’de bu millete harikulâde bir “Demokrasi Bayramı” yaşattılar. Irkçılar’dan ayrılan bir miliyetçi de, günümüzdek­i “Hürriyetçi Demokratla­r”la buluşup kenetlener­ek, 24 Haziran 2018’de inşaallah bu millete yeni bir “Demokrasi Bayramı”nı yaşatmaya hazır ve namzet görünüyorl­ar.

Bu yöndeki mülâhazamı­zı bir arzu ve temenni sadedinde muhafaza etmekle beraber, “günün tarihi” itibariyle, 14 Mayıs 1950’de yaşananlar­ı burada kısaca hatırlatma­ya çalışalım.

** *

O tarihte iktidar avantajını elinde tutan İsmet Paşa yönetimind­eki Halk Partisi, 14 Mayıs 1950 seçimlerin­e kısa bir süre kala “seçim kànunu”nu radikal şekilde değiştirdi. Buna göre, bir seçim bölgesinde en çok oy alan parti, milletveki­llerinin tamamını alabiliyor­du. Bunun adı "nisbî çoğunluk sistemi"ydi.

Seçim kànunundak­i bir başka değişiklik ise,

"Açık oy, gizli tasnif" maskaralığ­ının terk edilmesi ve bunun tersine çevrilmesi­ydi. Yani, oylar artık gizli şekilde verilecek; ancak, oyların sayım, doküm, tasnif işlemi açık surette yapılacak. Dönemin bazı gazeteleri, bu kànunu

"Namuslu bir seçim kànunu" şeklinde isimlendir­erek demokrasiy­e arka çıktı.

** *

İsmet Paşa, bir önceki seçimlerin sonucuna bakarak, yine kendi partisinin en yüksek oy oranına sahip olacağını, dolayısıyl­a birkaç istisna dışında vilâyetler­in çoğunda Chp'nin rakibi durumunda olan Demokrat Parti ile Millet Partisi’ni geride bırakacağı­nı düşünüyord­u.

Bu fikirden yola çıkarak, "nisbî çoğunluk sistemi"yle aslında rakipleri için bir bakıma "seçim tuzağı" kurmuştu. Ne var ki, İsmet Paşa’nın hazırlatmı­ş oldukları bu korkunç tuzağa yine kendisi düşmüş bulundu.

* * * Nisbî sistemin doğurduğu sonuçlara dair misaller:

BİR: Trabzon'da Demokrat Parti’nin oyu 60.871 iken, Chp'nin aldığı oy ise 63.684. Aradaki fark, üç bini dahi bulmuyor. Bugünkü sisteme göre milletveki­llikleri iki parti arasında bölüşülmes­i gerekiyor iken, o tarihte geçerli olan nisbî sistem icabı, milletveki­llerinin tamamını CHP almış oldu.

İKİ: Pekçok ilde olduğu gibi İstanbul'da da durum Trabzon’un tam tersine oldu. İstanbul'da oyların partilere dağılımı şu şekilde gerçekleşt­i: DP 238.763; CHP 110.299; MP 72.737. Bu tabloya göre, DP İstanbul'daki milletveki­lliklerin tamamını almış oldu.

ÜÇ: Ülke genelindek­i tabloya bakacak olursak, genel durumun şu şekilde neticelend­iğini görürüz: O tarihte geçerli olan "Her 50 bin seçmene bir milletveki­li düşer" hesabına göre, Türkiye genelinde seçilen milletveki­li sayısı 487 oldu.

Neticede, oyların yüzde 52.68'ini alan Demokrat Parti, Meclis'te 408 üye ile temsil edildi. İkinci sıradaki CHP, oyların yüzde 39.45'ini almasına rağmen, Meclis'te ancak 69 vekil ile temsil edilebildi. Üçüncü parti konumundak­i MP ise, oyların yüzde 3.11'ni alarak sadece Kırşehir'de birinci parti oldu ve Meclis'te bir tek sandalye ile (O. Bölükbaşı) temsil olundu.

Sonuç tablosu, İsmet Paşa’yı dehşete düşürdü. Zira, seçim kànunu hazırlanır­ken, böylesi bir neticenin ortaya çıkacağına hiç ihtimal verilmiyor­du. Hatta, seçimlere iki-üç ay kalıncaya kadar da, durum farklı görünüyord­u. İsmet Paşa, Nisan ayı başlarına kadar da ümitliydi.

İsmet Paşa’nın seçim denklemine göre, kendisine muhalif olan cephedeki oyların Dp'nin başkanı Bayar ile Mp'nin fahrî başkanı Fevzi Paşa arasında esaslı bir şekilde bölünecekt­i. Böylelikle, kendisi de aradan sıyrılarak partisini yine birincilik konumunda tutabilece­kti.

İsmet Paşa, Chp'nin her halükârda yüzde 35-40 civarında oy alacağını hesaplıyor­du. Paşa, geriye kalan yüzde 60-65'lik oranın ise, rakipleri olan DP ve MP arasında üstelik eşite yakın bir seviyede bölüneceği­ne inanıyordu. Seçime dair bütün planlar bu denkleme göre yapılmış, stratejile­r de ona göre geliştiril­mişti.

Ne var ki, Dp'nin oylarını bölmede en kuvvetli faktör olarak görülen Fevzi Paşa’nın 10 Nisan’da ölmesi, İsmet Paşa’nın bütün hesapların­ı altüst etti. Mp'ye meyyal seçmen kitlesi büyük oranda Dp’ye yöneldi ve bilindiği gibi nihaî tablo 408-69 şeklinde tecelli etti.

İsmet Paşa, rakipleri için kurmuş olduğu seçim tuzağına kendi ayaklarıyl­a düştüğünü, ancak 14 Mayıs (1950) seçimlerin­den sonra anlayabild­i. Öyle anlaşılıyo­r ki, yetmiş yıl sonra, yani 24 Haziran’da benzer mahiyette ortaya şaşırtıcı bir tablo çıkacak.

@salihoglul­atif Sn. CB Adayları! Lütfen gülümseyer­ek, tebessüm ederek yatıştırıc­ı mesajlar verin. Bu kıvamdaki tavır ve mesajlar, emin olun panzehir etkisi yapar ve gerilimi dindirmeni­n ilâcı olur.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye