İktidarın “cek-cak”larla dolu vaadleri
Seçim sath-ı mâilinde siyasî partiler peşpeşe “seçim beyannâmeleri”ni açıklıyorlar; yapacaklarına dair vaatlerde bulunuyorlar.
Muhalefet partileri, icraat ve programları hakkındaki hedeflerini ve yapacaklarını elbette halka açıklayacaklar. İktidar partileri de elbette yapamadıklarını ya da yeni büyük projelerini vaad edecekler.
İlginç olan, geçen hafta içinde Cumhurbaşkanı’nın açıkladığı 360 sayfalık partisinin “seçim beyânnamesi”nde, 16 yıldır tek başına iktidarda olan Akp’nin sanki daha yeni iktidara gelecekmiş gibi, “dış politika” ve “millî güvenlik”ten “AB stratejik hedefi”ne, ABD ile yakın işbirliğinden Rusya ile ikili ilişkilere, “Suriye ile komşuluk ilişkileri ve işbirliğini yeniden tesis”ten “ekonomide enflasyonun ve faizlerin düşmesi”nden “faizin oluşturduğu baskı azaltılması”ndan yüksek cari açığa, “döviz kuru riski”nden “sağlık”tan “eğitim”e, “adâletten yargının bağımsızlığı”ndan “çalışma hayatı”ndan “din ve devlet ilişkisi”ne bir dizi konu başlıkla yeniden vaadlerde bulunması.
Bu açıdan Akp’nin “seçim beyannâmesi”ne bakıldığında, sıralanan vaadlerin sonundaki bir yığın “cek”ler ve “cak”lar dikkat çekici. Buna göre defalarca, ”dönüştüreceğiz”, “geliştireceğiz”, “taşıyacağız” ... gibi geleceğe ait sözler veriliyor. Keza “tanıyacaktır”, “artacaktır”, “yer alacaktır”, “âlet edilmeyecektir” ... benzeri geleceğe havale edilen taahhüdler sıralanıyor.
Yine “olmalıdır”, “sunmalıdır”, “rol almalıdır”, “tasarlıyoruz”, “hedefliyoruz”, “istiyoruz” temennilerinde bulunuluyor.
Böylece, âdeta on altı yıldır “başarılamadığının itirafı”nda bulunuluyor.