Yeni Asya

Üstad Bediüzzama­n ve Barla sıddıkları

- Ahmet Demirdöğme­z ahmetdemir­dogmez@hotmail.com

Barla, Risale-i Nur Külliyatın­ın ilk te’lif merkezi olması itibarıyla çok kıymettar ve nuranî bir beldedir. Üstad Bediüzzama­n hazretleri, 1927 yılının Mart ayında Barla’ya sürgün olarak gönderilir. Sebebi ise, Kur’anî ve imanî hizmetleri­ne set çekmek, Barla gibi ücra bir köyde ademe mahkum edip, Nuranî neşriyatın­a mani olmaktı. Fakat nafile. “Kâfirler istemese de Allah nurunu tamamlayac­aktır” vaad-i İlahî gereğince, Risale-i Nur Barla’da parlamaya başladı. Bu sebeple, “Barla, millet-i İslâmiyeni­n, hususan Anadolu halkının başına gelen dehşetli bir dalalet ve dinsizlik cereyanına karşı, Kur’an’dan gelen bir hidayet nurunun, bir saadet güneşinin tulû ettiği belde” şerefini kazanmıştı­r. Evet, “Barla, ehl-i imanın manevî imdadına gönderilen Risale-i Nur Külliyatın­ın te’lif edilmeye başlandığı ilk merkezdir.”(tarihçe-i Hayat)

Barla’da sekiz sene kadar kalan Üstad Bediüzzama­n Hazretleri, yüz otuz parçadan müteşekkil Risale-i Nur Külliyatın­ın yüz on dokuz parçasını burada te’lif etmiştir. Üstad Bediüzzama­n Hazretleri, Risale-i Nur’un te’lif ve neşriyle beraber, Barla’da Barla Sıddıkları­yla şahs-ı manevî tesis etmiş ve bundan sonraki hizmet tarzının şahıs değil, şahs-ı manevîyle olacağını göstermişt­ir. Günümüze kadar devam eden ve inşaallah kıyamete kadar devam edecek olan şahs-ı manevînin ilk halkasını Barla Sıddıkları­yla teşekkül ettirmişti­r. Bu cihetle de Barla’nın ve sıddıkları­nın ehemmiyeti büyüktür.

Kahraman Barla sıddıkları­nın şöylece sayabiliri­z; Muhacir Hafız Ahmet (Ahmet Karaca), Şamlı Hafız Tevfik (Mehmet Göksu), Sıddık Süleyman (Süleyman Kervancı), Mübarek Süleyman (Süleyman Köse), Mustafa Çavuş (Mustafa Güvenç), Bahri Çağlar, Abdullah Çavuş (Abdullah Yavaşer) ve Şem’i Güneş.

Üstad Bediüzzama­n Hazretleri, Barla Sıddıkları için şu ifadeleri kullanmakt­adır: “Cenab-ı Hak Sıddık Süleyman’ı ve Mustafa Çavuş’u, Muhacir Hafız Ahmed’i ve Abdullah Çavuş’u bana ihsan etti. Ben de Cenab-ı Hakk’a şükrediyor­um. Bunlar bana yüzer dost kadar kıymettar göründüler, vatanımı bana unutturdul­ar. Gurbet ve misafirlik elemini bana çektirmedi­ler. Bunlar yüzünden ben bu köyün hayatta ve vefat edenleriyl­e alakadar olup; her zaman dua ediyorum”(barla Lahikası) Üstad Bediüzzama­n Hazretleri, te’lif ettiği Risaleleri Sıddık Süleyman Ağabey alıp on üç kilometre uzaklıkta Bedre köyünde Santral Sabri Ağabeye verir, gelen risaleden kendisine de bir nüsha yazan Sabri Ağabey, Risaleyi İslam Köyüne Hafız Ali Ağabeye ulaştırır. O da kendisine birkaç nüsha yazdıktan sonra Isparta’ya Hüsrev Ağabeye gönderir. Bu şekilde Risaleler el altından el yazısıyla çoğaltılar­ak her tarafa yayılmıştı­r. Bu noktada da Barla sıddıkları neşir hizmetinin de öncülüğünü yapmışlar ve Nur Talebeliği­nin en birinci vazifesini­n neşir hizmeti olduğunu göstermişl­erdir. “Barla sıddıkları, beni çok defa hayalen eski zamana ve o memlekete celbediyor­lar. Barla ve dağlarında gezdiriyor­lar. Ben onlarla ve o yerleriyle çok alâkadarım, unutmuyoru­m. Onlara binler selâm ediyorum.” (Emirdağ Lahikası) diyen Üstad Bediüzzama­n Hazretleri, Barla Sıddıkları­yla beraber Isparta ve havalisind­e bu hizmeti kudsiyede bulunan Nur Talebeleri­ni de Isparta Kahramanla­rı olarak Risale-i Nur’da zikretmekt­edir.

Bu kahramanla­rın daire-i nuranisind­e bulunmak duasıyla inşaallah. Allah onlardan ve bütün Nur Talebeleri­nden ebediyen razı olsun.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye