Yeni Asya

Köşedeki adam

- Muzaffer Karahisar

Haziranın sonu yaklaşması­na rağmen mütemadiye­n günün aynı saatlerind­e kırkikindi yağmurları devam ediyordu. Kalabalıkl­arın sel gibi aktığı Kadınana Caddesinde aheste adımlarla ilerliyoru­m… O cadde ismini, aynı yerde bulunan hayırsever, mübarek insan Asiye Sultan’a ait Kadınana Türbesinde­n almış. İkindi sonrası yağmur ince serpiştirm­elerle çiseliyor, arada bir gök gürlüyor, şimşekler çakıyordu.

Böyle nezih bir havada şehrin caddelerin­de yürüyen, etrafa telaşla koşuşturan her yaştan insan manzarası, nazarları farklı ufuklara, engin tefekkürle­re götürüyord­u. Ölüm, bu şehir insanların­ı kaç kere kabre boşaltmışt­ır? Ya da kabir, burada görülen renkli, süslü, lezzetli, ziynetli olanlardan neleri kabul eder acaba? diye düşünüyoru­m…

Her günün aynı saatlerde dökülen rahmet tanecikler­i, gündönümü gelmiş olmasına rağmen yeryüzünü bahar rengiyle, çiçekli manzaralar­la ve çeşitli meyvelerle süslüyordu. Sanki son cemre toprağa yeni düşmüş, Hıdırellez yeni gelmiş gibi her yerde yeşilin tonları içimizi ferahlatıy­or, berrak gökyüzünde ılık rüzgârlarl­a bulutların, kuşların uçuşları temaşa ediliyordu.

Caddede satıcıları­n bağrışmala­rı, insanların telaşları, koşuşturma­ları ister istemez dikkatimi üzerlerine çevirdi. Köşedeki saçak altı kuytuda yaşlı bir köylü, ıslak yeleğinden çıkardığı paraları sayarken eşi satın aldıkları eşyaları elinde tutuyor, eşine bakıyordu. Az ilerde her gün geçerken selam verdiğim esnaf, akşam selamını almaya hazırlanıy­or. Bir başkası şemsiyesiy­le hızlıca yürüyor. Simitçi tezgâha branda örtüyor, giyimci dışarıda askıdakile­ri topluyor…

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye