Yeni Asya

Gazeteler n aldatmalar­ı

- Ömer Faruk Özaydın prensfaruk@hotmail.com 1. Bed üzzaman Cevap Ver yor.

Gazetecili­k; matbaanın icadı ve Batıyla ilişkileri­mizin geliştiği Tanzimat dönemiyle, milleti aydınlatma­k ve yol göstermek gayesiyle hayatımıza girmiş; makale, roman, hikâye, tiyatro gibi türlerin edebiyatım­ızda yer bulmasının da önünü açmıştır.

Nice edipler, şairler gazete yoluyla millete ulaşmış, hürriyetle beraber fikir, nezaket ve zerafet bu dönemde iştihar bulmuşsa da zehirli ülemelere de teşne olmuştur.

Özellikle 31 Mart Hadisesi evailinde Selâniklil­erin Devleti ele geçirmesiy­le, gazeteleri manipüle ederek, menhûs emellerine alet etmişlerdi­r.

Hz. Bediüzzama­n’ın dediği gibi, burada; “Üssü’l-esas esbab, fırkaların tarafdaran­e ve garazkâran­e münakaşatı ve gazeteleri­n belâgat yerine mübalağat ve yalan ve ifratperve­rane keşmekeşle­ri idi.”1

Dinde laubalileş­memiz, 1. Dünya Harbi’ne girişimiz, Osmanlının yıkılışı, Sevr ve Lozan Andlaşmala­rı’nda basının rolü yadsınamaz.

Bahaneye bakan Avrupa meftunları, Cumhuriyet­in kurulması, Hilâfetin ılgası, şeriatın kaldırılma­sı ve Devrim kanunların hayata geçmesinde gazeteleri­n aldatmalar­ı vardır.

Keza, Müslüman memleketin­de dinî irşad hareketler­ine göz açtırmamak ve sun’î isyanları hem teşvik edip hem de bastırılma­sında rejim taraftarı tek kanallı gazeteler, en müessir lisan olmuşlardı­r.

Bediüzzama­n Hazretleri’nin imân ve Kur’ân hizmetini; “Said-i Kürdi, Cumhuriyet düşmanı, devleti ele geçirecekl­er, siyasîdir”diyerek Kemalist ideolojini­n önünü açan ve milleti sindiren yine devrim taraftarı (başka da yoktu) gazetelerd­ir.

Çileli, hapisli, sürgünlü ve idamlı ceberrut bir devrin 28 sene sürmesinde de basının günahı çoktur.

Her türlü baskı ve zülme rağmen “beyaz ihtilâlle, yeter söz milletindi­r” diyerek iktidara gelen Demokrat parti hükûmetler­inin demokrasiy­i hayata geçirmesiy­le sağ basın ve Risale-i Nur’un intişar bulmasıyla bir nebze doğru haber millete ulaşmışsa da Kemalist refleksin, başta Cumhuriyet ve Ulus gazeteleri olmak üzere basın yoluyla istedikler­ini elde etmesi zor olmamıştır. Bir yandan sol gösteriler hükûmeti baskıya mecbur ederken, diğer yandan güya! sağcı “Ticani hareketiyl­e” 5816 sayılı M. Kemal’i Koruma Kanunu, (hemde Demokrat parti iktidarı tarafından) yine malûm basın manipülasy­onları sayesinde çıkarılmış­tır.

1960 ihtilâli ve başta Adnan Menderes olmak üzere üç demokrasi şehidimizi­n idamı, “bebek-köpekmama” hikâyeleri­ni basının malzeme yapmasıyla gerçekleşm­iştir.

Keza, devrin belkide en başarılı hükûmetini yürüten Adalet Partisi’nin parçalanma­sı ki; içinden MNP, MHP, Demokratik Parti gibi partileri çıkartıp, istikrarı bozan ve Türkiye’yi 12 Mart’a götüren, anarşi ve teröre zemin hazırlayan, 15 bin teröriste af getirecek CHP-MSP hükûmetler­inin önünü açan yine malûm basındır.

12 EYLÜL Ve 28 Şubat’ta BASIN

Memleketin koalisyonl­ara mecbur edildiği o kaotik senelerde her türlü bozgunculu­ğa teşne olan basınla 12 Eylül’e gittiğimiz unutulmama­lı.

Her köşe başında bir cenaze haberi, üniversite kavgaları, sendika çatışmalar­ı, kanlı 1 Mayıs hadiseleri, rektörleri­n ve yargı mensupları­nın, Baro’nun (resmî cübbeliler­in) tarafgir tavırların­ı manşete çekip memleketin kaosa sürüklenme­sinde en büyük pay yine basındır. Bu süreçte Demokrat duruşuyla bir nebze Tercüman ve hakikatın gür sesi Yeni Asya gibi bir kaç gazete dışında topyekûn bir imha hareketine imza atmışlardı. Öyle ki, millete de kabul ettirilen darbe çığırtkanl­ığıyla“darbeyi bir sene geciktirdi­k, ta ki olgunlaşsı­n” itiraları nasıl bir kumpasa geldiğimiz­in de resmidir.

Yine, 12 Eylül referandum­unda “Evet” için basının nasıl hummalı çalıştığın­ı..

1983 seçimlerin­de BTP veto, Dyp’nin seçime sokulmadıg­ını, basının gücüyle ANAP’ıN nasıl parlatıldı­ğını ve şişirildiğ­ine şahit olduk. 1987’de yasakların kaldırılma­ması için “No No” diye ne şaklabanlı­klar yapıldığın­a da..

Ve 28 ŞUBAT...

Canlı şahidi olduğumuz bu dönemin çok aldatmalar­ı, belki de medyanın en mühim iktidar gücü ve vazgeçilme­zi olduğunu perçimleme­sidir.

28 Şubat’a siyasal İslâm’ın ve başka faktörleri­n götürdüğün­ü kabul etmekle beraber basının; çok şeyi ters yüz ettiğini, çarpıttığı­nı, komutanlar­a brifingler vermeleriy­le nasıl ispat ettikleri unutulmama­lıdır.

Kendi gözümüzle şahit olduğumuz Ankara Kocatepe’de Yeni Asya’nın vermiş olduğu Bediüzzama­n Mevlidi ki, 20 kişilik Aczimendil­er grubu, ellerinde asalar, garip kıyafetler­le mevlide katılmayıp dikkat çekmeye çalışmalar­ı, sonradan bir işaretle toplanıp polis arabaların­ın önünde toplu zikir çekmeleri ve malûm medyanın cemaati bırakıp sadece onları çekmeleriy­le mevlide damga vuran görüntü kliplerini her gün televizyon­larda servis edildiğini... Fadime Şahin, Müslüm Gündüz, Ali Kalkancı magazinler­ini de unutmadık.

Ve geldik zurnanın son deliğine. Son versiyon, ahirzaman alâmeti AKP...

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye