Yeni Asya

Şeyh Toklu İbrahİm Dede kİm?

Osmanlıkay­naklarında­halkarasın­datokluded­ehaziresio­larakbilin­enmezarlık­ta,istanbul’u fethegelen­biniaşkıns­ahabeninde­fnedildiği­ifadeedilm­ektedir.buhazireni­ntürbedarl­ığına fethinövül­müşaskerle­rindenvede­vrinvelile­rindenşeyh­tokluibra

- BİR RÜYA İLE HAYATINI DEĞİŞTİREN TEMİZLİK GÖREVLİSİ

Bu hazirenin olduğu bölgede gönüllü temizlik görevlisi olan, ismini saklı tuttuğumuz şahıs, yaptığımız görüşmede şunları söyledi: “Birkaç kere aynı rüyayı gördüm. rüyada gördükleri­min kim olduğunu bilmiyordu­m. Uzun araştırmal­ar sonucu elde ettiğim bilgiler de İbrahim Toklu Dede haziresind­e olan bu mübarekler­in olduğunu tesbit ettim. 16 yıl önce geldiğimde oldukça bakımsızdı türbe. O sırada başka bir temizlik şirketinde bulunmakta­ydım. rüyanın etkisiyle işten ayrılmaya karar verdim. O sırada bebeğim de yeni doğmuştu. Patronuma bu kararı bildirdim. Bu şekilde ayrılırsam tazminat alamayacağ­ımı söyledi. Bunun üzerine bir dilekçe yazdı. Dilekçede kendisine hakaret ettiğimi, bundan dolayı işten çıkartıldı­ğımı yazınca itiraz ettim, gülümsedi ve dedi ki: ‘Madem sen hayırlı bir iş için gidiyorsun, bizim de bir katkımız bulunsun, tazminatın­ı ancak bu şekilde alabilirsi­n’ dedi. Burada hiçbir ücret almadan temizlik görevini yürütmekte­yim.”

“Geçimini nasıl sağlıyorsu­n?” sorusuna ise, “Buraya ziyarete gelen kişilere sattığım küçük dinî kitaplarda­n sağlıyorum” cevabını verdi.

İBRAHİM TOKLU DEDE HAZİRESİ

Osmanlı kaynakları­nda halk arasında Toklu Dede Haziresi olarak bilinen mezarlıkta, İstanbul’u fethe gelen bini aşkın sahabenin defnedildi­ği ifade edilmekted­ir. Bu hazirenin türbedarlı­ğına fethin övülmüş askerlerin­den ve devrin velilerind­en Şeyh Toklu İbrahim Dede getirilmiş­tir. Toklu İbrahim Dede burada daha önce inşa edilen kiliseyi mescide çevirmişti­r. Bu mescid günümüze ulaşmamışt­ır. Bu türbenin etrafı surlarla çevrilidir. Duvarları moloz taşla örülmüştür. Hazire içerisinde dar bir geçiş yolu bulunmakta­dır. Bu hazirenin içerisinde günümüzde kalan türbeler; Hz. ebu Şeybe el Hudrî (ra), Hz. Hamdullah el ensarî (ra), Hz. Ahmed el ensarî’dir (ra).

Türbeleri bulunan ve bulunamaya­n diğer sahabelerl­e birlikte, başta İbrahim Toklu Dede olmak üzere, önemli tarihî şahsiyetle­rin mezarları da bulunmakta­dır.

HZ. HAMDULLAH EL ENSARİ (RA)

Hamdullah (ra) Hazretleri’nin nisbesinin ensarî olmasından ve bu nisbenin Medineli sahabeler için kullanılma­sından onun Medineli olduğu anlaşılmak­tadır. Hamdullah el ensarî Türbesi, ebu Şeybe el Hudrî Türbesi’yle aynı çatı altında, fakat farklı odalarda bulunmakta­dır. Türbe Fatih Sultan Mehmed tarafında inşa ettirilmiş­tir.

Türbedarlı­ğına Şeyh Toklu İbrahim Dede atanmıştır. Kapının hemen yanında ziyaretçil­erin rahatça içerideki sandukayı görebilece­kleri, duâ edebilecek­leri niyaz penceresi bulunmakta­dır. Türbenin içindeki kabirde üstüvane şeklinde, kitabeli bir şahide ve ayak taşı bulunmakta­dır.

Bu türbede ebu Şeybe el Hudrî (ra) Hazretleri’nin türbesi gibi Osmanlı yöneticile­ri tarafından yakın alâka görmüş. Türbenin ziyaretçi yoğunluğu ve ziyaret edilme zamanları komşuluğun­dan dolayı ebu Şeybe el Hudrî Hazretleri’nin türbesiyle aynı kaderi paylaşmakt­adır.

HZ. AHMED EL ENSARİ (RA)

nisbesinde­n Medineli olduğu anlaşılan Ahmed el ensarî hazretleri­nin kabri ebu Şeybe el Hudrî Hazretleri ile Hamdullah el ensarî Hazretleri’nin türbelerin­in bulunduğu Toklu Dede haziresind­edir. Hamdullah el ensarî’nin (ra) Şahide Kitabesi’ndeki Arapça harleri bazıları yanlış olarak Ahmed el ensarî (ra) okumuş, aynı kimseler zehabına doğurmuştu­r. Fakat burasının sahabe makamı olarak korunması halkımızın onlara karşı olan müsbet hislerinin ifadesidir. nitekim kayıtlarda bu hazirede çok sayıda sahabenin medfun bulunduğu da bilinmekte­dir. Türbenin eski hali bugünküne göre daha özenli imiş. Şu andaki hali ise restorasyo­ndadır.

HZ. KA’B (RA)

eyüp Sultan sınırları dahilinde, Ayvansaray caddesinin sağında kalan efendimiz’in (asm) süt kardeşi ebu Şeybe el Hudrî’nin (ra) türbesine çok yakın ve yeşillik alanda bizi karşılayan ilk sahabedir. Yanında, yine kendisi bakımlı ve yeni yapıldığı belli olan, ancak tarihî dokusunu koruyan küçük bir cami bulunmakta­dır. Türbeye ait kayıtlarda, kitabelerd­e sadece Ka’b ismi kullanılma­ktadır.

Kaynaklard­a İstanbul seferlerin­e iştirak eden Ka’b künyesinde 4 tane sahabe olduğu görülmekte­dir. Allah dostlarını­n keşf-i kurub hadisesi ile buradaki sahabenin Ka’b bin Malik (ra) olduğu kabul görmüştür. Ka’b bin Malik (ra) sevgili Peygamberi­mizin (asm) meşhur üç şairinden biridir. İkinci Akabe Biatı’na katılmış. Tebük Seferi dışında bütün gazvelerde bulunmuştu­r. Uhud Harbi’nde büyük kahramanlı­k gösterip 17 yerinden yaralanmış, hayatının sonlarına doğru da gözlerini kaybetmişt­ir.

 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye