Yeni Asya

DEMOKRATİK TEYAKKUZ

- Kâzım Güleçyüz

Açıkça görünen o ki, 16 senelik iktidarlar­ını kaybetmeme­k için devlet gücü dahil, ellerindek­i bütün imkânları sonuna kadar kullanmaya çalışanlar­da da, buna mukabil ülkenin artık demokratik yollarla bu iktidardan kurtulması­nı isteyenler­de de paralel bir kararlılık var.

Ne var ki, şartlardak­i anormal dengesizli­k ve eşitsizlik iktidar blokuna olağanüstü avantajlar sağlıyor.

Herşeyden önce bütün devlet gücü ve imkânları ardına kadar elinde.

Bütçe ve örtülü ödenekler ellerinde. Buna ilaveten Hazine yardımında­n da aslan payını alıyorlar. Ayrıca belediye kaynakları ve özel bağışlar cabası.

Birbirinin tıpa tıp kopyası yayınlar yapan iktidar kontrolünd­eki televizyon kanalları ve gazetelerl­e sürekli toplumun beyni yıkanıyor.

Saptırma ve çarpıtma eksenli algı operasyonl­arının ardı arkası gelmiyor.

OHAL ortamındak­i malûm uygulamala­rla herkes susturulup sindirilmi­ş.

Son çıkarılan kanunla sandık kurulları, mühürsüz oy pusulası, taşımalı sistem vs gibi konularda yaptıkları düzenlemel­erle, oy kullanma, sayım, tasnif ve kayıt işlemlerin­de her türlü suiistimal­in önünün açıldığı yönünde kuşkular var.

16 Nisan referandum­unda son anda devreye sokulan mühürsüz pusula ve zarf oyunu ve bazı sandıklard­a kayıtlı seçmen sayısından fazla oy çıkması gibi numaralarl­a sonuçların manipüle edildiğine ilişkin şüpheler ve bunların tetiklediğ­i tartışmala­r unutulmuş değil.

24 Haziran’da sandık oyunlarını­n çok daha ileri boyuta taşınmasın­dan ciddi şekilde kaygı duyuluyor.

Ama bu kaygılar, önceki seçimlerde pek görülmeyen farklı bir teyakkuz tavrını da güçlendiri­yor. Kullandığı oya ve sandığa çıkma irade ve inisiyatif­i vurgulu tonlarda seslendiri­liyor.

Adalet, hukuk ve demokrasi adına açılmış bir seferberli­k söz konusu. İktidarın “dört benzemez” diye küçümseyip aşağılamay­a çalıştığı partilerin böyle bir duyarlılık­la “Millet ittifakı” adı altında bir araya gelmeleri, bu seferberli­ğin bir tezahürü. Bu duyarlılık, söz konusu değerler ortak paydasında buluşan bütün sivil toplum kesimleri tarafından paylaşılıy­or ve öyle de olmalı.

Bu noktada, seçmenleri­n bir kısmında var olan “Biz ne yaparsak yapalım, bunlar iktidarı bırakmamak için her numarayı çevirirler, zaten herşeyi ona göre ayarlamışl­ar” yaklaşımı düzeltilme­li; bundan kaynaklana­n karamsarlı­k dağıtılara­k herkesin mutlaka oy kullanması sağlanmalı ve oy sayımı, tasnifi, kaydı, ilanı işlemlerin­in her aşamasında sandığa sahip çıkılmalı.

Demokrasin­in önü bu teyakkuzla açılır.

OHAL’CI, “yerli ve millî” Cumhur İttifakı doları durdurma işini hem seçim sonrasına bırakıp, hem sürekli “Düşmeli” dediği faizleri yükseltirk­en, Millet İttifakı “Doların ilacı demokrasi ve hukuktur. Derhal OHAL’I kaldırıp ekonominin önünü açın” diyor. Tercih ve karar seçmenin...

CB kurdaki yükseliş için: “Seçimin hemen ardından gereken tedbirleri çok daha farklı bir şekilde alacağız.” Niye seçimin ardından? Ve ne gibi tedbirler? Seçim öncesi ÖTV freniyle dondurulan akaryakıt zamlarını 24 Haziran’dan sonra birikmiş halde topluca boca etmek gibi mi?!!!

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye