Celladin Ibretlik SONU
GÜRBÜZ AZAK: MENDERES’İ ASAN CELLADıN ÖLÜSÜ BİR MEYHANENİN ÖNÜNDE BULUNDU.
dilenirken gördüm
yenİ asya yazarı, ressam Gürbüz Azak: “Cağaloğlu’nda dilenirken karşılaştığım ve Adnan Menderes’i asan cellat olduğunu söyleyen kişinin 15 gün sonra Sultanahmet’te bir meyhane önünde ölüsü bulundu.”
“3 idam yetmez!”
“yassıada kararları açıklanınca Bab-ı Ali’de tanıdığım, adı sanı belli meslektaşlarımdan bir kısmı tabanlarını yere vurup tepinerek, ‘3 kişi ne demek, en az 30-35 kişinin asılması gerekirdi’ diye naralanmıştı.”
HZ. EBÛ ZER EL GIFARÎ (RA) MAKAMI
efendimiz’in (asm) “Allah, ebu zer’e rahmet etsin. O yalnız yürür, yalnız yaşar, yalnız ölür” hadis-i şerifini buyurduğu ebu zer el Gıfarî Hazretleri Ashab-ı Kiram’ın en çok tanınan ve sevilen simalarındandır. Dindarâne, zahidâne bir hayat yaşaması, Allah’tan çok korkması, doğru sözlülüğü, dürüstlüğü, kimseye minnet etmemesi, mücadeleci, cesur, hakkı arayan kişiliğiyle tanınır. ebu zer, künyesidir. Gıfar kabilesine mensuptur.
KÂBE’DE YÜKSELEN SES
İslâm’a dâveti duyunca Mekke-i Mükerreme’ye gitmişti. Bir türlü Allah resûlü’ne (asm) ulaşamamıştı. Çünkü resul-ü ekrem (asm) o dönemde Ashab-ı Kiram tarafından korunuyordu. nihayet bir gün Hz. Ali (ra) bu garip yabancıyı evine dâvet etti. Hz. Ali (ra) onun Allah resûlü’nü (asm) tanımak istediğini anlamıştı. Birlikte Peygamber efendimize (asm) gittiler ve ebu zer el Gıfarî (ra) Müslüman oldu.
efendimiz (asm) Gıfarî kabilesinden birinin gelip Müslüman olmasına hayret etmişti. İslâm’ı kabul eden ebu zer el Gıfarî (ra) çok heyecanlanmıştı. İmanını herkese duyurmak istemişti, ancak efendimiz (asm) şimdilik gizlemesini tavsiye etmişti.
Ancak ebu zer (ra), Müslüman olduğunu bütün kâinata haykırmak için yanıp tutuşuyordu. Kâbe’ye gitti, müşrikler toplanmış konuşuyorlardı. Yüksek sesle şahadet getirdi. Bunu duyan müşrikler çıldırdı. Büyük bir öfke ile ebu zer’i (ra) bayıltana kadar dövdüler. efendimizin (asm) amcası Hz. Abbas (ra) araya girmese belki öldüreceklerdi. ebu zer (ra) ertesi gün de aynı şekilde saldırıya uğrayınca, efendimiz (asm) ebu zer (ra) Hazretlerini kabilesine
İslâmı tebliğ etmesi için memleketine gönderdi. Bu tavsiye üzerine memleketine dönen ebu zer (ra), İslâm’ı Gıfarlılara tebliğ ederek, halkının yarısının
Müslüman olmasına vesilelik etmiştir.
HZ. EBU ZER (RA) SUFFE ASHABI’NDANDIR
rebeze’de ömrünün son 2 yılını geçiren ebu zer (ra) Hazretleri sıkıntılı günler geçirmiş, evi harap olmuş, hatta giyeceği bile kalmamıştı. Vefat ettiği gün (653) ırak’tan, aralarında Abdullah bin Mesud’un da (ra) bulunduğu bir kafile çıkageldi. Hz. ebu zer’i (ra) ensar’dan bir gence ait kefenle kefenleyip cenaze namazını kılarak oraya defnettiler. ebu zer (ra) uzun boylu geniş omuzlu esmer ten ve gür saçlıydı. rivayet ettiği hadis sayısı 281’dir. Hayatının büyük bir kısmını fetih hareketlerine katılarak cihad meydanlarında geçirmiştir.
RÜYA İLE YAPILAN TÜRBE VE CAMİ
ebu zer el Gıfarî (ra) Hazretleri’nin makamı Fatih ilçesinde, Ayvansaray’da, önceki ismi Atik Mustafa Paşa Mahallesi olan Karabaş mahallesindedir. Hz. Cabir’in (ra) Türbesine çok yakındır. Makam, sadrazam Şehit Ali Paşa tarafından (ııı. Ahmet dönemi, 1716) bir rüya üzerine, aynı rüyadaki işaretle Çınarlı Çeşme Mescidi inşa edilip bitişiğine türbe yaptırılmış. 6 Ağustos 1716’da Avusturya ile yapılan Petervaradin Savaşı’nda, Ali Paşa şehit olmuştur.