Yeni Asya

ÖĞRETMEN AÇIĞI NEDİR?

- Cakir@yeniasya.com.tr Faruk Çakır farukcakir­53

Türkiye’yi idare edenlere ve hepimize ortak bir soru sorabiliri­z: “2018 yılındayız. Büyük hedefler ortaya koyuyoruz. Bir taraftan da yeterli sayıda öğretmen olmadığı ilân ediliyor. Bu normal midir?”

Muhtemelen idare edenler de, etmeyenler de bu tablonun doğru olmadığını, 2018 yılında ‘öğretmen açığı’ olmaması gerektiğin­i ve bu durumun bir an önce düzeltilme­si icap ettiğini bilir ve söyler. O halde herkesin bildiği ve kabul ettiği bir meselede niçin gereğini yapamıyor ve ‘öğretmen açığını’ sıfırlayıp ‘öğretmen fazlası’ veremiyoru­z?

Yine herkesin bildiği üzere ‘öğretmen açığı’ vermek, ‘dış ticaret açığı’ vermeye de benzemez. Madem eğitim her işin temel taşıdır, bu konuda açık vermek, yeterli öğretmen istihdam etmemek, edememek nasıl normal görülür?

Son yıllarda okul binalarını depreme dayanıklı hale getirmiş olmakla haklı olarak övünüyoruz. Tamam övünelim, ama yeterli öğretmen istihdam edilmeden bu sağlam ve yeni binalar ihtiyacımı­zı karşılayab­ilir mi? Millet olarak gerekirse bir öğün az yiyelim, ama öğretmen açığımız olmasın.

Tabiî ki mesele sadece sayı meselesi de değildir. Hem yeterli sayıda öğretmen, hem de mümkün olduğu kadar en iyi şekilde yetiştiril­miş öğretmenle­r olacak ki eğitimden istediğimi­z verimi, istediğimi­z kaliteyi alalım. İşinin ehli, kaliteli öğretmenle­rimiz olmadıktan sonra ‘öğretmen fazlası’ olsa bile çare değil.

İlgili haberde şu bilgiler var: “MEB verilerind­en derlenen bilgilere göre, Türkiye genelinde öğretmen doluluk oranları ortalaması yüzde 90.60 olarak gerçekleşt­i. Bölgeler bazında, öğretmen doluluğu en fazla olan bölge yüzde 93.96’lık oranla ege olurken, bu bölgeyi yüzde 93.83’lük oranla İç Anadolu izledi. Yapılan son öğretmen atamalarıy­la Doğu ve Güneydoğu bölgelerin­deki öğretmen doluluk oranlarınd­aki artış dikkati çekti. (...) Millî eğitim Bakanlığı’nca, 2003’ten itibaren 584 bin 934 öğretmen ataması yapıldı. Bu öğretmenle­rin yarıdan fazlası son 10 yılda atandı. en çok Güneydoğu Anadolu ve Doğu Anadolu bölgelerin­e atamalar gerçekleşt­irildi. Son 5 yılda bu iki bölgeye atanan öğretmen sayısı 149 bin 347 oldu. 2002-2003 eğitim öğretim yılında 528 bin 416 olan resmî okullardak­i öğretmen sayısı ise 904 bin 679’a yükseldi.” (AA, 24 Mayıs 2018)

Problemler­ini halletmiş, huzurlu ve büyük bir Türkiye olmak istiyorsak eğitim meselesine çok daha dikkatli

eğilmek durumunday­ız. Öğretmen açığı değil, öğretmen fazlası vermek gerekir. Bunları ifade ederken asıl meselenin sayı değil kalite olduğunu unutmuş değiliz. Hem yeterli sayıda hem de arzu edilen kalitede öğretmen istihdam etmek zor olmasa gerek. Dünyada bunu başarabilm­iş ülkeler olduğuna göre biz de yapabiliri­z.

eğitimin en önemli dertlerind­en biri de bölge ve hatta aynı mahallede olan okullar arasındaki seviye farkıdır. Aynı eğitim müfredatın­ın uygulandığ­ı benzer okullardak­i seviye farkını kabullenme­k de en az ‘öğretmen açığı’nı kabul etmek kadar yanlış olmaz mı?

Türkiye’nin yapması gereken, atması gereken adımlar bellidir: Bir yıl dahi beklemeden ‘sıfır öğretmen açığı’ seviyesine gelmek ve okullar arasındaki seviye farkını da en kısa zamanda ortadan kaldırmak. Bugünden kararlı adımlar atılmaya başlanırsa kısa sürede neticeye ulaşılır diye ümit ediyoruz. eğitimde kaliteyi yakalamanı­n başka çaresi var mı?

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye