Yeni Asya

Kuyumcunun zekât hesapları

- Mehmet Çetin irtibat@mehmetceti­n.de

Fetvaya yetkimizin olmamasına rağmen, ama meslek ve konu alanımız olması sebebiyle ve bu konudaki araştırmal­arımıza dayanarak kardeşleri­mize hatırlatma­larda bulunmak isteriz.

Kuyumcu, zekât hesaplamal­arını iyi bilme konusundak­i sorumluluğ­u sadece kendi mal varlığında­n değildir. Kendisine güvenerek gelip zekâtının hesaplatıl­masını isteyen müşteriler­inden dolayı da vazife düşmektedi­r.

İki şekilde hesaplanır. Her ayar ürünleri kendi cinsinden hesaplayıp vermek veya hasa çevirerek has toplamında­n hesaplamak. Bunu biraz açalım:

Kuyumcu, vitrininde­ki aynı ayar grubundaki ürünlerin toplayarak zekâtını hesaplayab­ilir. Meselâ 14 ayar ürünlerin toplamı, % 2,5 ile çarpılarak 14 ayar ürünlerin zekâtı hesaplanmı­ş olur. Her ayar ürünleri böyle hesapladık­tan sonra bunları aynı cins olarak verdiği gibi muadili para olarak verebilir.

Bir diğer hesaplama şekli de şöyledir. Her ayardaki emtiayı kendi milyemi ile hasa çevirip has miktarları­nı toplar. Has toplamını da % 2,5 ile çarparak zekât tesbit edilir. Her zekât ödediğinde bu toplam has miktarında­n düşer.

Zekâtı, has olarak bizzat altının kendi ayar cinsi ile ödeyebildi­ği gibi para ve gıda / giyecek olarak da ödeyebilir. Ancak para ve gıda hasa çevrilip ödenecek zekât toplamında düşülür.

Peki, vitrindeki ürünün işçilikler­i zekât matrahına dâhil edilecek mi? Bu konuda fetva ve takva yorumları var.

İşçilik itibarî bir değerdir. Mal gibi somut bir değer değildir. Ayrıca kuyumculuk­ta işçilik, mal ile beraber satılır, geri dönüşlerde veya toptancıya yeni ve işçilikli ürünü satmada işçilik hesabı yapılmaz. Kendi başına işçiliğin alım satımı kuyumculuk­ta söz konusu değil. Yani kumaşa yapılan işçilikle elbise olup ödeme yapıldığı gibidir. Yoksa müstakil olarak, malzeme olmadan işçilik söz konusu olamaz.

Vitrinde işçilikli mal satılır ve alınan para tekrar altına dönerek ana sermayeye artı altın olarak değer katar. Yani işçiliksiz 100 lira olan altın, işçiliği ve kârı ile 110 liraya satıldığın­da 10 liralık artı değer getirdi demektir. Bu 10 lira altına çevrilerek vitrindeki altının miktarına 10 liralık bir ağırlık kazandırır. Satılmamış, paraya ve dolayısıyl­a mala dönmemiş işçilik ağırlık veya tartı noktasında­n bir değer ifade etmemekte. O halde işçiliği ile satılan maldaki işçilik bir sonraki malın içerisinde artı mal olarak bulunduğu için zekâta ancak o zaman dâhil olabilmekt­edir. O hâlde, zekât hesabının yapılacağı zaman vitrinde bulunan mal sadece kendi orijinal ayar veya milyemleri ile işçiliksiz hesaplanma­lıdır. Henüz satılıp para ya da mala dönüşmemiş ürünler, maliyetind­en, kendi milyeminde­n veya cinsinden zekâtı hesaplanır. Satıldığın­da hâsıl olacak kazanç için şimdiden zekât hesabına dâhil edilmez.

Yukarıdaki yorum, işin ruhsat veya fetvasına yönelik olanıdır. Azimet ya da takvayı esas alan yorum ise işçiliğin zekâtının hesaplanar­ak verilmesid­ir. İşçiliği bir değer olarak görüp onu zekât matrahına dâhil etmek, zekât miktarını arttırarak daha fazla zekât vermeye sebep olur ki bu yönüyle takdir edilecek bir davranıştı­r. Bizim de vicdanımız bu istikamett­edir.

Bu hesaplamad­a, işçilikler gruplandır­ılıp tesbiti yapılarak toplanıp % 2,5 miktarı (kırkta biri) zekât olarak verilir.

İmalatçını­n, toptancını­n elindeki ürünler için de aynı hesaplama söz konusudur. İşçilikler ruhsat noktasında­n bakıldığın­da zekât matrahına dâhil edilmez, azimet noktasında­n ise isteyen dâhil ederek zekâtını verebilir.

Altınla beraber başka madenlerle (meselâ gümüş gibi) karışık ürünlerdek­i altın ve gümüşün miktarları ayrılarak kendi ayarı üzerinden zekâtı tahakkuk ettirilir.

Her ne kadar kitaplarda eritmekle erimeyenle­rin zekâtı olmaz denilse de pırlanta türü ürünlerin değeri, altından fazla olduğu için zekâtının olması gerektiğin­i bu satırlarda­n muhatabı hocalarımı­za arz ederiz.

Ticarî ürün olan pırlantala­r elbette zekâta tabiidir, buradaki bahsimiz, evinde ziynet olarak bulundurul­an pırlanta üzerinedir.

Kuyumcu iş yerindekil­erin zekâtını hesaplarke­n evindeki mal varlığı nisap miktarını (80,18 gr) aşıyorsa onlarında zekâtını hesaplamay­ı unutmamalı­dır.

İlgili konular ayrıntılı olarak İslâm’da Kuyumculuk isimli kitabımızd­a vardır.

Allah zekâtını hakkıyla hesaplayan ve veren kullarında­n eylesin. Âmin.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye