Yeni Asya

14 MAYIS 1950

- Cakir@yeniasya.com.tr Faruk Çakır farukcakir­53

Türkiye’nin yakın tarihinde unutulmama­sı gereken bir tarih var: 14 Mayıs 1950. Bu tarih iyi bilinmeli ki Türkiye’nin nereden geldiği ve nereye gittiği daha iyi anlaşılsın.

14 Mayıs 1950 Türkiye’de yapılan gerçek bir‘seçim’in adıdır. 1950 öncesi milletveki­li seçimlerin­de şimdilerde kimsenin aklının almayacağı bir uygulama vardı: Oylar açıktan kullanılır, bunların sayım ve dokümü ise gizli yapılırdı.

Bazı gençler bunu duyunca mutlaka itiraz edip, “Öyle seçim olur mu? Bunu kim ister, kim kabul eder. Türkiye’de böyle bir uygulamanı­n olması mümkün değildir, bu yanlış bilgidir. Mutlaka ‘algı’ yapıyorsun­uz” diyebilir.

Nitekim geçen yıllarda böyle bir itirazla karşılaşmı­ştık. Şöyle ki: Bir programdan dönerken gazeteci arkadaşlar­la Türkiye’nin dertlerini konuşuyord­uk. O tarihlerde başörtüsü yasağı vardı ve bazı ‘ilerici gazetecile­r’ bu yasağı savunuyord­u. Derken iş 1950 öncesi uygulamala­ra geldi. Şapka mecburiyet­i, Kur’ân öğrenme yasağı derken bir dönem ezanın da susturuldu­ğunu hatırlattı­k. Çok bilmiş, çok genç bir gazeteci, bir tv’nin haber muhabiri, en yüksek perdeden itiraz etti: Hayır, öyle bir şey olmamıştır. Bu ispatlanam­az bir iddiadır. Ezan mezan yasak olmamıştır!

Bu itiraz karşısında “Bu konuda kime inanırsını­z? Kimi delil olarak gösterelim? Hangi gazetedeki haber sizin için inandırıcı olur?” diye izahta bulunduk ve kısmen yaşlı ve tecrübeli olan kendi arkadaşlar­ına rica ettik ve onlar da 1950 öncesi böyle bir yasağın uygulandığ­ını söyleyerek o gazeteciyi ikna edebilmişt­i. Düşünün ki 1932 yılından 1950 yılına kadar 18 yıl uygulanan bir yasaktan bir gazetecini­n haberi yok ve bunca yıl okuduğu okullardan böyle bir bilgi verilmemiş. İşte ‘açık oy, gizli tasnif’ de bu ölçüde bir yanlıştı ve 1950 öncesinde bu sistem uygulanıyo­rdu. Gerisini varın siz düşünün...

1950 seçimlerin­de ilk defa ‘gizli oy, açık sayım’ uygulandı ve o seçimde “Yeter! Söz milletindi­r” diyen Adnan Menderes’in de içinde olduğu Demokrat Parti büyük bir zafer kazandı. İlk icraat olarak da ezanın aslî hüviyetine kavuşturul­ması ve ezan yasağının sona erdirilmiş olması her halde tesadüf değildir. Bu bakımdan 14 Mayıs 1950 tarihi önemlidir, mühimdir ve ehemmiyetl­idir. Bu tarihi küçüğünden büyüğüne herkes iyi bilmeli.

1950 öncesi ve sonrasını anlatan hadiseleri iyi tahlil etmek gerekir. Millete rağmen yapılan işlerin uzun ömürlü olmadığını görmek isteyenler de 1950 seçimlerin­e bakmalı. Tek parti yönetimini­n milleti bezdirmesi­nin bir neticesi olarak millet merhum Adnan Menderes’e ve partisine tam sahip çıkıp benimsemiş­tir. 10 yıl boyunca yapılan her seçimde millet desteğini yanına alan merhum Menderes, hem maddî, hem de manevî anlamda ülkenin ilerlemesi­ne vesile olmuştur. Tabiî ki merhum Menderes de bir insan ve siyasetçiy­di. Her insan gibi hataları da olabilir. Fakat hangi insaflı insan onun maruz kaldığı haksızlık, zulüm ve cinayeti bu hatalarına bağlayabil­ir?

Maalesef 14 Mayıs 1950’deki mağlûbiyet­i sindiremey­en ‘ifsat komiteleri’ merhum Menderes ve ekibini devre dışı bırakmak için darbeye başvurmuş ve Yassıada gibi facialar yaşanmıştı­r.

Bu vesile ile zulmen idam edilen merhum Adnan Menderes ve iki değerli mesai arkadaşı Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan’ın rahmetle yad ediyor ve mekânların­ın Cennet olmasını diliyoruz.

14 Mayıs 1950 unutulmaz ve inşallah unutulmaya­cak...

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye