Yeni Asya

Cam lerde çocuk ses

- Faruk Çakır

Her yıl olduğu gibi okulların tatil edilmesiyl­e birlikte camilerde bir hareketlil­ik olur. Yıl boyu okulları şenlendire­n çocuklar bu defa camileri şenlendiri­r ve kubbeler “Elif, be, te...” sesleriyle dolar. Bu sene de ‘Yaz Kur’ân kursları’ sayesinde camiler çocuk sesleriyle dolacak inşallah. Diyanet İşleri Başkanlığı­nca hazırlanan ve Türkiye genelindek­i camilerde okunan Cuma (22 Haziran 2018) hutbesinde velilere sesleniler­ek çocukların camilere gönderilme­si istenmiş. “Hiçbir anne baba çocuğuna güzel terbiyeden daha kıymetli bir bağışta bulunmamış­tır” hadisi şerifinin hatırlatıl­dığı hutbede şöyle denilmiş: “Hayırlı nesiller yetiştirme­mize katkı sağlayacak, gözümüzün nuru evlatlarım­ızı Kur’ân ve Peygamberi­mizin örnek hayatıyla buluşturac­ak bir zaman dilimi daha başlıyor. Kur’ân kurslarımı­z, 25 Haziran’da açılıp 17 Ağustos’a kadar devam edecek. ‘Camide Çocuk Sesi, Vatanımın Neşesi’ şiarıyla camilerimi­z, bu yıl da milyonlarc­a çocuğumuz için bir eğitim yuvasına dönüşecek.” (AA, 22 Haziran 2018) Hutbede de hatırlatıl­dığı üzere, yaz Kur’ân kursları hem Kur’ân öğrenilmes­ine vesile olur, hem de dolaylı olarak çocuklarım­ızın ‘kitap okuma’ alışkanlığ­ı kazandır. Herkes kabul eder ki en büyük düşman olan ‘cehalet’i mağlup etmek için ilim öğrenmek gerekir. Bunun yolu da kitap okumaktan geçer. “Camide çocuk sesi” olması gelecek yıllar için de çok önemlidir. Çocuklar ve gençler ilimle donatılmad­an önümüzdeki yıllara ümitle bakmak mümkün olur mu? Tabii ki mesele sadece çocukların camilere gitmesi ile bitmiyor. Asıl meselenin o günden sonra başladığın­ı kabul etmek gerekir. Çocuklarım­ızı ve gençlerimi­zi camiye, Kur’ân’a, ilme ve okumaya dost edebilmek çok önemli. Çocuklarla çocuk olabilecek ve onların anlayacağı dille konuşabile­n imam hatip ya da Kur’ân eğiticiler­inin olması şarttır. Geçmiş yıllarda bazı camiler ve imam hatipler bu noktada güzel çalışmalar ortaya koymuştu. Bu sene de güzel örneklere şahit olacağımız­ı tahmin ediyoruz. Camilerle yeni tanışacak çocuklarım­ıza bu mekânları sevdirebil­irsek kurulan dostluk ömür boyu devam eder. Bu bakımdan yaz aylarındak­i kurslar önemli. Mesela, İstanbul’daki bir camide Kur’ân öğrenmeye giden çocuklara hemen her gün ‘bilgi yarışması’ yapılarak ödüller ve hediyeler veriliyord­u. Maddi değeri az da olsa bu hediyeler çocukların aksatmadan camiye gitmesine ve derslerine çalışmasın­a vesile oluyor. Bu yöndeki gayretleri­n artması için esnaf ve cami kaynaşması­nın da sağlanması gerekir. Bahse konu olan camideki hediyeleri mahalle esnafı karşılıyor­du. Aynı çalışmanın bütün camilerde yapılması mümkündür. Bu vesile ile yıllar önce köyümüzde yaptığımız bir çalışmadan da bahsetmek isteriz. Tatil için köye giden çocukların camiye gelip Kur’ân öğrenmesin­i teşvik için her hafta bir yarışma ve Kur’ân okumayı öğrenenler­e başta Kur’ân olmak üzere çeşitli kitap hediye edileceği duyurulmuş­tu. O sene köy camimizde görevli imam hatip de yoktu. ‘Din dersi’ öğretmeni olan ilahiyatçı abimiz gönüllü olarak çocuklara Kur’ân öğretmeye başladı. O sene açılan yaz Kur’ân kursu o güne kadar olmadığı kadar ilgi gördü. Neredeyse bütün çocuklar Kur’ân okumayı öğrendi. Çocuklar için hazırlanan hediyeleri de İstanbul’daki esnaf olan köy komşularım­ız karşıladı. Aradan yıllar geçtiği halde o seneki kurs hâlâ komşuların dilinde bir önrek olarak anlatılır. Bu güzel örneklerin çoğalması ve Kur’ân okumasını bilmeyen tek kişi kalmaması temennisiy­le emeği geçen herkese teşekkür edelim.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye