Seçİme BİR gün KALA
Hiç hesapta yokken bir anda gündeme gelen baskın seçime bir gün kala ülkede iki ay öncesine göre çok farklı bir siyasî atmosfer oluştuğunu görüyoruz.
Seçim yarışında darbe ürünü düzenlemelerden ve Akp’nin bunlara yaptığı ilavelerden kaynaklanan haksız rekabet şartlarının daha katmerli şekilde devam ediyor olmasına rağmen, ilk defa muhalefetin inisiyatif alarak öne çıktığı bir tablo ile karşı karşıyayız. Bunun başlıca iki önemli sebebi var. Biri, Akp’deki—kendilerinin “metal yorgunluğu” olarak ifade ettikleri—yıpranmışlık, tek adamlık dayatmasının daha da tırmandırdığı iç uyumsuzluk, çekişme ve tasfiyeler, ortaklarındaki erime ve erozyon, özellikle OHAL sürecinde iyice ayyuka çıkan haksız ve hukuksuz uygulamaların iktidar tabanını da rahatsız edecek boyutlara ulaşması, ekonomideki olumsuz gidişat gibi alt başlıklarla özetlenebilecek hususlar.
Diğeri, dört muhalefet partisinin adalet, hukuk, demokrasi, parlamenter sistem, kuvvetler ayrılığı, yargı bağımsızlığı, hak ve özgürlükler gibi temel değerler ekseninde bir araya gelerek oluşturdukları Millet İttifakının meydana getirdiği sinerji ve estirdiği rüzgârla, 16 yıldır devam eden “alternatifsizlik” algısının önemli ölçüde kırılmış olması.
Şartlardaki anormal dengesizliğin artarak devam ettiği bir ortamda dahi yarışın “tek kale” olmaktan çıkması; iktidarın ilk defa gündem belirleme inisiyatifini kaybedip savunma pozisyonuna geçerek, muhalefetin ataklarına karşılık veremez hale gelmesi.
Elindeki bütün imkân ve kozları sonuna kadar kullanmasına rağmen zorlanması.
Gelinen noktada iktidar inandırıcılığını ve motivasyonunu büyük ölçüde kaybetmiş iken, kitlelerdeki bıkmışlık ve bilhassa genç seçmenlerdeki değişim arzusu da, muhalefeti öne çıkaran bir tablo oluşturuyor.
16 Nisan’da ilk işaretini veren dip dalga, yarın çok daha güçlü boyutlara ulaşabilir.
Burada çok önemli bir husus var. O da ciddî endişe kaynağı olmaya devam eden sandık hilelerine karşı topyekûn bir teyakkuz hali içinde olunması; sayım, tasnif ve tutanak ve ilan süreçlerinin mutlaka son aşamaya kadar yakın takip altında tutulması gereği.
Zorlu bir demokrasi sınavının daha eşiğindeyiz. Allah milletimizin yardımcısı olsun.
Kur’an Kursları da İHL ortaokulları da devam edecek
CHP Genel Sekreteri Akif Hamzaçebi'ye, eğitimde 1+8+4 formülünün “CHP 28 Şubat'taki gibi İhl'lerin orta kısımları ile Kur'an kurslarının kapatılmasını istiyor” tedirginliğine yol açtığını iletmemiz üzerine kendisinden şu cevabı aldık: Bu söylenenler kesinlikle yanlış. Orta kısımları da dahil olmak üzere İhl’ler ve Kur’an kursları devam edecek. Çocuklarımızın hangi okula gideceğinin kararını devlet değil, öğrenciler ve velileri verecektir. Devlet, öğrenciler hangi okula gitmek istiyorlarsa o okullara gitmeyi engellemez, tam tersine bu okullara gitmenin önündeki engelleri kaldırır.
Türkiye’yi 30’lu yılların şeflik rejimine döndürmeye çalışanlar, “eski Türkiye’nin tabutuna son çiviyi çakmak”tan dem vuruyorlar, iyi mi?! Millet bu çarpıtma ve demagojiye aldanmayacak ve 24 Haziran’da o son çiviyi asıl çakılması gereken adrese en uygun şekilde çakacak inşaallah.
Üstad demokratların iktidarda muhafazasını niye istedi? https://youtu.be/x3fwmvsx6gi @Youtube aracılığıyla