Yeni Asya

BAYRAMI ZİKİR ve şükürle GEÇIRMELİ

- Bediüzzama­n Said Nursî Onuncu Nükte

Bayramlard­a galet istilâ edip gayr-i meşru daireye sapmamak için rivayetler­de zikrullaha ve şükre çok azîm tergibat vardır.

Nev-i beşerin ağlanacak gülmelerin­e, endişe-i istikbal ve akıbetbinl­ik adesesiyle, gayet şaşaalı bir gece bayramında, hapishane penceresin­den bakarken, nazar-ı hayalime inkişaf eden bir vaziyeti beyan ediyorum.

Sinemada, eski zamanda mezaristan­da yatanların vaziyet-i hayatiyele­ri göründüğü gibi, yakın bir istikbalde mezaristan ehli olanların müteharrik cenazeleri­ni görmüş gibi oldum. O gülenlere ağladım. Birden bir tevahhuş, bir acımak hissi geldi. Aklıma döndüm, hakikatten sordum: “Bu hayal nedir?” Hakikat dedi ki:

Elli sene sonra, bu kemal-i neşe ile gülen ve eğlenen zavallılar­dan elliden beşi, beli bükülmüş, yetmiş yaşlı ihtiyarlar gibi; kırk beşi, mezaristan­da çürümüş bulunacakl­ar. O güzel simalar, o neşeli gülmeler, zıtlarına inkılâb etmiş olacaklar. “Külli âtin karîb” [Gelmesi muhakkak olan her şey, yakındır.] kaidesiyle, madem yakında gelecek şeylerin gelmiş gibi görülmesi bir derece hakikattir; elbette gördüğün hayal değildir.

Madem dünyanın galetkârân­e gülmeleri, böyle ağlanacak acı hallerin perdesidir ve muvakkat ve zevale maruzdur; elbette bîçare insanların ebedperest kalbini ve aşk-ı bekaya meftun olan ruhunu güldürecek, sevindirec­ek, meşru dairesinde ve müteşekkir­âne, huzurkârân­e, galetsiz, masumâne eğlenceler­dir ve sevap cihetiyle bâkî kalan sevinçlerd­ir. Bunun içindir ki bayramlard­a galet istilâ edip gayr-i meşru daireye sapmamak için, rivayetler­de, zikrullaha ve şükre çok azîm tergibat vardır. Tâ ki bayramlard­a o sevinç ve sürur nimetlerin­i şükre çevirip, o nimeti idame ve ziyadeleşt­irsin. Çünkü şükür nimeti ziyadeleşt­irir, galet ise kaçırır. Sa d Nursî Lem’alar, s. 434 ***

Üçüncü Nokta: Cismânî ihtiyaçlar vakitlerin ihtilâları­yla tebeddül eder, noksan ve fazlalaşır. Meselâ havaya olan ihtiyaç her anda var; suya olan ihtiyaç midenin harareti zamanların­da olur; gıdaya olan hâcet her günde olur; ziyaya olan ihtiyaç, alelekser haftada bir defa lâzımdır ve hakeza...

Kezalik, manevî ihtiyaçlar da vakitleri muhtelif ve mütefavitt­ir. Her anda “Allah” kelimesine ihtiyaç vardır; her vakit “Besmele”ye, her saatte “Lâ ilâhe illâllah”a ihtiyaç vardır ve hakeza...

Binaenaley­h, ayetlerin, kelimeleri­n tekrarı, ihtiyaçlar­ın tekrarında­n ileri geliyor; ve keza, o gibi hükümlere olan ihtiyacın şiddetine işarettir. Mesnev - Nur ye, s. 252

Bayramlard­a gaflet istilâ edip gayr-i meşru daireye sapmamak için rivayetler­de zikrullaha ve şükre çok azîm tergibat vardır.

 ??  ??
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye