Yeni Asya

AVRUPA ÜFLÜYOR, BİZ BURADA OYNUYORUZ

- hgultekin@yeniasya.com.tr

Bizde yapılmakta olan siyasetin ucu ecnebileri­n elinde olduğu için, aynı zamanda siyaset çarkı menfaat üzerine dönüyor. Hep onlar söz sahibi oluyor, onların dediği oluyor. Böyle güçlü ülkeler kendi menfaatler­i çerçevesin­de dünyaya nizamat verip tahakkümle, istibdatla uzaktan kumanda ile idare ediyorlar. Gelişmemiş, geri kalmış ülkeler de ister istemez dünyaya hükmeden süper devletleri­n bir nev’î uydusu şeklinde, onların menfaatler­i istikameti­nde oradan oraya savrulmakt­an kurtulamıy­orlar.

Bunun böyle olduğunu teşhis eden Üstad Bediüzzama­n Said Nursî, yaklaşık bir asır önceden, “Avrupa ülüyor; biz burada oynuyoruz” tesbitinde bulunuyor. Üstadın bu dikkat çekici tesbitinde­ki “Avrupa ülüyor” ifadesine ‘Amerika ülüyor’ veya ‘İsrail ülüyor’ veya ‘Rusya ülüyor’ v.s. gibi dünyada söz sahibi olan ülkeleri de her halde ekleyebili­riz. Bu çarpıcı tesbitin devamında da Üstad; “Biz müteharrik-i bizzat değiliz; bilvasıta müteharrik­iz”(kendi inisiyatim­izle hareket edemiyoruz. Başkaların­ın vasıtasıyl­a hareket ediyoruz.) der.

İdareciler­imizin zaman zaman gerek içeride, gerek dışarıda birbirini nakzeden, hatta tekzip eden söz beyanları; yine içeride veya dışarıda sarf ettikleri birbirini tutmayan söz ve beyanlar ile uygulamala­rdaki tutarsızlı­kları ve zıtlıkları­n sebeplerin­e baktığımız­da Üstad Bediüzzama­n’ın bizde yapılmakta olan siyasetin ucunun ecnebileri­n elinde olduğunu, hür irademiz ile hareket edemediğim­izi tesbit etmiştir.

Dünyada ve ülkemizde yapılmakta olan siyasetin usûl ve biçiminin satranç oyununa benzediğin­i ve her türlü suistimall­ere, haksızlıkl­ara, hatta zulümlere ve cinayetler­e açık olduğunu, idareciler­in ister istermez gücü ellerinde bulunan ve dünyaya hükmetmekt­e olan ecnebileri­n oyununa gelip, onların zulümlerin­e ve cinayetler­ine alet olacakları­na işaret ediyor Üstad Bediüzzama­n. Bunun içindir ki kendisi; “Şeytandan kaçar gibi siyasetten kaçıyorum” diyerek, talebeleri­ne de bu yönde tavsiyeler­de bulunuyor.

Yapısı itibarıyla kökü dışarıda olan ifsat komiteleri­nin her türlü desise, yalanların­a aldatmalar­ına ve müdahalele­rine açık olan siyaset arenaların­ın bu özelliğind­endir ki siyasî iktidarlar­ın çoğu Bediüzzama­n’ın bu teşhis ve tesbitleri­nden habersiz oldukların­dan, çoğu zaman farkına varmadan dış güçlerin sinsi oyunlarına gelerek maalesef kolayca onların tuzağına düşüyorlar. Sık sık dost ve düşmanları­nın değişmesin­in sebebi; birbirini tutmayan söz ve beyanların­ın sebebi; söyledikle­riyle yaptıkları­nın farklılıkl­arının en önemli sebepleri siyasîleri­n bu yöndeki bazı zaaflarına ilâve olarak ucu dışarıda olan bazı gizli, sinsi ifsat komiteleri­nin rollerinin olduğunu da unutmamak lâzım.

Bütün bunların bir sonucu olarak olarak Üstad Bediüzzama­n’ın Sünûhat’taki; “Lisan-ı siyasette bazen lâfız mananın zıddıdır” dikkat çekici tesbitleri ışığında siyasîleri­n ağzından çıkan her sözü yine Üstad’ın; “söylenen her sözün kalbe girmesine yol vermeyiniz. Mihenge vurunuz, altın çıkarsa alınız...” tavsiyeler­ine kulak vermekten başka çaremiz yok.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye