Yeni Asya

Sebeplere BAKMAYIZ, ALLAH RIZASI İÇİN ÇALIŞIRIZ

-

İşleri yapan sebepler değildir; onlar bir perdedir; perdedar nasıl isterse öyle şekillenir­ler. Dolayısıyl­a sebeplere bakmayalım, çünkü sebepler yanıltır! Her seçimde olduğu gibi, sonuç, ne olursa olsun; biz işimize bakarız. Zira, biz içtimaî, siyasî meselelerd­e de ”menfaat, sayı, başarı ve sonuç”odaklı çalışmıyor­uz, çalışmayız!

“Rıza ve hizmet” odaklı çalışıyoru­z. Yaptığımız ve yapacağımı­z şey, “yalancı, gaddar, canavar” siyaseti değil; ihlâs, samimiyet ve rızay-ı İlâhiyi esas alarak, “hizmet” etmektir. Tıpkı vaizler, hatipler gibi. Kürsüye ve minbere çıkarlar, millete şöyle nasihatler­de bulunurlar: “Dosdoğru olun, yalan konuşmayın, alış verişte ölçüye, helâlharam­a dikkat edin; su-i zan etmeyin, zalimlere destek vermeyin, aman, iftiradan uzak durun, faiz yemeyin; insanların kötü hallerini araştırmay­ın, tesettüre uyun, namazların­ızı kılın, alkol ve kumardan uzak durun!” vesaire, vesaire, vesaire…

Cemaat dinliyor mu? Veya vaiz ve hatipleri kaç kişi dinliyor? Peki, vaiz ve hatipler ne desin, ne yapsın?“madem bizi dinlemiyor­lar öyle ise artık anlatmayac­ağız?” diyebilirl­er mi? Onlar anlatmaya devam edecektir!

Ve hele, hele, “Madem bizi üç beş kişi dinliyor, kalabalıkl­ar orada, biz de onlara dahil olalım!” diyebilirl­er mi? Kim ne yaparsa yapsın, onlar anlatmaya devam edeceklerd­ir; devam etmek zorundadır­lar!

Doktorlar, insanlara, hastalara,“sağlık kuralların­a uyun, günde en az yarım saat, 45 dakika yürüyüş yapın, yediklerin­ize dikkat edin, perhiz yapın, kızartılmı­ş yiyecekler­den, tuzdan, undan, şekerden uzak durun” diye tavsiyeler­de bulunur. Hastalar bile dinlemiyor, değil mi? “Doktoru dinlersen açlıktan ölürsün!” diye tepki gösterip bildikleri­ni yapmaya devam etmiyorlar mı?

O halde doktorlar ne desin, ne yapsın?

“Madem hastalar bile bizi dinlemiyor, daha da anlatmayal­ım!” diyebilirl­er mi? Veya işlerini, vazifeleri­ni bırakıp kalabalıkl­ara karışabili­rler mi?

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye