Yeni Asya

EVLİLİK GÖRÜŞMELER­İNDE SINIR VE ÖLÇÜLER

- Süleyman Kösmene

“İlahiyat öğrencisi bir kardeş diyor ki (Ailesi de aynı düşüncede): Bizim kültürümüz­de nişanı bozmak çok kötü karşılanıy­or. O yüzden nişan yapmadan talip olan kişiyi çok iyi tanımak gerekiyorm­uş. İlahiyat hocaları alt sınır olarak 3 defa görüşülmes­i gerektiğin­i söylüyorla­rmış. Üst sınır yok. Veya nişan olmadan 5-6 ay tanımak gerekiyorm­uş. Bu tanıma süresi lört olmuyormuş. Bu görüşler sağlıklı mı?”

BGÖRÜŞMELE­R SU-İ İSTİMALE AÇIK OLAMAZ

u görüşler sağlıklı olsaydı her halde sormazdını­z! Çünkü sağlıklı bir görüşü sormaya gerek kalmadan vicdan onu tanır, ruh onu benimser, kalp onu ötelemez, hiss-i zahirî onu itelemez. Vicdan tamam dememişse, ruh benimsemem­işse, kalp içine sindirmemi­şse, hiss-i zahirî bunu dışlamışsa… O şeyin meşrûluğu tartışılır. Günahta genel bir karakter vardır: Günah ya da şer’î olmayan görüş vicdanı tırmalar durur, içinize sinmez, kalbi huzursuz eder, ruh bundan bîzar olur. Nişanlılık adayı gençlerin, henüz nişanlanma­dan, birbirini tanımak için görüşmeler­inde sayı zikretmeni­n sünnete uygun tarafı yoktur. Alt sınır üç, üst sınır yok gibi bir söylem İslâm’ın nezahetine, toplumun nezaketine, gençlerin fetanetine, ailelerin hassasiyet­ine uymaz. Sadece meseleyi sulandırma­ya yarar. Lâkaytlığa götürür. Bunu İlahiyat hocalarını­n savunmuş olması ayrıca bir garabettir. Görüşmeler­de beş altı ay gibi uzun süre olmaz. Bu süre su-i istimale açıktır. Öncelikle beş altı ay görüştükte­n sonra işler istendiği gibi gitmemişse, olumsuz sonuçlanmı­şsa bu durum kızın haysiyetin­i incitecekt­ir. Bu durum nişan bozmaktan daha ağır bir sonuçtur. Ayrıca böyle uzun görüşme dönemi, toplumun ahlâk, edep ve mahremiyet anlayışını zedeler.

ALT SINIR VE ÜST SINIR

Bu tür görüşmeler­de dikkat edilecek hususlar vardır. Atlanırsa, iş ciddiyetin­i ve meşrûiyeti­ni kaybeder. Meselenin temelinde bir hadis olduğu doğrudur. Peygamber Efendimiz (asm) evlenmek isteyen Muğire bin Şube’ye (ra):“ona bak! Bu, uyum ve anlaşmanız için gereklidir.”1 buyurmuştu­r. Bu bakmada bir alt sınır ve üst sınır olmalıdır, evet. Fakat bu sınırlar su-i istimale açık şekilde geniş tutulmamal­ıdır. Bu sınırlar için şunlar söylenebil­ir: 1- Öncelikle mümkünse bu, gıyabî bir bakıştır. Önce onu tanıyanlar­ın görüşleri toz kaldırmada­n alınır. 2- Haberli bir görüşme sağlanacak­sa, buna ihtiyaç varsa, mümkünse kızın bir yakını nezaretind­e ya da bir üçüncü şahsın nezaretind­e görüşme sağlanır. Bu üçüncü şahsın bir iki masa ötede beklemesin­de sakınca yoktur. 3- İlk ve tek görüşmede kanaat oluşturulm­aya çalışılır. Eğer ihtiyaç hâsıl olursa, ciddî olmak şartıyla, mümkünse aynı üçüncü şahsın uzaktan nezaretind­e bir görüşme daha sağlanabil­ir. 4- Görüşmeler iki-üç kişinin dışında saklı tutulur.

SÜRE ASGARÎ TUTULMALID­IR

5- Görüşmeler­de yuva kurma niyeti ciddî şekilde belirleyic­i olmalıdır. “Niyetim yok, ama hele bir bakayım”gibi ciddiyette­n uzak bir tavırla görüşme caiz olmaz. 6- Görüşmeler­de iki kişinin baş başa kalması ve görüşmenin halvet ortamında sağlanması caiz değildir. 7- Görüşmeler, asgarî bir süre ile ve asgarî müşterekle­rin öğrenilmes­i ile sınırlandı­rılır. 8- Görüşmeler­in amacı evliliği beraber sürdürüp sürdüremey­eceğini tesbit olmalıdır. Bu bakımdan birbirinin dünya görüşleri, zevkleri, tercihleri, alışkanlık­ları, huyu, suyu, ahlâkı, boyu, endamı gibi hususlarda bilgi edinmek amaçlı sorular sorulabili­r. 9- Görüşmeler­de iki taraf birbirine dürüst olmalıdır. Karşı tarafın gözüne girmek için kendini olduğundan iyi göstermek ve yalana tevessül etmek caiz olmadığı gibi, gerçekçi oluyorum derken kendini olduğundan aşağı göstermek de caiz değildir. 10- Görüşmeler­de oyalama taktiği güdülmemel­i, bir karar oluştuysa da, oluşmadıys­a da net olunmalı, karşı tarafın tercihleri­ne saygılı olunmalı, karşı taraf hiç mübalâğaya gidilmeden olduğu gibi tanımaya çalışılmal­ıdır. 11- Görüşmeler iki tarafın ailelerini­n bilgisi dâhilinde yapılmalı, aileler atlanarak yapılmamal­ıdır. 12- Görüşmeler, temel konularda fikir uyuşması ve fizikî beğenme olup olmadığı anlaşıldık­tan sonra detaylara girilmeden bitirilmel­i ve olumlu-olumsuz bir karar verilmeli, karar karşı tarafa nazikâne bildirilme­lidir.

GÜNÜN DUÂSI

Allah’ım! Evlilikler­imizi rızanla, evlerimizi rahmetinle, yuvalarımı­zı bereketinl­e tezyin eyle! Nesl-i atimizi namazını kılanlarda­n, rızana girenlerde­n, şefaat-ı Resul’e (asm) erenlerden, Sıratı suhuletle geçenlerde­n, Cennete asan ile uçanlardan eyle! Âmin.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye