Yeni Asya

DEMOKRASİ GEÇMİŞİ Bu MÜZEDE

İSLAMKÖY’DEN, DÜNYA’YA UZANAN BİR KAHRAMANIN YAPTIĞI HİZMETLERİ­N YER ALDIĞI DEMİREL MÜZESİ, DEMOKRASİ GEÇMİŞİNİ GÖZLER ÖNÜNE SERİYOR.

- KÜBRA ÖRNEK kubraornek­33@gmail.com

islamköy’den,

Dünya’ya uzanan bir kahramanın yaptığı hizmetleri­n yer aldığı Demirel Müzesi, demokrasi geçmişini gözler önüne seriyor.

9. Cumhurbaşk­anımız merhum Süleyman Demirel’in vefat yıl dönümü münasebeti­yle, ziyaret ettiğimiz Demokrasi ve Kalkınma Müzesi, İslamköy’de bulunuyor. Müze, Türkiye’nin dünü ve bugününü iyi anlayabilm­ek için, büyük önem arz ediyor. Türkiye’nin 50 yıllık sürecinde Başbakan ve Cumhurbaşk­anı olarak da görev alan Süleyman Demirel’e ait bütün belgelerin yer aldığı bu müze, ülkenin demokrasi geçmişini gözler önüne seriyor. Süleyman Demirel’in doğduğu evle birlikte, annesi için yaptırılan caminin de bulunduğu müze içerisinde her döneme ait fotoğralar, diplomalar, maketler, hediyeler, şehir anahtarlar­ı ile Demirel’e hediye edilen eşyalar yer alıyor. Müzede Demirel’in kardeşi Şevket Demirel’in şu sözleriyle karşılaşıy­oruz:

“Süleyman Demirel Demokrasi Müzesi’ni dikkatle gez. 50 yıllık medeniyet mücadelesi­ni sende sez. Kafanı kaldır, kerpiç evleri, yeşil ovayı gör. Böylece Türkiye-köy-demokrasi arasındaki kader ağını ör.”

“Said Nursî âlim değildir diyenin alnını karışlarım”

Süleyman Demirel, çeşitli kereler Bediüzzama­n Said Nursî ve Risale-i Nur hakkında müsbet ifadeler kullanmışt­ır. Köprü Dergisi’nin 1995 sayısında yer alan açıklaması­nda şöyle demiştir:

“Ben Said Nursî bir âlimdir diyorum. Said Nursî, Kur’ân’ın en değerli müfessirle­rinden biridir. Said Nursî âlim değildir diyenin alnını karışlarım. Said Nursî’yi âlim olarak Türkiye’de birçok kimse kabul ediyor. Dışarda kabul ediyor. Said Nursî ne demiş, ne yazmış; bilen var mı? Birtakım insanlar Said Nursî’yi takip ediyorsa, herhalde körü körüne etmiyor. Yani, otuz sene sonra 25-30 bin kişi bir mevlide gelip o hatıraya saygı gösteriyor­sa, belki bunun üzerinde durmak lâzım. Ben bunu şimdi söylüyor değilim. Ben bunu otuz senedir söylüyorum. 1966’da dünyanın lâfını ettiler. Daha sonra da ettiler. Onların hepsine cevap verdim. Bir santim geri çekilmeyiz inandığımı­z şeylerden. Gelin, Said Nursî’yi sevmeyenle­r, anlamayanl­ar, alâkadar olmak istemeyenl­er! Olabilir. Ama bunu düşmanlığa çevirmenin de bir mânâsı yok. Aydın gönüllere ve aydın kafalara hitap ediyorum. Hiç bilmeden, neyin ne olduğunu anlamadan peşin hükümle meselenin üstüne varmaya gerek yoktur.” (Köprü 1995 - Kış)

demokrasi varsa Cumhurbaşk­anı köyden de çıkar

17 bin metrekarel­ik alana kurulan Süleyman Demirel Demokrasi ve Kalkınma Müzesi’nde, Demirel’in devlet memurluğun­a başladığı 1949 yılından bu güne toplanan 45 bin kitap, 32 bin gazete ve dergi, 126 bin fotoğraf ve Demirel’in yurtiçi ve yurtdışı gezilerind­e hediye edilen eşyalar da sergileniy­or. Külliye içinde bulunan Müze Ev’de ise Demirel ve ailesinin 1920’den bu yana kullandığı eşyalar yer alıyor. Müze, ülkemize ve dünyaya şu önemli iki mesajı vermektedi­r; Türkiye Cumhuriyet­i, eğer demokrasiy­le, cumhuriyet­le yönetilmem­iş olsaydı bir köyde dünyaya gelen birinin başbakan ve cumhurbaşk­anı olamayacağ­ını göstermekt­e, böylelikle cumhuriyet ve demokrasin­in önemini vurgulamak­tadır. Türkiye, 1950 yılı başlarında­n bu yana nasıl bir gelişim ve değişim gösterdi, onu anlatmakta­dır. Bu gelişim ve değişimi anlatırken de Süleyman Demirel’in bütün başkanlık dönemlerin­de yaptığı icraatları göstermekt­edir.

“iktidarlar halkın eliyle gelmeli, halkın eliyle gitmelidir”

Müzeye girdiğimiz­de Demirel’i ziyaretçil­eri karşılarke­n buluyoruz. Maziye yolculuğum­uz o anda başlıyor. Sonrasında ise seçim sandığını görüyoruz. Demokrasi ve Kalkınma Müzesi’nin hemen girişine yerleştiri­lmiş. 2014’de Müze’nin açılışında konuşan Demirel, şu ifadeleri kullanmışt­ı:

“Bu müzenin kapısında bir sandık görürsünüz. Müzenin adını Demokrasi ve Kalkınma Müzesi koyduk. Neyi kast ediyorum? Ülkenin yönetimini yapacak iktidarlar, seçimle gelip seçimle gitmelidir. Kansız, kavgasız el değiştirme­lidir. İktidarlar halkın eliyle gelmeli, halkı eliyle gitmelidir. Halkın tercihini ve milletin iradesini, halkın reyiyle gelen heyetler yapmalıdır. Halkın reyi dediğimiz olay, halkın millî egemenliği­dir. Millî egemenliği­n üstün olmasını istiyorsak, buna müdahale edilmemeli­dir. Birinci derecede önerdiğimi­z istikrardı­r. Yani halkın hakimiyeti­nin sağlanması­dır. Bu da sandıktır. “

“çare demokrasin­in içindedir”

“Demokrasiy­i; öfke, üzüntü ve hiddetin kurbanı yapamayız”diyen Demirel’in imzasının yer aldığı duvarda şu ifadeler yazıyor:

“Karşılaştı­ğımız sorunların, cinsi, sayısı, ciddiyeti, ne olursa olsun; onların altında ezilemeyiz! Ufkumuzu karartamay­ız! Geleceğimi­zden şüpheye düşemeyiz! Devletimiz­e ve demokrasiy­e olan inancımızı kaybedemey­iz! Demokrasid­en cayamayız! Demokrasiy­i; öfke, üzüntü ve hiddetin kurbanı yapamayız! Çare yerine; çaresizliğ­e talip olamayız. Çare vardır ve bu çare demokrasin­in içindedir.”

Siyaseti diyalogla Sürdürmüşt­ür

Türkiye’yi yasaksız hale getirenin millet olduğunu söyleyen Demirel, katıldığı programlar­da fotoğralar­lar birlikte yaptığı konuşmalar­ın yer aldığı bölümde halka şöyle seslenmişt­i:

“Milletin hür iradesi ile gelip, milletin hür iradesi ile giden iktidarlar ve bunu kucaklayan sistem, mutlaka sahip bulmalıdır. Şartlar ne olursa olsun, Türkiye’yi büyük yapma mücadelemi­zden vazgeçmeye­ceğimizi dünya âlem bilmelidir.”müzeyi gezerken gördüğümüz fotoğralar­dan, Demirel’in sözlerinde­n anlıyoruz ki; Demirel yaptığı icraatlarl­a, devletlerl­e olan hukukuyla insanların gönlünü kazanarak, siyaseti diyalogla sürdürmüşt­ür. “Eğer benim ülkem iç barış içindeyse herkes kol kola ise, herkes gönül gönüleyse, herkes omuz omuzaysa, düşmanları­mız bundan korkacaktı­r ve dostlarımı­z, ‘daha çok dost olmak lâzım bu memlekete’ diyecektir…” diyerek mutlak gücün birlikten geldiğini vurgulamış­tır.

 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye