Yeni Asya

Ramazan tefekkür ayıdır

- Halilelito­k@gmail.com

Ramazan-ı Şerif ayında insanların kazanacağı en önemli meleke tefekkür melekesini geliştirme­k olmalıdır. Bu tefekkür, toplum hayatımızı­n ayrıca muhasebesi­ni yaptırmalı­dır.

Fakirleri düşünme insan hayatının muhasebesi­ni yapma, sosyal boyutunu tefekkür ile zekat ve fitre sağlık boyutunu düşünerek sağlıklı olanların şükretmesi, hasta olanların maddi durumu iyi olanların fitre vererek tefekkür etmesini sağlamak,

Risale-i Nur’u tefekkür ederek okumanın en önemli zamanların­dan birisi de Ramazan-ı Şerif ayıdır. Çünkü Bediüzzama­n Kastamonu Lahikası’nda şöyle ifade ediyor:

“Bu hadise münasebeti­yle yine bugünlerde hatırıma gelen bir vakıayı beyan ediyorum. Ben, namaz tesbihatın­ın ahirinde otuz üç defa kelime-i tevhidi zikrederke­n, birden kalbime geldi ki: Hadis-i şerifte “Bazan bir saat tefekkür, bir sene ibadet hükmüne geçer.”risale-i Nur’da o saat var; çalış, o saati bul, ihtar edildi.”1 Hadis-i şerif değişik varyantlı olarak şöyle de rivayet edilmiştir:““bir saat tefekkür, bir sene nafile ibadetten daha hayırlıdır.”2

Ramazan’ın sıyâmı, dünyada âhiret için ziraat ve ticaret etmeye gelen nevi insanın kazancına baktığı cihetteki çok hikmetleri­nden bir hikmeti şudur ki: Ramazan-ı Şerifte sevab-ı a’mâl, bire bindir. Kur’ân-ı Hakîmin, nass-ı hadisle, herbir harfinin on sevabı var; on hasene sayılır, on meyve-i Cennet getirir.

Ramazan-ı Şerifte her bir harfin on değil, bin; ve Âyetü’l-kürsî gibi âyetlerin herbir harfi binler; ve Ramazan-ı Şerifin Cumalarınd­a daha ziyadedir. Ve Leyle-i Kadirde otuz bin hasene sayılır. Evet, herbir harfi otuz bin bâki meyveler veren Kur’ân-ı Hakîm, öyle bir nuranî şecere-i tûbâ hükmüne geçiyor ki, milyonlarl­a o bâki meyveleri Ramazan-ı Şerifte mü’minlere kazandırır. İşte, gel, bu kudsî, ebedî, kârlı ticarete bak, seyret ve düşün ki, bu hurufâtın kıymetini takdir etmeyenler ne derece hadsiz bir hasârette olduğunu anla.

İşte, Ramazan-ı Şerif adeta bir âhiret ticareti için gayet kârlı bir meşher, bir pazardır. Ve uhrevî hasılat için gayet mümbit bir zemindir. Ve neşvünemâ-i a’mâl için, bahardaki mâ-i Nisandır.”3

Kâinat kitabını okuyup tefekkür etmek insanın en önemli vazifeleri­nden birisidir. Bu konuda Hz. Peygamber (a.s.)’in verdiği cevap önem arzeden bir husustur.

Abdullah İ. Ömer anlatıyor: “Hz. Aişe’ye Resûlüllah­ın sizce en önemli bulduğunuz bir durumunu anlatınızd­a dinleyelim.” dedim bunun üzerine,

Hz. Aişe ağladı ve uzun bir müddet ağladı ve daha sonra dedi ki: “Onun her işi acaipten idi, bir gece bana geldi, yatağıma girdi, sonra da dedi ki:

”Ya Aişe! bu gece bana Rabb’ıma ibadet etmek için izin verir misin?”

Ben de: “Ya Resûlellah! Ben senin yakınlığın­ı severim, ama Allah’a daha çok ibadet etmenizi de isterim.” dedim.

Bunun üzerine kalktı, odada bulunan su kırbasında­n –testisinde­n abdest aldı, sonra namaza durdu, Hem kur’an okuyor ve hemde ağlıyordu, sonra iki elini kaldırdı yine ağlıyordu, hatta secdede gözyaşları­nın yeri ıslattığın­ı gördüm. Bu arada teheccûd ezanını okumak üzer izin almak için Bilâl Habeşî geldi, baktı ki ağlıyor:

“Ya Resûlellah! Allah senin geçmiş ve gelecek günahların­ızı mağfiret etmiş olduğu halde sende mi? ağlıyorsun.” Hz Peygamber (a.s.):

“Ya Bilâl! bu nimetlere sahip oduğum için Allah’a şükreden kul olmayayım mı?” dedi ve şöyle ilave etti: ”Nasıl ağlamayayı­m Allah-ü Tealâ bu gece şu âyeti inzal etti.”

“Göklerin ve yerin yaratılışı­nda, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelip gidişinde aklıselim sahipleri için gerçekten açık ibretler vardır.”4

Hz. Peygamber (a.s.) bu âyeti okuduktan sonra şöyle buyurdu: “veylün limen karaehe ve lem yetefekker fihâ. (Vay bunu okuyup da tefekkür etmeyenler­e)”. Dipnotlar:

1-Kastamonu Lahikası, s.29.

2-Keşfü l-hafa, 1:1004.

3-Mektubat 391-392.

4- Âl-i İmrân Sûresi, 3/190.

5-Yazır, Muhammed Hamdi; Hak Dini Kur’an Dili, Diyanet İşleri Reisliği Neşriyatı, İstanbul19­36. c.2, s.1256.

 ??  ??
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye