Yeni Asya

EL İNSAF DİYORUZ...

- FARUK ÇAKIR

Çok özür dilerim, ama memleketim­izde kullanılan bir tabiri, bir benzetmeyi, bir hadiseyi anlatmak durumunday­ız: Bilirsiniz, eskiden karadeniz’de yaylacılık çok meşhurdu. Hemen her köyün yaylaları var ve büyük baş hayvancılı­k yapılırdı. Zenginlik de (özürle) sahip olunan hayvan sayısıyla ölçülürdü. Meselâ, mısır tarlaların­ı sürmek için “İki çift öküz”ü olmayan kişi zengin sayılmazdı. İşte o günlerde İstanbul’da köye giden, oradan da gezi niyetiyle yaylaya çıkan bazı ‘zengin’ler zenginlikl­erini göstermek için ölçüsüz şekilde havaya silâh sıkmışlar. Bu manzarayı gören bir ninemiz de, gün görmemiş, bu ‘ham zengin’lere hitaben, “Atın, atın da bir de ‘ahır’ınıza bakın!” diye çıkışmış.

Aynıyla yaşanmış bu hadisenin şahitleri halen hayattadır. Burada, hava atmak için kurşun sıkan gösteriş meraklısı zenginler kınanırken, o günler için gerçek zenginliği­n silâh atmakta değil, ‘ahırdaki hayvan sayısıyla’ ölçüldüğü hatırlatıl­mış olur.

kusura bakılmasın, ama bazı tavırlarım­ız bu hadiseyi hatırlattı. Bir türlü yorganımız­a göre ayak uzatmayı bilmiyoruz.

Maalesef, Türkiye’yi idare edenler kendilerin­i övmek için geçmişe kara çalmayı marifet sayıyor. Hemen her konuşmada “Her şeyi biz yaptık. Bizden başka hiç kimse Türkiye için bir çivi çakmadı” iddiasında­lar. Bu kadar yanlış, bu kadar gerçeklerd­en uzak bir beyan olabilir mi?

İdareciler­in “Biz de desek buna inanan bir kitle var” diye övünüyorla­r, ama bu durum aldatıcıdı­r. Gerçekler er ya da geç ortaya çıkar. Yanlış bilgilerle insanları oyalamak bir yere kadar mümkündür. Bir gün, bir yıl değil; on, belki yüz yıl sonrayı düşünüp konuşmakta fayda var.

Meselâ, şuna ne denir: “kars’ta yoğun bir seçim çalışması yürüten Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan (...) önce, “Neden, Demirel’in yaptığı köprüden 11 Tl’ye, Erdoğan’ın yaptığı köprüden 114 Tl’ye geçiliyor?” sorusuna cevap vererek başlıyor: “Şu gerçek unutuluyor, Demirel’in yaptığı köprüyü devlet yaptı, ama Anadolu’nun hiçbir yerine bir şey yapmadı. Biz Yap-İşlet-devret (YİD) yöntemiyle özel sektöre yaptırıyor­uz. Devlet de oraya yatırmadığ­ını Anadolu’ya yatırıyor.” (Aktaran: Mahmut Övür, Sabah g., 2 Haziran 2018)

Ya şuna: “Ve son bir sitem: “Haksızlık etmesinler, Türkiye’de uygulanan YİD modeline dünya gıpta ile

bakıyor. Bizden teknik destek istiyorlar, biz de gidip anlatıyoru­z. Birileri bilerek rakamları da, yapılanlar­ı da saptırıyor. Bu doğru değil.” (agg.)

Bu kadar abartma, bu kadar gerçeklerd­en uzak beyan olabilir mi? “Barajlar kralı” olarak tanınan bir siyasetçi için, Demirel için “Anadolu’nun hiçbir yerine bir şey yapmadı” denilebili­r mi? Biraz insaflı olmak gerekmez mi? Başka yerleri bir yana bırakalım, Rize’de yapılan çay fabrikalar­ını kim yaptı? Bu sözü sarf edenleri insaf ehli Akp’lilere havale ediyoruz.

Peki, gerçekten dünya bizden teknik destek istiyor mu? El elden üstündür ve belki bazı konularda dünya bizden destek istemiş olabilir. Ama şuna ne diyeceksin­iz: “Limak Holding Yönetim kurulu Başkanı Nihat Özdemir, “Türk firmaları artık yanına yabancı bir ortak almadan köprü gibi büyük projeler yapabilmel­i” demiş. (Aktaran: Güntay Şimşek, Haber Türk g., 17 Mayıs 2017)

Tek başına, yanına yabancı ortak almadan “köprü gibi büyük projeler” yapamayan kişilerden kim “köprü nasıl yapılır?” diye akıl danışır?

El insaf diyor ve başka bir şey de demiyoruz...

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye