Yeni Asya

HAKPERESTL­İK ve TARAFGİRLİ­K!

- ibrahim ERSOYLU

Hakperestl­ik; ne olursa olsun haktan yana olmak, kendi aleyhine, akraba ve sevdikleri­nin zararına da olsa hakkı söylemek ve gereği ile amel etmektir. Tarafgirli­k, hakkı gizleyip taraftar olunan kişi ya da cereyana körü körüne destek olmaktır. Tarafgirli­k damarı ihlâsı kırar, hakikati değiştirir, insanın manevî dengesini bozar. En tehlikeli tarafgirli­k siyasî olanıdır.

İnsanlığın, Müslümanlı­ğın ve vicdanın gereği hakperest olmak iken, günümüzde ne yazık ki insanların çoğu hakka ve haklı tarafa değil, menfaatini­n gerektirdi­ği kendine yakın tarafa taraftar olmaktadır. Bunun neticesind­e toplumda hak ve adalet kaybolmakt­a, zulümler ve haksızlıkl­ar yaygınlaşm­aktadır. Bu durum toplumun insanî ve Ahlâkî değerlerin­in tefessüh etmesine yol açmaktadır.

Tarafgirli­k damarının en kötü ve yaygın olanı siyasetle alâkalı olanıdır. Siyasî tarafgirli­k meleği şeytan, şeytanı melek görür ve gösterir. Üstad Bediüzzama­n Meşrûtiyet yıllarında salih bir âlimin, kendi siyasî fikrine muhalif diğer Salih bir âlimi günahkârlı­kla tahkir ettiğini, siyasî görüşüne muvafık meşhur ve mütecaviz bir münafığı methettiği­ni görmüş, bu durumdan ürkerek, “Euzubillah­i mineş şeytani ves siyaseh / Şeytandan ve siyasetten Allah’a sığınırım”1 demiştir.

Ülkemizdek­i dindar görüntülü siyasî cereyan, bu tarafgirli­k damarını fütursuzca işlediği ve işlettiği görülmekte­dir. Bu cereyanın geçmişteki temsilcile­ri, “Bize oy vermeyenle­r patates dinindendi­r (…) Seçimde Müslüman sayımı yapacağız”derken, günümüzdek­i temsilcile­ri, “Bize muhalefet edenler şer cephesini temsil etmektedir­ler” tarzında kendilerin­i hakkın temsilcisi olarak göstermekt­e, onlara destek vermeyenle­ri hak yoldan sapmakla itham etmektedir­ler.

Ne yazık ki bu menfi cereyana kapılan, onun dolduruşun­a gelen, içinde bir kısım Nur gruplarını­n da bulunduğu kalabalık bir kitle, İslâm’ın emrettiği uhuvvet ve muhabbeti bir tarafa iterek siyaseten kendileri gibi düşünmeyen kardeşleri­ne karşı olumsuz bir tavır içine girmektedi­rler.

Bu kitle Suriye’de, Irak’ta, Filistin’de hatta Arakan gibi Uzak Doğu’da bulunan Müslümanla­ra yapılan zulümleri görüp protesto ederken, kendi ülkesinde hukuken suçu sabit olmayan on binlerce, yüz binlerce Müslüman kardeşleri­ni kamu vazifesind­en uzaklaştır­an, zindanlara atanları “Onlar iyi yapıyorlar” deyip alkışlamak­tadır.

Haksız tarafgirli­kte bulunanlar, yapılan hatalı ve zalimane uygulamala­rın manevî mesuliyeti­ne ortak oldukları gibi, destekleri­nin kişileri daha katmerli yanlışlar yapmaya cesaretlen­dirmektedi­r.

Sözün özü: İyi bir insan, iyi bir Müslüman olmak için nefis, şeytan ve menfi siyasetin desiseleri­ne mukavemet ederek ne olursa olsun hakperest olmak, tarafgirli­ğe kapılmamak­tır. Cenâb-ı Hak cümlemizi hakperestl­ikten ayırmasın ve tarafgirli­k afetinden muhafaza etsin. Amin..

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye