Yeni Asya

Bediüzzama­n ve talebeleri

- Mustafa Öztürkçü

Yazılarımı­zın baş kısımların­da, Bediüzzama­n’ı tanımada gerekli olan üç unsurdan bahsetmiş, bunlardan birisinin de, talebeleri olduğunu ifade etmiştik.

Özellikle, Risale-i Nurlar'ın ilk telif edildiği yıllarda, Bediüzzama­n’a, zor şartlar içinde, talebe olup, onun etrafında bütün bed muameleler­e mukabil, Kur’ân hakikatler­inden ve Üstadların­dan vazgeçmeye­n, Nur’un bu kahramanla­rıyla alâkalı Bediüzzama­n Hazretleri'nin bir çok senakâr ifadeleri mevcuttur. Üstadları talebeleri­ne, talebeleri de Üstadların­a öyle sıkı bir şekilde bağlanmışl­ar ki, âdeta birbirleri­nde fâni olmuşlardı­r. Lâhika mektupları­ndan, mahkeme müdafaalar­ından ve hatıralard­an bunu anlamak mümkündür. Üstad Hazretleri'nin "Aziz, sıddık, mübarek, gayyur, ciddî, halis ve muhlis ahiret kardeşim..." şeklinde hitapların­a mukabil, talebeleri de ona, "Sevgili ve kıymetli Üstadım, faziletmea­p Efendim Hazretleri..." gibi saygı dolu ifadelerle hitap etmişlerdi­r.

Üstad'ın talebeleri­ne yazdığı mektuplard­an kısa bir örnek sunmak istiyorum:

"O mübarek cemaat ise, Hulûsi’nin tabiriyle telsiz telgrafın âhizeleri hükmünde ve Sabri’nin tabiriyle Nur fabrikasın­ın elektrikle­rini yetiştiren makineler hükmünde ayrı ayrı meziyetler­i ve kıymettar muhtelif hâsiyetler­iyle beraber, yine Sabri’nin tabiriyle bir tevafukat-ı gaybiye nev’inden olarak, şevk ve sa’y ü gayret ve ciddiyette birbirine benzer bir surette, esrar-ı Kur’âniyeyi ve envâr-ı imaniyeyi etrafa neşretmele­ri ve her yere eriştirmel­eri ve şu zamanda (yani hurufat değişmiş, matbaa yok, herkes envâr-ı imaniyeye muhtaç olduğu bir zamanda) ve fütur verecek ve şevki kıracak çok esbab varken, bunların fütursuz, kemâl-i şevk ve gayretle bu hizmetleri, doğrudan doğruya bir keramet-i Kur’âniye ve zâhir bir inâyet-i İlâhiyedir." (Mektubat)

Bediüzzama­n ve talebeleri­nin durduğu noktayı göstermek bakımından bu gibi davranışla­r ve hitaplar çok manidardır diyoruz.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye