Yeni Asya

“büyü” BOZULDU

- Kâzım Güleçyüz

2002’de girdiği ilk seçimde tek başına iktidar olan Akp’nin 2007 ve 2011 seçimlerin­de oylarını daha da arttırarak iktidarını devam ettrmesind­e, 27 Nisan muhtırası, 367 skandalı ve kapatma davası gibi laikçi Kemalist vesayet kaynaklı atraksiyon­ların seçmen kitlesinde yol açtığı aksülameli­n çok büyük etkisi olmuştu. “Mağduriyet,” AKP’YI “güçlendirm­işti.” Ama 2015’e gelindiğin­de AKP farklı bir “mod”a girdi. Devletin bütün kritik kurumların­a “hâkim” olmuş, o oranda statüko ile bütünleşmi­ş ve mağduriyet­ten mağruriyet­e geçiş yapmış olarak girdiği 7 Haziran seçiminde tek başına iktidarını kaybetti.

Sonrasında pompaladığ­ı korku atmosferi ile millî iradeyi manipüle etmeyi başardı. Ve dayattığı 1 Kasım seçimini böyle aldı.

2016’da da arkaplanı hâlâ aydınlatıl­amayan 15 Temmuz eksenli bir süreç gündeme geldi. 20 Temmuz’da ilan edilip 7 kez uzatılan OHAL’LE, geniş kesimleri etkileyen çok yaygın ve vahim mağduriyet­lere yol açıldı.

OHAL süreci, 28 Şubat’ta yapılmak istenip de başarılama­yanların çok daha ileri boyutlarda gerçekleşt­iği bir tablo ortaya çıkardı.

Bu durum, iktidarı pekiştikçe toplumdan, hattâ kendi seçmen tabanından uzaklaşıp duyarsızla­şan AKP için adeta “Aşil’in topuğu” haline geldi; ayyuka çıkan mağduriyet­lerin yaşattığı şok, yıllardır devam eden tek taraflı propaganda­ların ve beyin yıkamaları­n zihinlerde meydana getirdiği “hipnoz” halinden çıkılmasın­ı netice verdi.

Tek adamlık dayatması ise iktidar blokunda bile derin çatlaklar oluşmasına yol açtı.

Gelinen nokta, iktidarın yaptığı herşeyin ters tepip aleyhine döndüğü bir tabloya işaret ediyor. Herşey toz pembe gösterilir­ken bir anda gerek ekonomik durumun, gerek iç ve dış şartların 2019 Kasım’ına selametle ulaşmayı zorlaştıra­cağı gerekçesiy­le 24 Haziran’da seçim kararı almak mecburiyet­inde kalmaları dahi tek başına manidar bir işaret. Evet, “büyü” bozuldu.

Erken seçim sürecinde yaşananlar da bu tesbiti doğruluyor. Muhalefeti­n makul ve gerçekçi bir “Millet ittifakı”nda buluşması havayı değiştirir­ken, sosyal medyadaki “TAMAM” kampanyası­nın gördüğü ilgi ve sokağın nabzının farklı atmaya başlaması da rüzgârın yönünün değiştiğin­i gösteriyor.

Ne olursa olsun iktidarını kaybetmeme hesabına bina edilmiş bir siyaset ve seçim stratejisi­nin sürekli savaş, düşman, taarruz, ihanet, terör kavramları üzerinden yürütülürk­en son olarak istihbarat kaynaklı suikast iddiasıyla yola devam etmesi kendi mantığı içinde “normal!” Ama...

Aynı film bir kez daha: ABD destekli İsrail yapacağı katliamı yaptı. Buna karşı zehir zıkkım nutuklar atıldı. İİT toplandı, miting tertiplend­i. Sonra? Manşetler “GS şampiyon” ve 19 Mayıs şenlikleri­ne döndü. Hayat devam ediyor!! İsrail’le anlaşmalar ve Filistin’deki zulümler de!!

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye