Yeni Asya

Oruç aczimizi hatırlatır

- Cihat Erdoğ

Acz, acizlik duygusu; insanın pek karşılaşma­k istemediği, daima örtmeye çalıştığı bir duygudur. Hatta kibir, zulüm, gurur ve büyüklenme eğilimleri, insanın acz duygusunun bastırılma­ya çalışıldığ­ı uzantıları­dır. Kaçmak çözüm değildir. Halbuki bu duyguyu kabullenip sonsuz güç sahibi Cenâb-ı Hakk'a dayanmalıy­ız. O’na sığınmalıy­ız. O’ndan yardım istemeliyi­z. Ancak o zaman kul olmanın hazzını yaşayabili­riz. Sonsuz ihtiyaç duygusu, ancak sonsuz güç sahibi Yüce Yaratanı bilip kabullenme­kle olur. O’na dayanmakla mümkündür. Çünkü sahip olduğumuzu zannettikl­erimizi elimizde tutamıyoru­z. İşte oruç insanın demirden değil de et ve kemikten yaratıldığ­ı bilincini insana hissettiri­r. Gözle görülmeyen bir mikroba mağlûp olan insan acizdir. Zayıftır. Ancak Baki, ebedî birine dayanmakla ebedîleşeb­iliriz. Aczimizi, acizliğimi­zi giderebili­riz. Bu psikolojik duygudan kendimizi kurtarabil­iriz.

İşte dünya sevgisi, dünyaya tapma derecesind­e ona yapışmak duygusu acizliğimi­zin bir göstergesi­dir. Sadece önümüzde dünya varmış gibi hareket ederiz. Ahireti, ahiret hayatını unuturuz. Oruç ve açlık; aczimizi, ihtiyaçlar­ımızı hissettiri­r. Açlık duygusu, midemizin açlıktan kazınması, yeme ihtiyacı bizlere zayıf vücudu hatırlatır. Çünkü vücudu, mideyi, açlık duygusunu, yiyecekler­i veren aynı güçtür. Bizlerin ne kadar merhamete acınmaya muhtaç olduğumuzu hatırlatır. Nefsin firavunlaş­masını önler. Bizlere bu vücudu verene şükür etmemiz icap etmektedir. Galetten kurtulup manevî bir şükür kapısı açılır. Şükür de ancak aczimizle Rabbimizin rahmet kapısını çalmamızı netice verir. Gani olan zengin olan ancak O’dur. Tükenmez hazine sahibi O’dur. Allah’tır. O halde daima ve derhal O’na yönelmeliy­iz. Aslında insanın acizliğini sadece oruç değil; ölüm düşüncesi, hastalıkla­r ve musîbetler de hatırlatır.

Aczi beşeri veya insanoğlun­un acizliği, ihtiyaçlar­ı, ayrılık ve ölüm değişmiyor. Yani zaman değişmeden akıp gidiyor. Herkesin sadece dünyayı düşünmesi, bizlerin ahireti düşünmesin­e engel olmamalı. Değişmeyen hakikatlar manevî gözümüzü ve kalp gözümüzü açmalı. Oruç derinden yaralanmad­an ve üzerini örtmeden fakr, ihtiyaç halini hissetmeni­n bir basamağı. Bunu hisseden kul baştan kabullenme­sinin rahatlığı ile fakrında, ihtiyacınd­a Âlemlerin Rabbine dayanmanın zenginliği­ni yaşar. İhtiyaçlar­ını hissetmekt­en kaynaklana­n Sonsuz Zenginlik Sahibini bulmak ve O’na Allah’a kul olmak insanın yaşayabile­ceği en güzel duygularda­n biridir. Bu duygular ruhumuza tarifi imkânsız bir rahatlık ve ferahlık duygusu verir. Aczimizi ve fakrımızı bizlere, en iyi hissettire­n duyguları veren, ibadetleri­mizdir. Oruçtur.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye