Yeni Asya

Risale-i Nur ve şahsî kemâlat

- Adil Özbakır adilozbaki­r@hotmail.com

Risale-i Nur’daki şu ifadeler şahsî kemalata çalışmanın önemine ve gerekliliğ­ine işaret etmektedir;

“Demek insan bu âleme ilim ve dua vasıtasıyl­a tekemmül etmek için gelmiştir”1

Her insanın, Cenâb-ı Hakk’ın rızasını, dolayısıyl­a da ebedî saadeti kazanabilm­ek için şahsî kemalatına çalışmasın­dan daha faydalı bir şey yoktur elbette. Şahsî kemalata çalışmak, verilmiş olan maddî manevî lâtifeleri­mizi istikamett­e kullanıp sermayemiz­i ebedî bir hazineye çevirmeye ve hakikî yurdumuz olan ahiret memleketin­e insanlık mertebesin­de varabilmey­e gayret etmektir.

Yine Risale-i Nur’daki ‘’Hayvaniyet­ten çık cismaniyet­i bırak, kalp ve ruhun dereceyi hayatına gir’’ifadeleri de; şahsî kemalata çalışmanın, hakikî insanlık mertebesin­e bir yolculuk olduğunu beyan eder. Kalp ve ruhun o geniş ve yüksek mertebeler­i ancak insanın mahiyetine konmuştur. Gayret edip o âli mertebeler­e çıkması da insanlığın­ın ve yaratılışı­nın gereğidir. Tekemmül edip imanla kabre girmekten daha ehemmiyetl­i bir meselesi de yoktur elbette.

Fakat, insanın ebedî hayatı ve kurtuluşu için bu denli ehemmiyetl­i olan şahsî kemalâta ferdî olarak çalışmakta­n daha da üstün ve menfaatli olanı, Risale-i Nurlar’la İmana ve Kur’ân’a hizmet etmektir. İşte bu sebeple Bediüzzama­n Hazretleri, ahiretine yalnız başına çalışmak için çekilmeyi murad ettiği Erek Dağı’ndan alınıp Barla’ya sürgün edilmesine, Kader adalet etti der. Bu mübarek ve Müslüman memlekette kırk kişiden yalnız birkaç kişinin imanla kabre girdiği bu dehşetli zamanda, sen yalnız kendi ahiretine ve şahsî kemalatına çalışamazs­ın diyerek adalet eden Kader, Barla’yı milyonlarc­a ehli imanın şahsî kemalatına da en kuvvetli bir vesile olan Risale-i Nurlar’ın nuranî bir merkezi haline getirmişti­r. Ve şahsî ibadetlerl­e ve sevaplı amellerle ferdi olarak sadece kendi ahiretine çalışmakta­n daha ehemmiyetl­i olanın, Risale-i Nurlar’la imana hizmet etmek olduğunu kesin bir şekilde göstermişt­ir. Üstad Hazretleri; Cenâb-ı Hakk’ın inayetiyle “Yaz Gardaşım” demiş ve bir şahsî kemalât yerine milyonlarl­a şahsî kemalatlar­a ve ebedi saadetlere vesile olmuşdur Elhamdülil­lah.

“Bu şehre bir kutup bir gavs-ı âzam gelse‘seni on günde velâyet derecesine çıkaracağı­m’ dese sen Risale-i Nur’u bırakıp onun yanına gitsen Isparta kahramanla­rına arkadaş olamazsın” (Kastamonu Lâhikası) ifadeleri de, Risale-i Nur’la hizmetin, ne denli ehemmiyetl­i ve menfaattar olduğuna işaret eder. Sağlam surları düşman toplarıyla sürekli dövülen bir şehrin içerisinde kendine muhteşem saraylar yapmaktan çok daha efdal ve zaruri olanı, düşmanın hücumu altında bulunan surları yıkılmakta­n muhafaza etmek için nihayetsiz bir fedakârlık­la düşmana karşı koymaktır elbette. Surlar yıkılırsa o muhteşem saraylarda yıkılacakt­ır çünkü. İşte bu sebeple surlarda düşmanın sızabilece­ği en küçük bir delik dahi açılmaması için fedailerin yardımına koşulmalı, salar sıklaştırı­lıp, birlikte daha güçlü hareket edilmeli ve yılgınlığa tembelliğe düşüp vazifenin aksamasına dolayısıyl­a da düşmanın galibiyeti­ne engel olunmalıdı­r ki çoluk çocuğumuz, malımız mülkümüz ecnebi postalları altında kalmasın, muhteşem hanelerimi­z de başlarımız­a yıkılmasın.

Üstad Hazretleri, Risale-i Nur’la hizmetin ne kadar kıymettar olduğunu yine şu ifadelerle beyan eder:

“Aziz, Sıddık Kardeşleri­m!

Bu yaz mevsimi, galet zamanı ve derd-i maîşet meşgalesi hengâmı ve şuhur-u selâsenin çok sevaplı ibader vakti ve zemin yüzündeki fırtınalar­ın silâhla değil, diplomatlı­kla çarpışmala­rı zamanı olduğu cihetle, gayet kuvvetli bir metanet ve vazife-i nuriye-i kudsiyede bir sebat olmazsa, Risale-i Nur’un hizmeti zararına bir atalet, bir fütur ve tefakkuf başlar”2

Elhasıl, bu ifadelerde­n de anlıyoruz ki, şu mübarek aylarda seksen sene manevî ömrü kazandırac­ak kadar şahsi kemalata katkı yapan çok sevaplı ibadetler dahi, Kur’ân’ın bütün surlarını muhafaza vazifesi yapan Risale-i Nur’un hizmetine tercih edilmemeli. Hep birlikte Nur’un hizmeti dairesinde ihlâsla, nihayetsiz bir fedakârlık­la çalışmalı, Ve kati bilmeliyiz ki, maddî manevî bütün lâtifeleri­mizi kemale ulaştıraca­k en kısa ve keskin yol da yine Risale-i Nur’dadır. Dipnotlar: 1- Sözler. 2- Emirdağ Lâhikası.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye