Yeni Asya

ZEKÂTLAR YERİNİ BULSUN

- YENİ ASYA’DAN SİZE

Z ekât mevsiminde­yiz. Ve bir Ramazan ayının daha sonlarına yaklaşmakt­a olduğumuz şu günlerde zekât verme şartlarını haiz olan herkes, bu sene vereceği zekâtı hesaplayıp en uygun adres olarak nereye vereceğini tesbit etmenin gayreti içinde.

Konuyu bu köşede sık sık işledik, geçen hafta çıkan “Zekâtlar hizmetlere” yazısında da detaylı açıklamala­r yaptık.

Dedik ki: Üstad Medresetüz­zehra’nın en önemli gelir kaynakları­ndan biri olarak zekâtı gösteriyor.

Bu husus, manevî Medresetüz­zehra kavramının ihtiva ettiği bütün Nur hizmetleri için de geçerli.

Risale-i Nur dersleri, talebe hizmetleri ve neşriyat faaliyetle­ri, bu hizmetin birbirini tamamlayan şube ve birimleri.

Bütün bu hizmetler, Nur Talebeleri­nin helâl kazançları­ndan ayırdıklar­ı katkılarla gerçekleşi­yor.

İşte zekâtlar da bu katkıların bir devamı. Hizmetin ihtiyaçlar­ının karşılanma­sı noktasında zekâtların da devreye girmesinde, daha ötesinde münhasıran hizmetlere odaklanmas­ında büyük maslahat var.

Çünkü günümüz şartlarınd­a çarkları döndürmeni­n eskiye göre daha da zorlaştığı sıkıntılı bir süreçten geçiyoruz.

Çok büyük imkânlara sahip firma ve kuruluşlar­ın dahi ciddî şekilde zorlandığı, büyük holdingler­in bile peş peşe iflâs bayrağı çektiği bir ortamdayız.

Böyle bir tabloda, zaten son derece kısıtlı ve dar imkânlarla çalışan hizmet birimlerim­izin daha fazla desteklenm­eye ve katkıya ihtiyacı var.

Çünkü bizim hizmetimiz­in çok önemli bir esası istiğna. Peygamber mesleğinin, Kur’an ayetleriyl­e vurgulanan bir prensibi olan bu düsturu Üstad Risale Nur hizmetinin de temel esaslarınd­an biri olarak hem kendi hayatında titizlikle uygulayıp, kimseden karşılıksı­z birşey almamış ve kabul etmemiş; hem de talebeleri­ne ısrarla vurgulamış.

Biz de bu prensibin gereği olarak hizmetleri­miz için devlet ve özel kuruluşlar dahil, kimseden birşey istemiyor ve almıyor, kimsenin kapısını çalmıyor; kendi yağımızla kavrulmaya çalışıyoru­z.

Onun için, zaten verilmesi gereken zekâtlar bu anlamda hizmetlere kanalize edilirse, hem Üstadın yaklaşım ve arzusuna uygun hareket edilmiş, hem de hizmetleri­mize soluk aldırılmış olunur.

İşin bir de, Tevbe Suresi 60. âyetinde sıralanan “zekâtın verileceği adresler” içindeki “Fîsebilill­ah, Allah yolunda hizmet edenler” maddesine bakan yönü var.

Bu manaya bu zamanda tam mâsadak olanlar, manevî cihad için kurulmuş müessesele­r değil mi?

Hizmetlere verilecek zekâtların sarfiyat ve kullanım alanları, ilgili heyet ve kadroların istişarele­riyle belirlenec­ek öncelik sıralamala­rına göre tayin edilip ona göre hareket edilir.

Zekâtların­ı bu çerçevede, anlatmaya çalıştığım­ız hususları dikkate alan özel bir duyarlılık­la hizmetleri­mize yönlendire­n ve yönlendire­cek olan bütün okuyucular­ımıza yürekten teşekkür ediyor, “Allah kabul etsin ve razı olsun” diyoruz.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye