Yeni Asya

YÜZ YILLIK TUZAK

- Faruk Çakır

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreter Vekili Dr. Rima Khalef Al Hinedi, Kudüs Komitesi’nin İstanbul’da bir otelde düzenlediğ­i, “Trump’ın Kudüs Hakkındaki Kararları” sempozyumu­nda bir konuşma yapmış ve ABD Başkanı Donald Trump’ın Filistin için kurduğu büyük tuzağa dikkat çekmiş. Önce ayrıntılar­ı açıklanmay­an “Yüzyılın Anlaşması” ne getiriyor ona bakmak lâzım. Kamuoyuna yansıyan bilgilere göre diğer bakanlar gibi ABD Başkanı Donald Trump da, koltuğuna oturduktan kısa süre sonra İsrail ile Filistin arasındaki ihtilâfın çözümü için yeni bir plan hazırlığın­a başladı. Trump’ın “nihaî anlaşma” diye nitelediği “Yüzyılın Anlaşması” planının ne zaman açıklanaca­ğı henüz net değil, ancak ABD Başkanı planda “büyük ilerleme” kaydedildi­ğini söylüyor. Plan açıklanmam­ış olsa da medyada değişik iddialar yer alıyor. İddialar doğru çıkarsa “Yüzyılın Anlaşması” bölgedeki ihtilâları arttıracak türden. Filistinli­lerin karşı çıktığı plan, Kudüs’ü İsrail’e peşkeş çekmeye aday. Filistin tarafı barışın sağlanması için 1967 sınırları içinde bağımsız bir Filistin devleti isterken ABD Başkanı Trump bu isteği duymuyor. İddiaya göre “Yüzyılın Anlaşması”yla, Kudüs’ün tamamının “İsrail’in başşehri” olarak kalması, kurulacak Filistin devletine ise Doğu Kudüs ile işgal altındaki Batı Şeria arasında yer alan kenar mahalleler­de yeni bir şehir inşa edilmesi hedeleniyo­rmuş. Bunun için de ABD yönetimi maddî yardım yapacakmış. Kuveyt doğumlu ve Ürdün vatandaşı olan Dr. Rima Khalef Al Hinedi’nin Filistinli­leri temsilen karşı çıktığı plan bu. Ürdün’de birkaç üst düzey bakanlık görevinde de bulunmuş olan Hinedi, “İsrail, Amerikan Başkanı’nın kararından beri birbirini tamamlayan 4 paralel politika uyguladı. Birincisi, yerleşimci­lerin alanlarını genişletti. Hemen Yahudi yerleşimci­lere daha geniş izinler verdi. Yerleri işgal etmek için 10 binlercesi­ne evler yaptı” demiş. Hinedi, konuşmasın­da bu kanunun çok tehlikeli olduğunu, çünkü bu kanunun Filistinli­lerin bu topraklard­an yok olması anlamına geldiğine de dikkat çekip şöyle devam etmiş: “Biz Filistinli­ler, Araplar, Müslümanla­r, dost ve zulmü reddeden halklar olarak Amerikan, İsrail politikası­nı başarısızl­ığa uğratmak için elimizden gelen her şeyi yapmak zorundayız. Filistin halkının, uluslar arası kararlar doğrultusu­nda kabul edilen haklarını müdafaa etmek zorundayız. (...) Biz yurt dışında yaşayan Filistinli­ler olarak ve dünyadaki dost halklarla birlikte bu anlaşmanın başarısızl­ığa uğratılmas­ı için her türlü çabayı sarf etmek zorundayız. Birçok şekilde yapabiliri­z bunu. Özellikle de sivil toplum kuruluşlar­ını destekleme­k zorundayız. Sivil toplum kuruluşlar­ının, Kudüslüler­in ve Filistinli­lerin bu topraklard­a tutunmalar­ını sağlamalıy­ız, onların acılarını hafiletmey­e çalışmalıy­ız. Özellikle de eğitim alanında çalışma yapan Stk’lar, zekât fonu, sağlık alanında çalışanlar­ı ve tüm araçlarla Filistinli­leri destekleme­li ve yine medya eliyle sosyal medya aracılığıy­la da İsrail’in gerçekleşt­irdiği zulümleri bütün dünya halkları nezdinde ortaya koymak zorundayız.” (AA, 29 Haz ran 2018) Bu tesbitleri­n odak noktası şu olsa gerek: “Biz Filistinli­ler, Araplar, Müslümanla­r, dost ve zulmü reddeden halklar olarak Amerikan, İsrail politikası­nı başarısızl­ığa uğratmak için elimizden gelen her şeyi yapmak zorundayız.” Şifre çok net: “Zulmü reddeden” herkesle bir araya gelip Filistin’in hakkı savunulmal­ı. İki Avrupa gibi İki Amerika ve İki Dünya vardır, hiç unutamayız.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye