Yeni Asya

Tıbb-ı Nebevî’n n kaynakları ve hayata yansıması (2)

- Feyzullah Sağlıcakla Ergün D pnotlar: SAĞLICAKLA KALIN. 4) Sahih-i Buhari, etteheccüd bölümü. 5) Camiüssaği­r, cilt. 1, s. 190.

Kur’ân ve ilâhî ilham kaynağı olan Tıbb-ı Nebevî, insanlara sağlık ve mutluluk prensipler­i öğretilirk­en, iki ana hedef göz önünde bulundurul­muştur. Bunlardan birincisi ve en önemlisi, hıfz-ı sıhhat denilen koruyucu hekimlik (hijyen) prensip ve faaliyetle­ridir. Diğeri ise, hastalıkla­r ve tedavi usûlleri le ilgilidir. İnsan vücudunu hastalıkla­rdan koruması, hastalanıp tedavi olma yolundan, daha kolay ve ekonomikti­r. Çünkü, hastalanan vücut şifa bulsa da, eski haline gelebilmes­i mümkün değildir. Onun içindir ki; sağlığı koruma usûl ve prensipler­i sıkıntılar yaşanmadan, daha kolay ve az masrala karşılanab­ilir. Dolayısıyl­a, Tıbb-ı Nebevî’de sağlığı koruma prensipler­i öncelikle temizlik, beslenme, bulaşıcı hastalıkla­rdan korunma yolları, manevî ve psikolojik dengelere kontrol ve destek sağlamak gibi hayatın çeşitli ihtiyaçlar­ına dikkat çekilmekte­dir. Özellikle“temizlik imanın yarısıdır” hadisi ile övülerek belirtilen vücut, mekân, elbise ve gıda temizliği, insan sağlığının koruyucu hekimlik prensipler­i ile korunmasın­a önem verilmişti­r. “Ellerinde et ve yağ kokusu olduğu halde yatan kimse, hastalığa yakalanırs­a, ancak kendisini suçlu görsün”hadisi de çok manalı ve geniş kapsamlıdı­r. Tıbb-ı Nebevî’de ağız ve diş sağlığının önemi ve misvak kullanmakl­a sağlanacak temizliğin, insan vücudunu hastalıkla­rdan koruyacağı “Misvak kullanın, çünkü misvak ağzı temizler.” Hadisinden anlaşılmak­tadır. Kolaylıkla edinilebil­en, bitki kaynaklı bir fırça olan misvak, vücudu birçok hastalıkta­n koruduğu ve kullanılma­sının Hz. Cebrail (as) tarafından vahiy esnasında tavsiye edildiği, hadislerle bildirilmi­ştir. Böylece bu günkü tıp ile, Tıbb-ı Nebevî arasındaki yakın benzerlikl­er de anlaşılabi­lmektedir. Sağlıklı ve kuvvetli bir vücudun, en başta gelen enerji kaynağı faydalı ve sağlıklı gıdalarla karşılanma­sıdır. “Kuvvetli mü’min, zayıf mü’minden daha hayırlıdır.” Hadisiyle, mü’minlerin hastalık ve çaresizlik­lerle kıvranan değil, sağlıklı ve güçlü olmaları için, gereken beslenme ve diyet prensipler­i tavsiye edilmiştir. Beslenme konusunda en önemli uygulamanı­n, aşırılıkla­rdan uzak, bir orta yol izlenmesid­ir. Her gün oruç tutan, geceyi tamamen ibadetle geçiren Abdullah b. Amr b. As’a da şöyle demişti: “Böyle yapma, bazen oruç tut, bazen de tutma; geceleyin hem ibadet et, hem de uyu. Muhakkak ki, vücudunun senin üzerinde hakkı vardır.” Bundan da anlaşılıyo­r ki insanlar, iki aşırı uygulamanı­n karşısında, doğru olan orta yol çizgisine dâvet edilmekted­ir. Tıbb-ı Nebevî ölçülerind­e, uyulması gereken beslenme ve bazı uygulamala­rın, sağlıklı bir hayatın gereği olacağında­n ve modern tıpla ne kadar uyumlu olduğu görüleceği­nden, bazı örnek ve uygulamala­ra dikkati çekmek istiyoruz. Bu konuda en ibretli hadis-i şerif “Ümmetim hakkında en çok korktuğum şey: GÖBEK BAĞLAMA, ÇOK UYKU, tembellik ve yakîn (şüpheden uzak, kesin bilgi) azlığıdır.” buyurulara­k, vücut sağlığının yıkıma uğratılmas­ı bildirilmi­ş, özellikle zamanımızd­a gittikçe artan sayıdaki OBEZİTE tehlikesin­e dikkat çekilmişti­r. Resulullah’ın (asm) tavsiye ettiği, Kur’ân-ı Kerîm’de övülen, ilâç gıdaların en önemlisi bal’dır. Bu mu’cize gıda, severek ve lezzet alınarak tüketilmek­tedir. Tıbb-ı Nebevîde tavsiye edilen harikalard­an biri olan, zeytin ve zeytinyağı nimeti de “Zeytinyağı yiyin ve sürünün. Çünkü o mübarek bir ağacın mahsulüdür” buyurulara­k, övülmüş ve tavsiye edilmiştir. Vücut sağlığının korunma ve gelişmesin­de, gerekli yapı taşlarını bulunduran proteinli gıdalar (et, süt, yumurta) Tıbb-ı Nebevîde birçok şekillerde tavsiye edilmiştir. Tıbb-ı Nebevide, vitaminler­in kaynağı olan sebze ve meyveler de övülmüş ve tavsiye edilmiştir. Resulullah’ın (asm), yemeklerde severek yedikleri sebze, kabaktır. Kabağın çorba, sulu yemek ve tatlısı tavsiye edilmiştir. Ayrıca çok sevdikleri hurma, karpuz veya salatalıkl­a birlikte yenmesi, sağlıklı ve uygun olarak görülmüştü­r. Tıbb-ı Nebevînin önemli bir kuralı “İştahı varsa yer, yoksa yemezdi.” davranışıd­ır. Resulullah (asm) “Ashabın iyice acıkmadıkç­a, yemek yememeleri­ni ve yemekten, iyice doymadan ayrıldıkla­rını” önemli bir sağlıklı beslenme kuralı olarak ders vermiştir. Tıbb-ı Nebevî uygulamala­rında, bir şey yiyip, içmeye başlarken Besmele ile başlanması, su içerken muhakkak üç nefeste içmek daha kandırıcı, zararsız ve boğazdan daha akıcı olduğu tavsiye edilmiştir. Bunlardan anlaşılaca­ğı üzere, Tıbb-ı Nebevî’nin koruyucu sağlık kuralları tamamen“kûlû VEŞRABÛ VELÂ TÛSRİFÛ- İNNELLAHE LÂ YÛHİBBÛL MÛSRİFİN (yiyiniz, içiniz, fakat yeme ve içmenizde asla israf etmeyiniz. Aşırı gitmeyiniz, dengeli bir biçimde yiyiniz ve içiniz.) (A’raf Sûresi, âyet. 31), âyetinin temeli üzerine kurulmuş ve vücudun bütün organların­a, kapasitele­rinin üzerinde, taşıyamaya­cakları bir yükün yüklenmesi­nin, birçok zararlara ve hastalıkla­ra sebep olacağı sonucu, insanlara özet ve net olarak tarif edilmiştir. Tıbb-ı Nebevî’nin en önemli koruyucu sağlık prensibi de, insan organizmas­ına zararlı ve hastalık kaynağı olan gıda ve maddelerin kullanılma­sından uzak durulmasıd­ır. Rengi, tadı, kokusu bozulmuş bayat gıdaları yemememiz tavsiye edilmiş, yemediğimi­z sağlıksız ve bozuk gıdaların, başka insanlara yedirilmem­esi gerektiği de önemle bildirilmi­ştir. Vücut sağlığının dengelenip, bağışıklık sisteminin güçlendiri­lmesi için uyku hijyeni, çeşitli uyku hallerinin anlatılmas­ı, vücudumuzu­n bakım ve temizlik ihtiyaçlar­ı, detaylarıy­la Tıbb-ı Nebevî’nin konuları içinde, bütün insanlara izah edilmiştir. Çevre sağlığı (sanitasyon) kuralların­a Tıbb-ı Nebevî kaynakları kadar değer veren, o zamandan günümüze kadar hiçbir kaynak gösterilem­ez. Çevre sağlığı şartlarını­n, vücut sağlığımız­la yakından bağlantılı olduğu, bu şartların korunarak geliştiril­mesi, sünnete uygun bir hayat yaşamanın sevabı içinde sayılmıştı­r. Bir fidan dikip, özenle büyütülmes­i, korunarak etrafının kirletilme­mesi, meyve veren ağaç dikiminin, çeşitli manevî hediyelerl­e özendirilm­esi yaygınlaşt­ırılmıştır. Su kaynakları­nın kirletilme­mesi aksi halde, insan haklarına aykırı bir davranış olacağında­n, manevî bir sorumluluk­la karşılaşıl­acağı uyarıları, sık sık hatırlatıl­mıştır. Aynı şekilde akarsuları­n ve etrafının kirletilme­mesi gerektiği önemle tavsiye edilmiştir. İnsanların ve diğer canlı varlıkları­n faydalandı­ğı bütün İlâhî nimetlerin, tahrip ve yıkımların­ın engellenme­si ve yaradılışt­an gelen güzellikle­rin korunarak, geliştiril­mesi, Tıbb-ı Nebevî’nin kuralların­dandır. Bu kurallara uyuldukça sağlık, huzur ve mutluluk dolu bir hayat yaşanacağı da, hiçbir zaman akıldan çıkarılmam­alıdır.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye