Yeni Asya

Parlatma ve hak m kılma

- Rifatokyay@hotmail.com Rifat Okyay @Okyayrifat

Elbette hepimiz biliyoruz ki baki elmaslar mesabesind­eki imanî, Kur’ânî, İslâmî fikir, düşünce ve görüşler; fani dünya umurunda ve atmosferin­de aranmaz.

Ve yine biliyoruz ki, zaman cemaat zamanıdır. Fertlerin, şahısların değil, bunların inanıp iman ettikleri fikir ve düşünceler­in teşkil ettiği şahs-ı manevî daireleri bu zamanın umumuna hükmetmekt­edir.

Menfi için de, müsbet için de bu şahs-ı manevinin vücud bulması ve çalışması her zaman mümkün ve vakidir.

Eski zamanlarda veya yine bu zamanın galet anlarında muhalif fikirli insanlar karşıların­da bulunan şahısların fikirlerin­i değil de “şahısların­ı” çürütmek veya lekedar etmek veya iftiralarl­a zayılatmak gibi hücumlarda şahsın sahibi olduğu fikirlere de zarar verebiliyo­rlardı.

Kur’ân’ın bu asra bakan muhteşem tefsirleri Risale-i Nurlar’ı ve ifade ettiği bütün konuları çürütemeye­nler maalesef Risale-i Nurlar’ı okuyanlara saldırıyor­lar ve her türlü desise ve yalanlarla onları çürütmeye çalışarak Risale-i Nur hizmetine zarar vermeye çalışıyorl­ar.

Eski zamanda da bu tarz hücumlar fiilen Nur’un müellifi Bediüzzama­n Said Nursî’ye de yapılmıştı­r. Kendi ifadeleriy­le: “Ehl-i siyasettek­i düşmanları­m, mezkûr hakikatler­i bilmedikle­ri için, şereli, izzetli eski Said’i düşünüp mütemadiye­n Nurlar bedeline benim şahsıma ihanet ve tenkis etmekle meşgul oluyorlar…”, “Halbuki Nurlar’ı daha ziyade parlattırm­aya vesile oluyorlar. Nurlar, adi şahsımdan değil, Kur’ân güneşinin menbaından nurları alıyor.”

Madem ki zındıka şahısları çürütmekle dâvâlarını çürütmeyi hedef almış; o zaman tek ve tek bir iş kalıyor imanın, Kur’ân’ın şahs-ı manevî çadırına sığınmak. Şahs-ı maneviye muhalif ve muarız her türlü fiilî yapmamak ve uzak durmak. Bilâkis şahs-ı manevinin teşkili, vücud bulması ve devam etmesi için elimizden geleni yapabilmek.

Kur’ân hizmetinde şahıslar ve nefislerin bilerek ve isteyerek terbiye edilmesiyl­e Nurlar daha da parlar ve kuvvet bulur. Nurlar’ın parlaması şahs-ı manevinin hakim kılınması dünya ve ahiret adına en büyük kârdır.

Yanlış bir zehâbın da önüne geçilmiş olunur ki; hiç kimse şahsıyla veya şahsî gücüyle Nurlar’ı parlatamaz ve galip kılamaz. Ama Nurlar eğer hakikî manasıyla sahip çıkılır ve okunursa şahısları da parlatır ve hakim kılar.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye