AFRİKA'NIN EN BÜYÜK DÜŞMANI
Açlık ve fakirlik denildiğinde akla Afrika’nın gelmesi her halde tesadüf değildir. Ancak bu tablonun sorumluluğu Afrika’da yaşayanlardan ziyade “Asya münafıkları ve Avrupa’nın dessaz zalimleri”ndedir. nitekim “Afrika Günü” dolayısıyla Ankara’da düzenlenen bir konferansta konuşan Afrika Birliği Komisyonu Başkan Yardımcısı Thomas Kwesi Quartey, buna dikkat çekip şöyle demiş: “(Afrika kıtasının) Fakirliğimiz geçmişten geliyor ve buna insanlar neden olmuş. Uluslararası ortaklarıyla birlikte, politik stratejiyle bunu harmanlayıp üstesinden gelebilecek olan da yine insanlar(dır).”
Basit ifadesiyle Afrika ‘fakir doğmuş’ değil. Aksine zenginliklere sahip olduğu halde bu koca kıta asırlar boyu sömürülmüş. evet, sömürülmüş, yağlamanmış ve ayağa kalkamasın diye açlığa, fakirliği, cehalete, savaşa mahkum edilmiş.
neyse ki Afrika Kıtası’nın içine sürüklendiği durumun gerçek sebebi konuşulmaya başlanmış görünüyor. Ankara Üniversitesi’nde düzenlenen “Afrika’nın Yükselişi” başlıklı konferans bu bakımdan dikkat çekici. Birçok Afrika ülkesi büyükelçisinin katıldığı konferansta önemli tesbitlerde bulunan Afrika Birliği Komisyonu Başkan Yardımcısı Thomas Kwesi Quartey, tanıdık tesbit ve teşhisleri dile getirmiş. Quartey, “Afrika bizim evimiz, çok el değmemiş bir ev ve orada yaşadığımız için gelişmesi gerekiyor. Biz Afrika’daki evimizde daha rahat bir şekilde yaşamak istiyoruz. Gençliğimizin yeterli bir şekilde enerjik olduğuna inanıyoruz ve bu bütün yanlış bilgilerle cesaretlerinin kırılmasını, Avrupa’nın farklı ithamları altında boğulmalarını istemiyoruz” değerlendirmesinde bulunmuş. (AA, 25 Mayıs 2018)
Afrika’nın en geniş genç nüfusa sahip kıta olduğuna da dikkat çeken Quartey, bu durumun hem müsbet hem de menfi neticeleri olabileceği tesbitlerini yapıp şöyle konuşmuş: “Hangisini seçeceğiniz de size kalmış. Gençleri eğitimsiz bırakır, onları istihdam etmezseniz, gençler haliyle umutsuzluğa düşer ve tehlikeli fikirlere kapılabilirler. Bunun neticesinde de aşırılık ve ırkçılık ortaya çıkabilir. Ancak gençlerin eğitim alması için bütün önlemleri alır ve bunu biraz kültürle de sonlandırırsanız başarılı olabilirsiniz. Kıtamızda herkesin eğitim almasını ve cahilliği yok etmeyi istiyoruz.”
Afrika’nın ayağa kalmasının ancak eğitimle mümkün olacağının ifade edilmesi gerçekten çok isabetli bir tesbit. Herkes eğitim alır ve Afrika Kıtasında cahillik yok edilirse açlık da, sefalet de, savaşlar da sona erer. Afrika Birliği Komisyonu Başkan Yardımcısı Quartey’ın bunu tesbit etmiş olması ve gündeme taşıması takdire şayan. Mesele bu tesbiti hayata geçirmekte. Cehalet, fakirlik ve ihtilaf sadece Afrika’nın değil; Asya’nın da Avrupa’nın da dünyanın da en büyük düşmanıdır.
Bakınız, Afrika’nın dertlerini konuşurken de önümüze cehalet kuyusu çıktı. Dolayısı ile Bediüzzaman’nın şu tesbitlerini hatırlamadan geçemeyiz: “Bizim düşmanımız cehalet, zarûret, ihtilâftır. Bu üç düşmana karşı san’at, marifet, ittifak silâhıyla cihad edeceğiz.” ([B.said Nursi] Tarihçe-i Hayatı, Birinci Kısım: İlk Hayatı, s. 56)
Başta Afrika olmak üzere dünyanın neresinde açlık, sefalet, kargaşa varsa temelinde cehalet olduğunu bilmeli ve eğitime, bilgiye müracaat etmeli. Dünya barışını temin etmek için yola çıkan Birleşmiş Milletler ve benzeri kuruluşlar ‘üç düşman’ ve ‘üç silah’ tesbitini kendilerine ‘anayasa’ kabul etmek durumundadırlar. zaten başka çareleri de kalmadı...