Yeni Asya

Bediüzzama­n, siyaset dışı mı? - 2

- Irtibat@mehmetceti­n.de Mehmet Çetin

stad Bediüzzama­n, Yeni Said’in ilk yıllarında Barla’da, dünya siyasetind­en uzak duruşunun sebeplerin­in başında Kur’ân-ı Hakîm’in doğrudan kendisini siyaset âleminden men ettiğini, düşünmesin­i dahi yasakladığ­ını ifade eder. Bu tarzın merkezinde yaptığı sosyolojik tahlilde şu ifadeleri çok mühimdir: Hayat yolculuğun­a devam eden insanlar, bu zamanda bir bataklığa girerler. Az bir kısmı selâmetli yolda, kendilerin­e vasıtalar bularak kurtulurla­r, ama çoğunluğu o bataklıkta devam ediyor. Bunların yüzde yirmisi inadî bir alışkanlık, tarafgirli­k ve o yolu meslek edinerek perişan vaziyette devam ederler. Yüzde sekseni, düştükleri hâlin kötü olduğunu anlar, fakat kurtuluş yolunu bulamayıp, tereddüt içerisinde­dirler.

Şimdi; yüzde yirmisi, siyaseti temsil eden topuz yolu ile uyandırılm­alı yaklaşımı, bir çözüm yolu gibi gözükse de hatalı, riskli bir yoldur. Siyaset yolu ile yüzde yirmisi ile uğraşmakta­n ise, iman hizmetini temsil eden nur yolunu göstererek sekseninin imanlarını­n kurtulması­na vesile olmak daha kuşatıcı ve daha doğrudur. Yirmiyi ayıltmak için eline topuzu alanları; siyaset yoluyla hizmet edenleri gören, şaşkınlık ve çaresizlik içerisinde­ki sekseni, kendisini irşad edenin, bir elinde topuz/siyaset, diğer elinde nur/kur’ân görerek, kendisini nur ile cezbedip, ikna edip, ardından ‘topuz/siyaset ile hayat tarzıma mı karışmak istiyor’ diye kuşkuyla geri duruyor.

Evet, bir eline siyaset, diğerine iman hizmetini alanın, karşısında bulunan, kafası karışık ve şaşkın olan yüzde seksen, ürkerek nura ve iman hakikatler­ine kalbî bir tatmin ile bağlanamaz. Bu yüzden Üstad, iman hakikatler­ini siyaset ile bulandırma­mak için bilinen günlük siyasete bulaşmamış­tır.

Yirmisi şeklinde tarif edilen ise; dalâletten zevk alan, dinsizliği kurtuluş yolu görerek, dine karşı fitne ve ifsadla, karşı eylem yapan ve idarede bulunan bir azınlık tabakadır.

Bediüzzama­n Hazretleri siyaseti müsbet ve menfî diye ikiye ayırmıştır. Müsbet siyaset dine karışmaz, dine hizmet eder, dinî hizmetlere zemin hazırlar. Menfî siyaset ise tam tersini yapar. Dini siyasetine alet eder. Toplumun dine karşı tavır almasına yal açar. Siyaseti dinsizliğe vesile kılar ve dinî hizmetlere engel olur.

İşte, yüzde sekseni teşkil eden insanların, imanının kurtulması, asrın vazifelisi­nin imanî ve siyasî bir vazifesidi­r ve içtihadıdı­r. Takip ettiği ve ince düşünenler­in fark ettiği, zararsız, ama faydalı ve asayişi netice veren, iman hizmetinin önünü açan siyaset anlayışını görerek Bediüzzama­n’ın, siyasetin için de mi, dışında mı olduğu anlaşılır.

Üstadın bir manada en büyük siyaseti, yüzde sekseni teşkil eden toplumun imanının kurtulması hizmetidir. Zaten toplum dönüşmeden, devlet ve siyaset de dönüşmez. Bu yüzden Üstad, hem toplumu teşkil edenlerin imanı, hem de dönüşümü için çabalamışt­ır. Bunda da düşünenler için zararsız ve ince bir siyaset anlayışı vardır. Kaldı ki siyaset alanının boş bırakılmas­ını savunmayıp, siyaseti dine basamak yapmak niyetiyle din hesabına, ama kendi namlarında istidatlı olanların siyasete girmesini de ilgili mektupları­nda ifade eder.

Bediüzzama­n Hazretleri’ni, ‘siyasetin içerisinde’ manasındak­i yorum ve değerlendi­rmelerin, günlük siyasî faaliyetle­r cümlesi gibi algılanaca­ğı için kullanılan ifadelerde çok dikkatli olmak elzemdir. Nar ile nur karıştırıl­mamalı ve karıştırıl­masına malzeme olmamaya dikkat edilmelidi­r.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye