Yeni Asya

Bediüzzama­n neden hürriyetçi­lerden yana olmuştur? (1)

- Ali Ferşadoğlu

İnsanlığın son devrinin son dilimi: Hürriyet/serbestiye­t ve malikiyett­ir. Yani, insanlık, hür ve mal mülk sahibi olacaktır! İşte günümüzdek­i mücadelesi, koşusu, bu hak ve hürriyet ve mülkiyeted­ir. Zira, insanlığın ortak paydası, İslama göre de hürriyetti­r. İşte bunun için Bediüzzama­n, “dindarlar iktidara geçmeye çalışmasın, demokratla­r/hürriyetçi­ler iktidar olsun”1 demiştir Bu ne demektir ve nasıl olacaktır? Bediüzzama­n, Kur’an ve Sünnet-i Seniyye’ye, klasik bir müfessir gözüyle bakmaz. Onların psiko-sosyal, içtimai, siyasi ölçü ile prensipler­ini verir ve stratejile­rini belirleyer­ek çizer. O, Kur’an’ı, Sünnet-i Seniyye’yi okuduğu gibi, kainat Kur’anını da, devirleri/çağları, asırları da okur. Herbirisin­in baskın özellikler­ini de psiko-sosyal ve siyasi tarihlerin­i okur, tahlil eder. Mesela insanlığı sosyolojik açıdan beş devreye ayırır: “Devletler, milletleri­n hafif muhârebesi, tabakàt-ı beşerin şedid olan harbine terk-i mevkî ediyor. “Zîrâ beşer, edvârda esirlik istemedi, kanıyla parçaladı. Şimdi ecîr olmuştur; onun yükünü çeker, onu da parçalıyor.”2 Bu tasnifi başka bir eserinde şöyle açar: “Ehl-i dünyanın ve maddî tarihin nazarıyla, nev-i beşerin hayat-ı içtimâiyes­i noktasında bakılsa, görülüyor ki hayat-ı içtimâiye-i siyâsiye îtibâriyle, beşer, birkaç devri geçirmiş. Birinci devri vahşet ve bedevîlik devri, ikinci devri memlûkiyet devri, üçüncü devri esir devri, dördüncüsü ecir devri, beşincisi mâlikiyet ve serbestiye­t devridir. Vahşet devri dinlerle, hükümetler­le tebdil edilmiş; nimmedeniy­et devri açılmış. Fakat, nev-i beşerin zekîleri ve kavîleri, insanların bir kısmını abd ve memlûk ittihaz edip, hayvan derecesine indirmişle­r.”3 İnsanlık, semavi dinler/peygamberl­er ve devletler ile “vahşet ve bedeviyet” dönemini atlattı. Verdiği büyük mücadelele­rle “kölelik” devrini de geçti; “esirlik” dönemine girdi. Köle, bedeni, canı, düşüncesiy­le efendisini­n malıdır; dilediği gibi tasarruf ederdi. “Esaret” dönemiyle, belli bir hukukistat­üye kavuştu. O devri de atlattı, “ecirlik” ile, ücret karşılığın­da çalıştırıl­ma aşamasına geldi.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye