Bid’atçı fırkaların ortaya çıkması
İlk olarak bid’at fırkalarının ortaya çıkışı Hz. Ali’nin (ra) hilâfeti dönemindedir. Şehristânî
(v. 549/1154) “El-milel ve’n-nihal” isimli kitabında, İbn-i Hazm (v. 457/1065) “El-fısal” isimli kitabında mezhepleri Ehl-i Sünnet ve’l-cemaat, Mutezile, Mürcie, Şia ve Hariciler olmak üzere beş temel grupta toplamış bunlardan ”Ehl-i Sünneti” ehl-i hak ve istikamet, diğerlerini ehl-i bid’a ve batıl ehli olarak isimlendirmiştir. (Şehristânî, 1:15; İbn-i Hazm, 2: 113.)
Hz. Ali (ra) zamanında siyasî amaçlarla ilk çıkan fırka Hariciler olmuş, onu Hz. Ali taraftarlığını iddia ederek ortaya çıkan İbn-i Sebe’nin tahrik ettiği Şia olmuştur. Yemenli bir Yahudi olan Abdullah İbn-i Sebe Müslümanlar arasında düşmanlığı tahrik etmek için Hz. Ali (ra) taraftarlığını işleterek Yahudi ve Mecusi kültüründen gelen sapık düşünceleri Müslümanlar arasına atarak fitne tohumları ektiler. Hicrî II. yüzyıldan itibaren İslâm dünyasında yaygın hale gelen dinî, siyasî, itikadî ve fıkhî görüşler fikir anarşisini doğurarak Kur’ân ve Hadisi kendi akıllarına göre yorumlayarak Müslümanları inançlarından ve ibadetlerinden şüpheye düşüren ehl-i bid’a fırkalarına karşı Peygamberimizin (asm) ve Ashabının inanç ve itikadını, istikametli yolunu savunmak için İslâm bilginleri ve ilmî üstünlükleri ile müçtehit seviyesine çıkan imamlar“ehl-i Sünnet” inancını sistemleştirmişler ve ehl-i bid’anın farklı kültür ve inançlardan etkilenen, heva ve hevese dayanan görüşlerini ilim, akıl, Kur’ân ve Sünnet çerçevesinde çürütmüşlerdir. Bunların başında Hasan-ı Basrî, İmam-ı Azam, Süfyan b. Uyeyne, Süfyan-ı Servi, İmam-ı Şafiî, Ahmed b. Hanbel, İmam-ı Malik, Maturudi, Nesefî, Eş’ârî (Radiyallahü anhüm ecmain) gelmektedir.