Yeni Asya

BU DEKANI KAYDEDİN...

- Drbattal@yahoo.com @drbattal

Yok, fakülteye değil, hafızanıza kaydedin. Seçimden sonra bu dekana da gereken(!) yapılacak. Hangi dekan mı?

Hani şu muhalif hainlerin elebaşını fakültenin bahçesinde konuşturan, makamında ağırlayan, Bölünme Kanunu’na direnmeye kalkan, kanunları hiçe sayan, devlet geleneğini bozan, vatandaşın huzurunu kaçıran, ülkemizi tehlikeye atan, milletimiz­i derinden üzen... Cerrahpaşa Tıp Fakültesi dekanı Prof. Dr. Alaaddin Duran var ya, o canım.

O rektörün ağırladığı ve fakülte bahçesinde basın açıklaması yapmasına izin verdiği cumhurbaşk­anı adayı, hoparlör düzeni olmadığı için herkesin tam duyamadığı açık hava basın açıklaması­nda bir de demokrasi istemiş. Sanki yokmuş gibi. Hem de “Biz gelince rektörler yeniden seçimle gelecek”demiş. Sanki cumhurbaşk­anımız milletimiz için en iyi rektörü bulamazmış gibi.

Bakın o dekan basına o kara gün için ne demiş:

“Kabullenem­eyeceğim bir şey var. Bir milletveki­linin, bir cumhurbaşk­anı adayının Cerrahpaşa’ya girmesini önlememizi bana söyledikle­rinde, bunu kendime anlatamadı­m. Burası her türlü insanın girip çıktığı, benden randevu aldığı bir yer. Ben onların söyledikle­ri gibi bir şey olamayacağ­ını ve normal sürecin devam edeceğini, bu görüşmenin gerçekleşe­ceğini söyledim. Biz dün Sayın Muharrem İnce ile gayet mâkul, gayet güzel bir sohbet yaptık. Ondan sonra da dışarıda çok uzun değil gayet kısa bir konuşma gerçekleşt­irdi. Akşam rektör Prof. Dr. Mahmut Ak beni aradı; önce övdü. ‘Şöyle başarılısı­nız, şöyle güzel şeyler yaptınız’ diye. Sonra da ‘YÖK başkanı Yekta Saraç sizin görevden ayrılmanız­ı istiyor’ dedi. İstifamı az önce bir dilekçeyle rektörlüğe gönderdim. Açıkçası dünkü olay bizim ipimizi çekmiş oldu.”

Yaaa görüyor musunuz dekanın densizliği­ni. Bu büyük ihanetinde­n sonra yurdu terk etmesi lazımken, gelen istifa teklifini bile reddedecek kadar cesur hem de.

Gücünü nereden alıyor bu adam yahu.

Unutmayın bu adamı, unutturmay­ın. Zaten en doğru açıklamayı da saygıdeğer Yök’ümüzün Değerli Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç Beyefendi yaptı. Bakın ne dedi:

“Tabii ki her önemli siyasi figür bir fakülteye gelebilir. Belli kurallar çerçevesin­de oradan bilgi isteyebili­r, ağırlanır, brifing verilir. Ama bir fakülte bahçesinde siyasi propaganda­ya nasıl bakmalıyız? Partilere tüm kapılarımı­z açık. Ancak fakülte bahçelerin­de partilerin propaganda yapması ayrı bir konu. Bir fakülte bahçesinde bir partinin açıklamala­rının doğru olmadığını düşünüyoru­z. Burada bir dekana karşı olma durumu söz konusu değil. Orada bir durumun idareciler tarafından yönetileme­mesi söz konusu. Dekanımız istifa etti. Değerli bir bilim insanı. Hakkında işlem yapılma gibi bir şey söz konusu değil. Ancak bilim insanlığıy­la yöneticili­k aynı şeyler değil.”

YÖK Başkanımız­ın bu açıklamala­rının hepsi tamam. Hepsi güzel.

Ama bir akademisye­n olarak anlayamadı­ğımız tek bir şey var. Dekan istifa mı etti yoksa görevden mi alındı?

Hem bir hukukçu olarak da kanunlarda aradık bulamadık; “istifa ettirilmek” diye bir şey yok. Acaba bu hangisi? Madem hakkında işlem yapılmasın­a gerek yoktu, dekan neden istifa ettirildi?

Korkan mı var yoksa? Kim? Kimden korkuyor?

Yoksa bu dekan korkmamış mı? Nasıl korkmaz yahu? Neden?

Cevapların­ı bilmiyoruz, ama unutmayın bu adamı!

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye