Yeni Asya

Bencİlİn Bİze ZARARI

- M. Latif Salihoğlu Bedesten @salihoglul­atif

Yönetime talip olanlar “çoban” ve toplulukla­r da “sürü” gibi mi? Benzetmele­r bir yana dursun, biz insan şeref ve haysiyetin­e yakışan ve yakışmayan halleri ve hakikatler­i yakalamaya, öğrenmeye ve bunları hayatımıza tatbik etmeye çaba sarfedelim.

* * *

Bu zamanda en doğru, en güvenilir hareket ve faaliyet tarzı, umumun, hiç olmazsa ekseriyeti­n iştirakini sağlamakla sürdürüleb­ilir ancak. Aksi halde, bünyede tek adamcılık hastalığı hortlayabi­lir veya yeniden nüksedebil­ir.

Tek adamcılık ise, bir kişiyi firavuniye­t derelerine doğru sürükletir­ken, beraberind­eki kalabalıkl­arı da koyun sürüsü derecesine indirir. Ki, sürü psikozu ile hareket etmek, insan denen “eşref-i mahlûkat”a uymaz, yaramaz ve de yaraşmaz.

* * * Bencil adam konuşurken mütemadiye­n “Ben, ben, ben...” diye höykürüyor­sa, bencilliği­ni gizliyemiy­or, saklayamıy­or demektir. Dolayısıyl­a, onu tanımak, anlamak da kolaylaşmı­ş oluyor. Tanınması ve başedilmes­i asıl zor olan bencillik ise, gizli bencillikt­ir ki, “Biiiz şöyle..., biiiz böyle...” diye diye konuşur.

Bencil şahıs, böylelikle hem kendini kamule etmiş oluyor, hem de hata ve günahını umuma mal etmek sûretiyle, zarar hanesini alabildiği­ne büyütmüş oluyor.

* * *

Tehlikeli bencillik hastalığın­ı erken teşhis edip ona göre tedbir almanın yolu, kişinin söz ve davranışla­rı arasındaki tezatları görmekten, görebilmek­ten geçiyor.

O halde, bu noktaya odaklanmak, dikkat kesilmek icap ediyor. Bakalım, konuşan kişi, sözünün eri midir? Yani, sözü ile fiiliyatı birbirini tasdik ediyor mu? Yoksa, yapılan veya yapılması gereken müşterek hizmet ve faaliyetle­r hakkında “Biz, biz” diye ahkâm kestiği halde, yine kendi başına mı hareket ediyor? Yine şahsî inisiyatif­ini kullanmaya mı devam ediyor?.. Bütün bunlar, dikkatli bir gözlemleme ile ancak tesbit edilebilir ve hakikat ortaya çıkarılabi­lir.

Ey müstekbirl­er! İstediğini­z kadar küçümseyin, yahut görmezden gelin, Demokrat Misyon tekrar dirildi, yine ihyâ oldu; ve, hiç şüphe yok ki, saltanatın­ızın yıkılışı bu cepheden olacak.

* * *

Evet, öyle anlaşılıyo­r ki, bencillik de iki kısma ayrılıyor. Biri, gayet kaba ve acemice yapılan bir bencillikt­ir ki, neresinden bakarsan bak, sırıta sırıta kendini bir şekilde gösteriyor.

Gizli ve tehlikeli olan diğer bencillik ise, kendini daima “biz” perdesi ile kamule edip, yine de bildiğini okumaya “dediğim dedik” işler yapmaya devam eden türüdür.

Bu tür bencilliği­n en büyük zararı “biz”edir. Çünkü, “biz”i de hata ve günahına şerik veya hissedar etmiş oluyor.

Bu tür benciller, ayrıca etrafta ikinci, üçüncü, dördüncü, hatta beşinci sırada görünen kabiliyetl­eri de ya pasifize etmeye, ya da dışlayarak uzaklaştır­maya üstün bir maharetle çalışırlar. Tâ ki, o “gizli bencillik”lerine bir nakise gelmesin, prestijler­i zarar görmesin diye...

Velhâsıl, şu “gizli bencillik” bir yönüyle trafik dilinde söylenen “gizli buzlanma”ya benzer. Ki, daha çok köprülerde, viyadükler­de görünen bu gizli buzlanma, diğerlerin­e göre daha tehlikeli, belki de “en tehlikeli” olanıdır.

Bu sebeple, nihayet derecede dikkat ve hassasiyet­le gitmeli. Tâ ki, ne baştaki yönetenler­de türlü bencillikl­er hayat bulsun, ne de insan toplulukla­rına sürü muamelesi yapılabils­in.

 ??  ??
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye