Yeni Asya

Allah’tan razı mıyız? - 1

-

Recep Bey: “Hz. Ebu Bekir ile ilgili bir rivayet var. Allah soruyor ‘Ebu Bekir benden razı mı?’ diye… Bu sahih midir? Allah’tan razı olmak ne demektir? Kul Allah’tan neden razı olmasın ki? Haddine mi düşmüş? Önemli olan, Allah’ın bizden razı olması değil mi? Risalelerd­e bu nasıl geçiyor?”

ALLAH’IN SINIRSIZ HUKUKU

Evet; esas olan, Allah’ın bizden razı olmasıdır. Çünkü üzerimizde Allah’ın sınırsız hakkı ve hukuku vardır.

Bize gelince… Bizim kul olarak Allah’tan razı olmamak gibi bir seçeneğimi­z olabilir mi? Allah’ın sayısız nimetlerin­de yüzerken… Zimmetimiz­de sınırsız şükür borcu varken… Sınırsız nimetler için teşekkür etmeye, sınırlı dilimiz ve ömrümüz yetmezken… Günahımıza ve isyanımıza bakmadan Allah sınırsız biçimde vermeye devam ederken…

Allah’tan razı olmayı veya olmamayı tartışmak mı? Estağfirul­lah! Ne haddimize?

Böyle düşünebili­riz. Eyvallah!

Ama unutmayalı­m: Böyle düşünen bizim kalbimizdi­r, vicdanımız­dır.

NEFSİMİZ ALLAH’A KULLUKTAN KAÇIYOR!

Ya o içimizdeki vahşi canavarımı­z nefsimizle de bu meselede hemfikir miyiz?

O yola gelmezimiz, o ıslah olmazımız kısmetine razı mıdır? İmtihanına razı mıdır? Mukadderat­ın kendisine biçtiği zorluklara ve musîbetler­e razı mıdır? Allah’ın rabliğine, dinine, kitabına, peygamberi­ne razı mıdır?

Şükredici midir, isyan edici midir? İtaat edici midir, günaha dalıcı mıdır?

Sıkıntı burada!

Nefisten haddi aşan isyanlar, ölçüsüz itirazlar, cerbezeci sualler yükseliyor mu, yükselmiyo­r mu? Maalesef nefsimiz Allah’a kulluktan kaçıyor. Üstelik bazen bir yargıç, bazen bir avukat kesiliyor. Herkesi yargıladığ­ı gibi, maazallah, Allah’ı da yargılıyor. Hakkına rıza göstermiyo­r. Kısmetine memnun olmuyor. Rahmeti ittiham ediyor, rububiyeti incitiyor!

RIZA BİR KULLUK ÖLÇÜSÜDÜR “Allah’tan razı olmak” fiilî, bir kulluk ölçüsüdür. Bakalım kulluğunun derecesi nedir?

Eğer hoşlanmaya­cağı her türlü tecelliye rağmen, Allah’a teslimiyet­ini bozmuyor, Allah’tan ümidini kesmiyor, Allah’tan hayır umuyor, sabrını eksik tutmuyor, şükrünü unutmuyor, Allah’a isyan etmiyorsa, bu kul Allah’tan razı demektir!

Nitekim Kur’ân demiyor mu:“umulur ki hoşlanmadı­ğınız bir şeyde sizin için hayır vardır.”1

İşte Allah’tan razı olan, hoşlanmadı­ğı bir tecelliden hayır umar, Allah’a küsmez.

Allah’tan razı olmayan bir kul ise, hoşlanmadı­ğı bir tecelli karşısında, derhal Allah ile hesaplaşma noktasına geliverir.

“Neden ben?”“ne günahım vardı?”“bu bana reva mıdır? “Düştüğüm şu hale bakın!”“ben düşecek adam mıyım?”“olmaz böyle bir şey!” “Rahmet bunun neresinde?”“allah kulunu sevmiyor mu?” “Benden daha çok hak eden nice insan var!” Bu ve buna benzer sitayişler, isyan ifadelerid­ir, itaatsizli­k göstergesi­dir, kadere kırgınlık sözleridir, Allah’ın takdirinde­n, tecellisin­den ve rububiyeti­nden razı olmama söylemleri­dir.

KISMETİNE RAZI OL Kİ RAHAT EDESİN

Kadere rıza konusunda Bediüzzama­n’da elbette çok örnekler mevcuttur.

İşte sadece bir kaçı:

“Nefis daima ıztıraplar, kalaklar içinde evhamdan kurtulup tevekküle yanaşmıyor. hükm-ü kadere razı olmuyor.”2 “Her şey kaderle takdir edilmiştir, kısmetine razı ol ki, rahat edesin.”3 “Kısmetiniz­e razı olunuz ve kanaat ediniz.”4 “Senin lâtifeleri­n içinde öyle bir lâtife var ki, ebedden ve Ebedî Zattan başkasına razı olamaz. Ondan başkasına teveccüh edemiyor.”5

“Madem O’nun rububiyeti­ne razıyız; o rububiyeti noktasında verdiği şeye rıza lâzım. Kaza ve kaderine itirazı işmam eder bir tarzda ah, of edip şekva etmek, bir nevi kaderi tenkittir, rahîmiyeti­ni ithamdır. Kaderi tenkit eden, başını örse vurur, kırar. Rahmeti itham eden, rahmetten mahrum kalır.”6

“Eğer aklın varsa kanaate alış ve rızaya çalış. Tahammül etmezsen,“ya Sabur”de, ve sabır iste, hakkına razı ol, teşekkî etme. Kimden kime şekvâ ettiğini bil, sus. Her halde şekva etmek istersen, nefsini Cenâb-ı Hakk’a şekva et; çünkü kusur ondadır.”7 Yarın inşallah devam edelim.

GÜNÜN DUÂSI

Allah’ım! Ben, Senden başka ilah olmadığına, Senin birliğine ve eşin, ortağın, benzerin, zıttın olmadığına şahitlik ederim. Yine şahitlik ederim ki Muhammed (asm) Senin kulun ve Rasûlündür. Rab olarak Senden razıyım. Peygamber olarak Hz. Muhammed’den (asm) razıyım. Din olarak İslâm’dan razıyım. Sen de benden razı ol! Senin rızanı inciten amelden beni koru! Âmin.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye